Hazır tüketim edebiyat dergileri

  • GİRİŞ24.10.2020 11:59
  • GÜNCELLEME25.10.2020 11:20

Bir şaire ait olmayan dizelerin ya da sözün onunmuş gibi gösterilmesi eylemi gittikçe yaygınlaşmaktadır. İlginç bir söz, bir ünlü isimle bir araya getirilebilirse, anında dikkatler sözün üzerinde toplanıyor. Bu hile, sosyal medyada uyanıkların arada bir başvurduğu bir yanlış deyip geçilecek türden değil..

 

Bir dergide, ünlü bir şaire ait olmayan dizelerin onunmuş gibi gösterilmesi birçok tartışmaya neden oldu. Edebiyat çevrelerinde tartışmanın büyümesi üzerine sözkonusu dergi özür dileyerek, on binlerce dergiyi bayilerden geri çektiğini açıkladı.

Yapılan hata teknik bir nedenden kaynaklansaydı anlayışla karşılanabilir ve tartışmaya gerek duyulmazdı. Ne var ki yapılan hata, son dönem edebiyat algısını ve atmosferini yansıttığından konuyu tartışmakta yarar var diye düşünüyorum.. 

 

Büyük sermaye, kültür alanına destursuz girdiğinden beri saçma olaylar dur durak bilmiyor. Son dönemde kültür endüstrisinin, hatta medya sektörünün doğası gereği popüler kültür dergileri mantar gibi türedi. Üzerine birçok tartışma yapıldı, yapılmaya devam ediliyor.

İnsanlar, sosyal medyadaki paylaşımlarında, sıklıkla şairler ve yazarlardan alıntılar yapmakta.. Bu gelişme, normalde eş dost sohbetlerinde kimi yazar ve sanatçılara atıfta bulunarak iletişimi etkin kılma çabalarından çok farklı ama bu konuyu bir başka yazıya bırakıp ele aldığımız probleme dönecek olursak ünlü şairlerin en güzel dizelerini ya da yazar ve sanatçıların vecizelerini derleyen yüzlerce internet sitesinin yayında olduğunu da hatırlamak gerekecek..

İletişim çağındaki güçlü bir eğilim olarak özlü söz, bağlamından koparılıp anlayıp anlamama önemsiz görülerek, sadece dinleyicide ya da okuyucuda oluşturacağı etki göz önünde bulundurularak sağda solda yerli yersiz kullanılmakta.. Dolayısıyla ‘özlü söz’ talebini gören piyasa, sağ ya da sol soslu popüler kültür dergileri çıkarmaya başladı. Bu dergilerin okurları da evlilik çağına girdikten sonra edebiyata ilgisi artan gençlerdi. Mevlana’nın ilahi aşkla söylediği sözleri kız arkadaşına söyleyerek etkileme çabasından başka bir değildi yaşanan.. Felsefi derinliği olan özlü sözleri yakın çevresindeki kişilere söyleyerek entelektüel görünme çabasına da girilebiliyordu.

Son dönem popüler kültür dergiciliği, işte böyle bir atmosferde şekillenmekte. Ve kültür-sanat alanına dair aparatif, hazır gıdalık edebi üretimler yapılmaya başlandı. Biraz İslamcı ya da sol, biraz güncel, çokça nostalji... Lime lime edilmiş dizeler, metinsel bağlamından koparılmış cümleler türetildi. Edebiyat ürünleri, bir özdeyiş koleksiyonuna dönüştürüldü.

Kültür endüstrisinin geldiği bu aşamada okur, olabildiğince pasifize edilerek iyice hantallığa alıştırıldı denilebilir. Sonunda okur olmak sitelerde özlü söz avcılığına çıkmak anlamına gelmeye başladı. Estetik bilinç bir kenara itilerek insanlardaki hayatı ve düzeni sorgulama ihtiyacıyla edebiyata ilgisi artan kesimlerde içgüdüsel refleks ortaya çıktı.

Sıradan bir okur, en azından edebiyatla ilgisinin ciddi olmadığını belirtip boş vaktini değerlendirmek ya da eğlenmek için edebiyatla uğraştığını söyleyebilir; kendince haklıdır da.

Böyle bir okur kitlesinin baskın olması; dolayısıyla edebiyatla ciddi ilgilenen çevrelerin fason üretime geçmesi temel hataların başında geliyor. Bir büro, yazı gereçleri, ilişki ağları ve birkaç meraklı editörle merdiven altı kültür sanat dergiciliği oluştu artık.

Günümüzde televizyon, gazete ve internet siteleri olan medya gruplarının savaş alanı haline gelen  popüler kültür dergiciliği azımsanmayacak bir okur kitlesine hitap ediyor. Okurlarının büyük çoğunluğu gençlerden oluşuyor.

İnternetin yarattığı kolay ulaşılabilirlik ile estetik bilincin zayıflığı birleştiğinde bunlar kaçınılmaz hale geliyor. Medya kuruluşlarının çıkardığı sanat, edebiyat dergileri ve edebiyatçılar da sözkonusu hazır  tüketim edebiyat ilgisini kaşıyıp beslemekte..

Popüler kültür dergiciliği, izlediği popülist, pragmatist yayın çizgisiyle genç okurlarına estetik bilinç aşılamak yerine, yarattığı edebiyat ortamıyla gençlere büyük zarar veriyor. Dergicilik niçin yapılmalı? Çevre yaratma, isim duyurma, ekonomik çıkar ya da estetik bilinç kazandırmak..

Genç yetenekleri besleyip geliştirecek, ciddi, gerçek ve sürekli edebiyat ilgileri uyandıracak, edebiyatın temel problemleriyle tanıştırıp çözümüne katkıda bulunacak ve edebiyatımızı yenileyip savunacak edebiyat dergisine ihtiyaç olduğu muhakkak. Sanat ve edebiyatta sel gider kum kalır. Kimlik harcı, ancak kalan kumla karılabilir.

Ne var ki günümüzde sel, kültür, sanat ve edebiyat ortamını büyük bir bataklığa dönüştürdü. Okurun, genç yeteneklerin beğenisi için oldukça tehlikeli sözkonusu bataklık.

Bataklığı kurutmak ise estetik bilinçle mümkün. 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat