CHP, ilk kez “yargıyı tanımıyoruz” demiyor ki
- GİRİŞ04.09.2025 08:46
- GÜNCELLEME05.09.2025 09:11
8 Ekim 2023'te gerçekleştirilen İstanbul il kongresinin iptali için açılan davada mahkeme CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden uzaklaştırılmasına karar verdi.
İstanbul İl Başkanlığı yönetimine Gürsel Tekin'in de aralarında olduğu 5 kişi getirildi.
CHP Gürsel Tekin'i jet hızıyla ihraç ettiğini açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine göre CHP;
+alelade bir parti değil.
+CHP bir önceki seçimlerde en çok oy alan ikinci parti.
+Milyonlarca seçmenin oy verdiği bir parti.
+Atatürk'ün kurduğu parti.
Dolayısıyla CHP ile ilgili verilecek herhangi bir adli kararın bir neticesi olacaktır.
Yargı mensuplarından sadece yazılı kanunlara göre hareket etmeyip aynı zamanda teamüllerle ve işin ruhunu da yakalayabilmeleri de önemli.
Mahkemenin, Gürsel Tekin adımının böyle bir anlamı olduğu da düşünülebilir.
Siyasi partiler, kanuna göre hareket ederler.
Mahkeme kararlarını kabul etmeyip Yüksek Seçim Kurulu kararlarına ve siyasi partiler kanununa atıf yapanların 112. maddeyi okumasında yarar var.
112. maddede seçimlere hile karıştırmak açıkça bir suç olarak nitelendirilip cezası da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak açıklanmış.
Zaten iddianamede dayanak olarak bu maddeye vurgu yapılıyor.
İddianamede yer alan savcılığın sorduğu sorular da dikkat çekici
+600 delege olması gerekirken seçim resmi sonuçlarına göre toplamda 652 delege oy kullanmış görünüyor. Fazladan oy kullananlar kim ve neye göre oy kullanmış oluyor?
+Bir diğer konu Sarıyer ilçesinde yapılması için başvurulan seçimlerin Beyoğlu ilçesinde yapılması. Bu değişikliğe neden gidildi?
+150 bin TL ve üzeri paralar istendi mi, verildi mi?
+telefonlar dağıtıldı mı?
+Kripto paralardan ödemeler yapıldı mı?
+Belediyelerde iş bulma karşılığında oy verildi mi?
Özgür Çelik Bu konuda Daha önce ifadeye çağrıldı ve reddetti fakat öyle görünüyor ki mahkemeyi ikna edemedi.
Fakat başka bir nokta daha var, insanın aklını karıştırıyor.
Özgür Çelik şaibe iddialarıyla görevden alındı. İlk açıklaması “azınlık iktidarının kuşatmasını yeneceğiz!” oldu.
Yani “iktidar beni koltuğumdan etti” mealinde bir cümle kurdu.
Özgür Özel de CHP genel başkanı sıfatıyla defalarca
+hükümetin savcısı
+darbe
gibi ifadeler kullanarak beğenmediği kararları kabul etmediği noktasında açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu cephesinden de rüşvet ve yolsuzluk davasıyla ilgili “Temmuz darbesi” gibi açıklamalar geldi.
Şaibeli il başkanlığı seçimini savcılığa suç duyurusu yaparak davaya çeviren bir Cumhuriyet Halk Partisi üyesi.
Oğuz Kağan Salıcı döneminde kendisi CHP'ye üye yapıldı.
Böyle bir ismin Davacı olduğu bir davadan bahsediyoruz.
Yani Özgür Çelik'in koltuğundan olduğu davanın çıkış noktası bir CHP'linin şikayeti.
Peki şaibeli Kurultay davasını şikayetçisi kim? Hatay Belediye Başkanı CHP’li Lütfü Savaş.
İBB’ye yönelik rüşvet ve yolsuzluk davasında ihbar eden CHP'liler, ifade veren CHP'liler, sanıklar CHP'li, tanıklar CHP'li.
O zaman hükümet bu işin neresinde?
CHP'yi son iki yıldır nelerle konuşuyoruz?
1- İl başkanlığı binasının şaibeli satışı (balya balya paralar)
Ortada flu bir alan vardı.
+Balya balya eurolar, dolarlar sayılıyor.
“Kimden geldi, kime gitti?” denildiğinde bir cevap verilemiyordu.
