Kırk Kare: Kur’an Tilaveti

  • GİRİŞ17.02.2021 08:56
  • GÜNCELLEME18.02.2021 08:56

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 86 yıl sonra ibadete  açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde Cuma namazı öncesi Kur'an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar şehit ailelerini ziyaret gibi çeşitli vesilelerle birkaç kez Kuran-ı Kerim tilavetinde bulunmuştu.                                                                                                    

Kuran tilavet etmek, kendinden önceki cumhurbaşkanları arasında onu öne çıkarmaktadır; hatta bu davranışı, cumhurbaşkanları arasında Başkan Erdoğan’ın alamet-i farikası oldu da diyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mücadelesini kırk kare fotoğrafla belgeselleştirmeyi amaçlayan Kırk Kare başlıklı bu yazı dizisinin üçüncüsünde, devletin zirvesinde 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kur’an tilavetini fotoğrafını anlamlandırmaya çalışacağım.

Devletin zirvesinde Kur’an tilaveti denince akla hemen Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an-ı Kerim okuma geleneği ve Yahya Kemal Beyatlı’nın yazısı gelir..

DEVLETİN ZİRVESİNDEKİ KURAN SESİ

Ramazan'da en çok ziyaret edilen yerlerden biri Topkapı Sarayı'ndaki Mukaddes Emanetler bölümüdür. Yavuz Selim'in Mısır'ı fethinden sonra getirilen bu değerli eşyanın hikayesini Yahya Kemal 1921 ve 1922'de yazdığı 2 yazıda anlatır; bu yazıları Aziz İstanbul kitabında kaleme almıştır.

Büyük şair Yahya Kemal Bayatlı, İngilizlerin İstanbul'u işgal ettikleri yıllarında, şehrin tarihi-manevi mekanlarında dolaşarak teselli aramaktadır. Şöyle der: 

"Revan köşkünü gezerken kulağıma derinden bir Kur'an sesi geldi. Birden bire İslam mimarisini tam manasıyla gördüm. Çünkü İslam mimarisinin içine bir ruh gibi muhakkak rahle başında bir Kur'an sesi lazım. O ses olmadığı zaman bu mimari kuru bir şekilde görünüyor.

Rehberim Lütfü Bey'e bu Kur'an sesinin nereden geldiğini sordum. "Hırka-i Saadet Dairesi'nden!" dedi. Yavaş yavaş sesin geldiği pencereye yaklaştım. Baktım; yeşil yemyeşil, ruhani yeşil bir daire, pencereye arkasını çevirmiş bir hafız, öteki aleme dalmış bir ruh sakinliğiyle okuyor. Diğer bir hafız da gözlerini yummuş bir köşede bekliyor.

Rehberime sordum. Hırkai Saadet'te ne zamanlar bu hatim indirilir? Lütfü Bey gülümseyerek kulağıma dedi ki: "Her gün! Her saat! Dört yüz seneden beri geceli gündüzlü fasılasız, durmaksızın!"

40 HAFIZ NÖBETİ 

"Hayretten gözlerim kapanmış dinliyordum. Lütfü Bey biraz bilgi verdi: "Yavuz Sultan Selim hilafetin alametleri olan Hırka-i Şerif, Sened-i Şerif ve diğer mübarek emanetleri Mısır'dan İstanbul'a hatimler indirterek getirtmiş. İstanbul'a vardığı gece sarayda yüksek bir yere yerleştirmiş. Mimarbaşı ve ustalar asıl konulacağı makamı harıl harıl inşa ederlerken sefer yorgunluğuna bakmaksızın sabaha kadar ayakta beklemiş. O gün, geceli gündüzlü Kur'an okunması için bir vazife tertip ederek, kırkıncısı bizzat kendisi olmak üzere kırk hafız tayin etmiş.
İşte o günden bu ana kadar, bu dairede bir saniye durmaksızın Kur'an okunuyor. Bu hafızlar halen 40 kişidir. Daima ikisi nöbetleşe okurlar. Bugün de bu iki hafızın nöbeti" dedi.

"Bu gece, bu saat, ben burada bu satırları yazarken Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an okunuyor! Siz bu saat benim bu satırlarımı okurken Hırka-i Saadet dairesinde Kur'an okunuyor. Tam dört yüz seneden beri de böyle fasılasız okunmuş." 

DEVLETİN İKİ MANEVİ TEMELİ

Yahya Kemal şöyle devam eder: "Gezintilerimde bir hakikati keşfettim. Bu devletin iki manevi temeli vardır. Fatih'in Ayasofya minaresinden okuttuğu ezan ki hala okunuyor.

Selim'in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur'an ki hala okunuyor!
Eskişehir'in Afyonkarahisar'ın, Kars'ın genç askerleri siz bu kadar güzel iki şey için dövüştünüz!"

Ta Yavuz Selim zamanından beri devam etmekte olan devletin zirvesi olan Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an-ı Kerim okuma geleneği, çeşitli sebeplerle bir ara sekteye uğramış ise de, 1996 yılından itibaren tekrar başlatılmıştır.

Müzeye çevrildiği için Ayasofya’da 86 yıldır ezan okunmuyordu. Bu yıl, 2020’de ibadete açılarak Ayasofya’da ezan okunması da başladı.

CUMHURBAŞKANI’NIN  KURAN TİLAVETİ

Rehber Lütfi Beyin Yahya Kemale aktardığı bilgi arasında bir olay dikkatinizi çekmiş olmalı: Yavuz Sultan Selim Han’ın Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an-ı Kerim okuyan kırk hafızdan biri olması..

Tarihe bakıldığında bütün devlet başkanlarının hafız olduğunu söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama Mustafa Kemal Paşa dahil ki yıllarca güneyde görev yaptığına göre Arapça da bilirdi,  pek çok devlet başkanımız Kuran-ı Kerim’i okumasını bilirdi.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde Cuma namazı öncesi Kur'an-ı Kerim okuması geleneğimizde olan güzel bir davranıştır. 

Artık devletimizin iki manevi temeli de sağlam. Hem Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an okunuyor! Hem de Ayasofya’da ezan! Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Yazıyı bitirirken, çok sorulan bir hususa da açıklık getirmek istiyorum: ‘Kırk Kare’ bu yazılarla gerçekleştirmeye çalıştığım bir kitap projedir. Listeyi yayınlamak kısıtlama getireceğinden bana sıkıntı verir. Dolayısıyla okuyucular, yazılar yayınlandıkça seçilen fotoğraf karelerini öğrenecekler.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat