2019 yılı sonunda Türkiye dış politikada Asya ve Afrika’da iki büyük atak yaptı. İki büyük ittifaka öncülük etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18-21 Aralık’ta "Kalkınmanın Önceliği ve Sınamalar" temalı Kuala Lumpur Zirvesi'nde Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bir araya geldi. Kuala Lumpur’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1,7 milyarlık İslam aleminin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır" dedi.

Görüşmede, Türkiye-İran-Malezya hükümetleri arasında iyi niyet anlaşması imzalandı.. Türkiye, İran ve Malezya’nın gerçekleştirdiği bu Asya ittifakının içinde Pakistan, Katar ve Endonezya’nın da bulunduğu biliniyor.. Bu büyük ittifak, Hint Okyanusu, Umman Denizi ve Körfez’de ABD ve Batı’nın egemenliğine itiraz ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yurt dışı seyahatini ise 25 Aralık'ta Tunus'a gerçekleştirerek Afrika’daki atağını da  2019 yılına sığdırmayı başardı..

Libya’nın küresel ve bölgesel güçlerin çatışma alanına dönüşmesi, komşu ülkelerin güvenliğini ve istikrarını tehdit etmekte.. Libya’daki gelişmeleri dikkatle takip eden ülkelerin başında da Tunus geliyor.

Başkan Erdoğan’ın Tunus ziyareti, iki ülke ilişkilerinden daha çok Libya konusuyla ilişkiliydi.. Tunus ile Türkiye arasındaki ortak noktalar, doğal olarak iki ülkenin aralarındaki işbirliğini geliştirmelerine ve bölgeye yönelik adımlar atmalarına zemin teşkil ediyor.

Tunus, halkın özgür iradesini yansıtan, seçilmiş cumhurbaşkanına sahip bir İslam ülkesi. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, kendini halkın yanında konumlamış, Fransa ve İsrail karşıtı yürekli bir lider.  Dünya güçlerinin maşası Hafter’in yanında değil, açıktan Trablus’un yanında yer alıyor. 

Ziyaret öncesinde Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı’nda  Libyalı kabile liderlerinden ve siyasilerden bir grupla görüşmüş, “Libya Barış Duyurusu” adıyla bir çağrı yayımlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ısrarla Tunus’un Cezayir ve Katar’la birlikte Berlin sürecine katılması gerektiğini söylüyor. Ankara’nın Cezayir’de ve Tunus’ta memnuniyetle karşılanan bu tavrı sonuç verecek görünüyor. Dolayısıyla Türkiye, Libya, Cezayir ve Tunus işbirliğinin Akdeniz’deki dengeleri etkileyeceği kesin.

Cezayir, geçenlerde Yeni cumhurbaşkanını seçti. Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un Cezayir Güvenlik Yüksek Konseyi’yle yaptığı toplantıdan Libya ve Mali sınırlarında güvenlik önlemlerini artırma ve Libya konusunda diplomatik çabaları yoğunlaştırma Kararı çıktı. Cezayir, Kuzey Afrika’da Mısır’ı dengeleyebilecek güçte bir ülke.

Başkan Erdoğan’ın ziyaretinin hemen ardından Tunus’a giden Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Türkiye, Libya, Cezayir ve Tunus ittifakının Libya’da ve Kuzey Afrika’da istikrarın garantisi olduğunu söyledi. Dört ülke arasındaki işbirliğinin Türkiye’den resmen askeri destek isteyen Libya ve bölge için – Allah’ın izniyle –  hayırlara vesile olacağı muhakkak.

Türkiye, strateji değişikliğine gidiyor: ‘Büyüme’nin ötesine geçip ‘birleşme’ stratejisini uyguluyor. Türkiye’nin Akdeniz ve Körfez’de başlattığı bu iki ittifak, İslam alemi içinde diriliş seferberliği haline gelebilir. ABD ve İngiltere’nin güdümünde hareket eden Mısır ve Suudi Arabistan’ın artık manipüle edemeyeceği bir gerçek güç doğuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleşen Hint Okyanusu^nda Türkiye, İran, Malezya, Pakistan, Katar ve Endonezya ittifakı, Akdeniz’de Türkiye, Libya, Cezayir ve Tunus ittifakı İslam aleminin ve insanlığın geleceğini belirleyecek inşallah..