+Sonra “Binayı 40 milyona aldık.” dendi Gerçek rakamın 23 milyon olduğu anlaşıldı. Aradaki fark kamuoyuna anlatılamadı.
+Anlatma yoluna da gidilmedi.
+”Atatürk'ün partisine hükümet operasyon çekiyor” dendi.
Not: O dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sessizliği ve ardından da İmamoğlu'nu işaret etmesini hatırlamakta fayda var.
2-Şaibeli il başkanlığı seçimi
İddialar vahim:
+150.000 TL karşılığında Özgür Çelik’e oy verilmesi.
+Menfaat karşılığında belediyelerden ihale alma.
+Oy verme karşılığında belediyelerde iş bulma.
+Dağıtılan telefonlar
+Kripto paralar üzerinden yapılan ödemeler
böyle iddialar var. Kamuoyunun merakı giderilemedi.
+Anlatma yoluna da gidilmedi.
+”Atatürk'ün partisine hükümet operasyon çekiyor” dendi.
3- Şaibeli Kurultay
İddialar yine vahim:
+pavyonda oy pazarlığı
+dağıtılan dolarlar
+15 Eylül'e kadar daha çok konuşacağımız bir konu. Kemal Kılıçdaroğlu konuyla ilgili “sırtımdan hançerlendim” dedi
Ama bir türlü seçmen aydınlatılamadı.
+”Atatürk'ün partisine hükümet operasyon çekiyor” dendi.
4-İBB’ye yönelik büyük rüşvet ve yolsuzluk davası
Israrla sorulan sorulara net cevap verilmedi.
+”Atatürk'ün partisine hükümet operasyon çekiyor” dendi.
Eğer gerçekten
+bu rüşvetler dağıtılmadıysa
+bu paralar alınmadıysa
+bu menfaatler sağlamadıysa
+bir katakulli olmadıysa
Kamuoyu CHP'li yöneticilerden bunun izahını duymak isterdi.
Ama bu olmadı.
“Atatürk'ün partisi yok edilmek isteniyor” yaklaşımıyla hareket edildi.
Bu sefer de ortaya “CHP’lilerin suç işleme özgürlükleri mi var?” sorusu çıktı.
Öyle ya!
+Davacı CHP'li
+davalı CHP'li
+ifade veren CHP'li
+Tanık CHP'li
+sanık CHP'li
Bu nasıl iş? Hepsi CHP'li ama operasyon yapan hükümet!
Ayrıca yürüyen bir adli süreci ben kabul etmiyorum tanımıyorum yaklaşımıyla değerlendirirseniz bu da çok yanlış bir yaklaşım olur.
Yargının yanlışını unutulmamalıdır ki yine yargı düzeltir.
Bu arada bir taraf kendilerine kumpas kurulduğunu söylerken diğer taraf mesela CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu'nu yaşananların arkasındaki isim olarak işaret etti.
Bu ne demek oluyor?
Bugünlerde mahkeme kararının tanınmaması, sokak çağrıları, haksız ihraçlarla tartışılan CHP'de bu uygulamalar aslında hiç de yeni değil.
Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu da ettiğini çekiyor.
Özgür Özel ilk hamlesini yaptı ve gerekirse Kılıçdaroğlu’nu da ihraç edeceklerini söyledi.
Daha önce Kemal Bey partinin önde gelen isimlerini ihraç etmişti.
Delege oyunlarıyla koltuğundan olan Kılıçdaroğlu yönetimindeki
CHP, yine delege yapısının usulsüz şekilde değiştirilmesi ile eleştiriliyordu
Bugün yargı kararlarını beğenmeyince yok sayıyoruz kabul etmiyoruz ne araları atan CHP Kılıçdaroğlu döneminde de devlet kurumlarının önünde eylemler yaparak “sizi tanımıyoruz, kabul etmiyoruz!” naraları atıyordu.
Nitekim partiden ihraç kararı sonrasında kendi partisine yönelik sert eleştiriler yapan Gürsel Tekin daha önce iktidara geldiğinde ilk iş olarak hoşlarına gitmeyen yayınlar yapan medya organlarına el koyacaklarını ifade etmişti.
Dolayısıyla aslında CHP'de bir değişiklik yok.
Eğer muhalefet edecekseniz önce kendi yanlışlarınızı temizlemeniz gerekmez mi?
M. Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar5