Tekne eyleminde aklıma takılanlar
- GİRİŞ11.06.2025 09:00
- GÜNCELLEME12.06.2025 08:48
Gazze’de İsrail zulmü her geçen gün artarak devam ederken şimdi yeni bir aşamaya geçilmiş durumda.
İslam dünyası sessiz ama dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor.
İslam dünyasında farklı gerekçelerle “bana ne Gazze’den!” diyenler acaba batılı aktivistlerin eylemlerine de yüz çevirirler mi? Bilinmez.
Yazının girişinden de anlayacağınız gibi ana gündemimiz Madeleen gemisi (daha doğrusu tekne) ve bu minvalde gerçekleştirilen eylemler.
Baştan söyleyeyim ki Batı dünyasının başlattığı her eyleme her harekete şüpheci yaklaşırım.
Beni eleştirebilirsiniz ancak bu konuda ön yargılıyım.
Doğal olarak şunu soracaksınız: -”İslam dünyası bu kadar sessizken Batı eylem yapmış. Bundan mı rahatsızlık duyuyorsun?”
Tabii ki hayır!
Gazze konusunda boynumuz bükük. İslam dünyası olarak iyi bir sınav veremedik! İşin eylem boyutunu dahi batıya bıraktık.
Bizim Müslümanlar şu aralar İsrail'e “Zalim! Katil! “ diye ezbere cümleler kurduktan sonra konuşmalarının geri kalan kısmını Filistinlilerin aslında ne kadar haksız olduklarına ayırıyorlar.
Hatta daha ilerisini ve daha vahimini söyleyeyim:
İslam dünyası, Filistinlilere vermesi gereken desteği veremediği için Gazze'de yapılan bazı yanlışları dahi konuşmaya hakkımız kalmadı.
Allah hepimizi ıslah etsin!
Şimdi “Batılıların öncülük ettiği eylemden şüphelenirim” ifademi açmak istiyorum.
-Batılı aktivistler, İslam dünyasının yapamadığını yaptı. Evet!
-Batılılar insanlık onurunu çiğnetmeme konusunda dünyaya bir mesaj verdi. Evet!
-Batılılar petrol zengini Müslüman ülkelerin duyarsızlığına karşı doğru olanı yapıyorlar. Evet!
Ama biz bu işi onlara bırakmamalıydık.
Eylemleri asla küçümsemek niyetinde değilim.
Ama Madeleen adlı tekneyle 12 aktivistin Gazze’ye gitmeye çalışmasını Mavi Marmara filosuyla karşılaştırsak hangisi daha çok ses getirdi diye sorsam?
Bir kere Batı dünyasının İsrail sorunu / Filistin meselesine bakışı bizim duyarlılığımızdan biraz daha farklı.
Onlarınki nispeten siyasi ve algısal bir duruş.
Normal şartlarda ortalama bir Hristiyan, Siyonizm karşıtıdır.
Ne de olsa tanrılarını (Hazreti İsa ) Yahudilerin öldürdüğüne inanırlar.
Yani Batı dünyasının kurucu kodları Yahudileri dışlamak üzerine oluşmuştur.
Gelin görün ki İsrail’in Batılı parlamentolara, medyaya, sanat dünyasına yerleştirdiği kilit adamları algıyı tersine çevirmeye çalışmaktadır.
Kaldı ki dünyanın “barışı getiren merkezi” Türkiye’dir.
Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi…
Bunu bu aşamada yazmak zor ama Madleen teknesinde Gazze açıklarına kadar gidip orada birden dut yemiş bülbüle dönen Greta Thunberg bir tek bana mı itici geliyor acaba?
Greta Thunberg daha önce Türkiye ile ilgili pek de hoş olmayan paylaşımlar yapmış bir kişi…
Gazze konusunda duyarlılık göstermesi hatta oraya kadar gitmesi takdire şayan. Ama dedim ya bir türlü ısınamadım bu kıza.
Önceki yazımda da dile getirdiğim gibi Batı’nın her doğrusunu kabul etmek bana pek doğru gelmiyor.
İşi kördüğüm haline getiren şu soruyu da ben sizden önce kendime sorayım:
Her şeye rağmen onlar bu eylemi yaptılar, peki sen, biz ne yapıyoruz?
Dedim ya boynumuz bükük!
Belki en azından Batılıların bu eylemleri bizi de kendimize getirir.
Belki İslam şuurunu yeniden kazanmamız için bir fayda sağlar.
Burada İsrail’in son zamanlarda uyguladığı farklı yöntemi de yazmazsak olmaz.
Gazze’de İsrail, kendi desteklediği bir örgüt kurdu.
Sözüm ona Müslüman, sözüm ona Gazze’yi savunuyor, sözüm ona Hamas düşmanı…
Kendilerine destek vermeyen Filistinliler’i öldürüyorlar.
Yani şunu söylemeye çalışıyorum.
İsrail şu ana kadar gelmeyen tepkileri kendi istediği şekilde yönetmeye çalışabilir.
Dikkatli olmak lazım.
Akıllı hareket etmek lazım.
Tam da bu aralar Selahaddin Eyyübi’yi iyi okumak lazım.
Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar1