"Daha az atık, daha temiz bir dünya" 

Mottomuzu dünya kabullendi.

Türkiye, iklim değişikliği ile mücadelede öncü rol üstlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde 2017'de 'Sıfır Atık Projesi' başlatıldı. 

Emine Erdoğan projeyi "Dünyanın sürdürülebilir geleceğinde Türkiye'nin öncü aktör olması binlerce yıllık tarihsel duruşunun da bir ifadesidir. Temizlemekten ziyade kirletmemeyi esas almalı, atık üretmeyen yaşam modelini tüm dünyada yaygınlaştırmalıyız." sözleriyle özetledi. 

Birilerinin bir zamanlar “ne gereği var” diyerek burun kıvırdığı Sıfır Atık Hareketi, bugün ülke sınırlarını aştı.

"Dünya Ortak Evimiz" sloganını artık Türkiye benimsedi.

Dünyada da geniş karşılık buldu. 

2022 yılında Emine Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 78'inci Genel Kurulu kapsamında, Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanına ilk imzayı attı.

Türkiye'nin girişimleri ile 30 Mart,, 'Uluslararası Sıfır Atık Günü' ilan edildi. 

Emine Erdoğan’ın kişisel gayretleriyle yön verdiği proje dalga dalga yayıldı. 

2023'te; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in teklifiyle, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı oldu. 

Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın da aralarında olduğu uluslararası kurumlardan birçok ödül aldı.

+Sıfır atık projesi ile atıkların 'çöp' olmadığı bilinci yaygınlaştırıldı. 

+25 milyon kişiye eğitim verildi.

+2017'de yüzde 13 olan geri kazanım oranı geçen yıl yüzde 36'nın üzerine çıktı.

+Projeyle, bugüne kadar, 74 milyon 500 bin ton atık geri kazanıldı. 

+Ekonomiye, 256 milyar liralık katkı sağlandı.

+552 milyondan fazla ağacın kesilmesi önlendi.

+Hedef, 2035'te geri kazanım oranının yüzde 60'a yükseltilmesi…

Cuma günü İstanbul’da Sıfır Atık Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası Sıfır Atık Forumu da farkındalık oluşturmanın yanısıra çözüm önerilerinin konuşulması ve tartışılması açısından çok önemliydi. 

Bendeniz de o toplantıyı takip edenler arasındaydım. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) ve BM-Habitat iş birliğiyle "Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekan, Dönüşüm" temasıyla İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Sıfır Atık Forumu'nda bir konuşma yapan Erdoğan hedeflerin gerçekleştirilmesinde devletlere, uluslararası ve bölgesel kuruluşlara önemli roller düştüğünün altını çizdi. 

Sayın Erdoğan’ın şu cümlesini önemsiyorum: 'ben mi kurtaracağım dünyayı?' demeden, insanlığın iyiliği için elinden geleni, geldiği kadarıyla yapma gayretinde olan milyonlara ihtiyacımız var"

Burada sadece devletlere değil bireylere de kritik görevler düşüyor. 

+Bizzat kendi evimizde de organik atıkları kompost yaparak gübreye dönüştürmek, 

+restoranda artan yemeğini çekinmeden yanında götürmek,   

+elektrikli cihazını bekleme modunda bırakmayıp kapatmak, 

Ve daha nicesi…

Bu arada çok az konuşuluyor ama forumda İsrail’in, Gazze'de, tarihin en vahşi soykırımını yaparken, bir yandan da 'eko-kırım' yaptığı da gündeme geldi. 

Yani sadece naif cümleler değil dünyanın dikkatini çekmesi gereken coğrafyada yaşanan çevre felaketi de en net ifadelerle dile getirildi. 

Yapılanlara bakınca yolun daha başında olmamıza rağmen müthiş bir hızla dünyaya örnek olan bir proje yürüttüğümüzü bilmemiz lazım.

Ama belki de en önemli olan; Müslüman kimliğimizle dünyaya örnek olacak bir projeye öncülük etmemiz.

Emine Erdoğan Hanımefendinin şahsında “Müslümanların dünya geleceğine damga vuracak bir projede başrol oynaması.”

İnancımız bizlere israf konusunda onlarca öğüt vermekte. 

Bizler, “dereden akan suyla abdest alırken dahi suyu israf etmemek gerektiğine” inanan bir dine inanıyoruz. 

Dünyaya vereceğiimiz bu güzel mesaj da Batı dünyasının Müslümanlar hakkında kurduğu bunca kötü cümle arasında bir incelik nişanesidir.

M. Mustafa Yıldız / Haber7