BM genel kurulu 80. oturumu Amerika Birleşik Devletleri / New York'ta /  genel merkezde yapıldı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan genel kurulda tarihi bir konuşma yaptı. 

Erdoğan konuşmasında Gazze’deki vahşete ilişkin fotoğraflar gösterdi. 

Bu sırada duygulandığı da görüldü. 

Erdoğan; bu duruma sesini çıkaramayanların vahşete ortak olduğunu söyledi. 

Çok önemli açıklamalar yaptı.

Birleşmiş Milletler 80. genel kurulu öncesinde yani bir gün önce Gazze konulu toplantı gerçekleştirildi. 

Fransa'nın Filistin devletini tanıması tarihi bir adımdı. 

Önümüzdeki süreçte bunun da çıktıları olacak. 

Tabii ki beğenmeyen, çekimser yaklaşanlar da olacak. 

Ama neticede atılmış önemli bir adımdır. 

Sonuçta ülkelerin yavaş yavaş gerçeği gördüğünü deklare etmesi süreç açısından çok değerli. 

İsrail'in hesap vermeye zorlanması burada önemli. 

Türkiye'nin burada etkisi ve katkısı yadısanamaz. 

Türkiye, New York'a damgasını vurmuş en önemli marka haline geldi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan da en çok ilgi gören dünya liderlerinden biri. 

Bunu kendimizi mutlu etmek için kurduğumuz bir cümle değil bir tespit olarak alalım lütfen.

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM kürsüsüne iki kez çıktı. Ve her çıkışında da diğer liderler de az gördüğümüz bir uygulama ile alkış kıyamet koptu. 

Birleşmiş Milletler genel kurulunda Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın alkışlarla sahneye çıkması da bir anlam ifade ediyor.

Demek ki dünya milletleri “bizim sesimiz oldun! Sen olmasan bu konuyu içimize atacaktık. “ diyor. 

Düşünsenize Macron göreve başladığında “Benim işim çok zor. 10 günde bir Erdoğan'la konuşmak  zorunda kalıyorum.” diyordu. 

Aynı Macron şimdi Türkiye'nin kendini getirdiği noktaya vurgu yapıyor.

Burada önemli bir nokta daha var. 

Trump’ın uzunca bir konuşması oldu. Hatta genel kuruldaki katılımcılar sıkılarak takip etti. 

İki şey söyledi Trump:

Birincisi Birleşmiş Milletleri eleştirdiği sözleri. 

“Birleşmiş Milletler ne amacına  ne potansiyeline asla yaklaşmıyor.  Birleşmiş Milletler sadece mektuplar yazıyor ama bunlar boş laf! Boş lafla savaş çözülmez” diyor.  Haklı sayılmaz mı?

Trump'ın çıkışlarını konuşmalarını çılgınlıklarını eleştiririz tabii ki ama bu noktada doğru söyledi. 

BM'nin en çok eleştirilen ülkesinin başkanı da BM'den rahatsız. 

Peki, başka bir yönden bakarsak bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Dünya beşten büyüktür!” sözlerinin bir devamı değil mi? 

İkinci önemli detay da şu.

Trump, BM konuşmasının ardından Zelenski ile bir araya geldi ve dedi ki “bugün 30 tane toplantı yapacağım ve bu da onlardan biri”

Trump'ın 32 toplantıdan biri dediği bir başka toplantı da Müslüman ülkelerin liderleri ile yaptığı toplantıydı. 

Ürdün, Pakistan, Endonezya, Katar gibi ülkelerin bulunduğu bu toplantıda Trump'ın yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. 

İçinde birçok mesajın olduğu oturma düzeninin olduğu bu toplantı ile ilgili Trump şunu söyledi “Gazze'deki savaşı bitireceğiz. Saygı duyduğum liderlerle Ortadoğu'da normal yaşama dönmek istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “zirveden memnunum” ifadesini de üstüne koyunca bu toplantıda net konuların konuşulduğunu anlıyoruz. 

Tabii ki bu toplantıların baş koltuğunda Netanyahu’nun en büyük destekçisi Trump'ın olması da ayrı bir ironi. 

BM genel kurulunda konuşan liderlerden birinin söylediği şu söz ise manidar. 

Gazze’de yaşananları bir tek ülke tek başına çözemez, bizim BM olarak harekete geçmemiz lazım. 

Bu sözün anlamının çok derin olduğunu düşünüyorum. 

İşin bir de stratejisi var. 

Filistinlilerin Gazze’den Mısır topraklarına Sina çölüne sürülmesi buradaki sorunu bitirecek mi? 

Velev ki zorla çıkarıldılar; Gazze meselesi bitti mi? 

Olacak olan şudur: Sina yarımadasından da İşgalci olan İsrail'e Müslümanların müdahalesi devam edecek. 

Dolayısıyla İsrail bu sefer Sina'ya saldıracak ve Mısır'a saldırmış olacak.  Dolayısıyla Ateş daha da büyüyecek. 

Düşünün ki ortalama bir Filistinli, çoluğuna çocuğuna hayatında hiç gitmediği görmediği evinin tapusunu miras olarak bırakıyor. 

Ürdün'de, Suriye'de, Filistin'in farklı coğrafyalarında kamplarda yaşayan ikinci üçüncü nesiller evini hiç görmedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünden gösterdiği fotoğraflar sadece bir fotoğrafı göstermekten öte mesajlar verdi. 

Hatırlayalım; Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce aynı kürsüden İsrail'in yayılmacılığını gösteren yeşil bir haritayı göstermişti. 

O fotoğraf ilk gösterildiğinde dünya milletlerinin gündemine İsrail'in bir kanserli ur gibi yayılması girmişti. 

Şimdi gösterilen fotoğraflar bizim için aslında her gün gördüğümüz, haber bültenlerinde işlediğimiz bizim bildiğimiz fotoğraflar. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel kurul kürsüsünden bu fotoğrafları göstermesi bunu batılı bazı ülkeler başta olmak üzere Müslüman ülkeleri de içine katarak birçok ülkenin gündemine sokmuştur. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gıda yardımı bekleyen Filistinlilerin durumunu gösterdiği fotoğraf yalnızca bir fotoğraf karesinden ibaret değil. 

Bir çuval unu şu anda ortalama 600-700 lira aralığında alabilirsiniz. 

Ama onu Gazze'de dağıtmak istiyorsanız en az 60 dolar ödemek zorundasınız. 

Bu aldığınız unu lapa şekline getirip insanlara dağıtmak için orada yardım gönüllülerine ihtiyacınız olacak. 

İsrail onları da bombalıyor. 

Deniz Feneri derneğinin 3 gönüllüsü Geçtiğimiz ay İsrail bombaları ile şehit edildi. 

Türkiye ABD’de sadece diplomasi alanında değil lobicilik faaliyetleri bakımından da önemli işlere imza attı. 

Bunların hepsinin çıktılarını önümüzdeki günlerde göreceğiz

Mustafa Yıldız - Haber7