Batının her doğrusu bizim doğrumuz olamaz
- GİRİŞ30.05.2025 09:16
- GÜNCELLEME31.05.2025 10:05
Beyaz Saray’dan bir açıklama…
Zehir zemberek…
“ABD'nin 'LGBTQ mezunları' yerine tesisatçı ve elektrikçi gibi zanaatkarlara ihtiyacı var!”
İçerik olarak bizim tartışmalarımıza uygun. İç siyasette yeri var.
Son günlerde bunca tepkiye rağmen milletin gözünün içine baka baka yeniden ısıtılmaya çalışılan sapkın akımlar konusu Türkiye’nin de gündemindeyken…
Ülkemizde üniversiteli işsizler konusu sıkça tartışılırken…
Usta sorunu diye bir sorunumuz bulunuyorken…
“ABD'nin 'LGBTQ mezunları' yerine tesisatçı ve elektrikçi gibi zanaatkarlara ihtiyacı var!” sözü bizi de yakından ilgilendirir tabiki.
Hatta sadece cümleyi alıp ABD’yi kaldır yerine Türkiye koy o kadar anlamlı yani.
Ama…
Bizde başını sonunu dinlemeden okumadan yorum yapanlar asıl konunun Filistin olduğunu es geçip “aferin!” nidaları atıverdi.
Meselenin kısaca özü şu:
Trump ve üniversiteli gençler arasında kriz var. Kendi iç meseleleri. Trump yönetimi, üniversitelerde Filistin'i destekleyen öğrenci istemiyor, eylemleri ise önleyemiyor.
Buradaki kritik detay ise ABD’de Filistin davasını savunanlar LGBT denilen öğrenciler.
Bunun nedeni ise bu tiplerin zaten her zaman eylem yapmaya yatkın, başkaldırı isteği yüksek ve yönetimle de sorunları bulunan kişiler olması.
Yani zihinsel olarak bir paradoks yaşanıyor.
Müslüman ülkelerin sus pus olduğu bir dönemde tüm dünyada olduğu gibi “Filistin” savunması yapmaya cezalar veren ABD’de Gazze eylemleri LGBT'lere kalmış durumda.
Garip, inanması zor, ama maalesef gerçek bu.
Bu politikalar karşısında da üniversiteleri zorlamak isteyen Trump yönetimi, Harvard Üniversitesi'nin fonlarını kesti.
Adalet Bakanlığı, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Genel Hizmetler İdaresi (GSA) ortaklığıyla 'Antisemitizmle Mücadele Görev Gücü' kuruldu.
Yani kavga oldukça ileri seviyede.
Ardından Beyaz Saray Sözcüsü "Harvard'lı LGBTQ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans, queer) mezunlarına değil, tesisatçıya ve elektrikçiye ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Kafa karıştırıcı bir durum.
Nerede duracağımızı bilemeyeceğimiz bir hal.
Aslına bakarsanız küresel algı operasyonunu yönetenler için bulunmaz bir fırsat.
Bütün kavramlar iç içe girmiş durumda.
Neredeyse hırsızı, katili savunan Batı hukuku suç meyilli sapkınlardan medet umar halde.
Filistin savunmayı LGBT savunuculuğuyla eşitlemeye yarayan bir sistem…
Ne kadar sinsi ve zekice bir plan değil mi?
İşte bu yüzden acilen İslam dünyası olarak kendi normlarımızı tekrar gözden geçirip kendi kurallarımızı kendimiz belirlemeliyiz.
Sevgili Yusuf Kaplan Ağabeyimizin dediği gibi eğer biz kendimizi doğru tanımlayamazsak başkaları tarafından tanımlanırız.
Başlıkta da yazdığım gibi Batının her doğrusu bizim doğrumuz olamaz!
M. Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar9