Kırk Kare: Cumhur İttifakı Fotoğrafı

  • GİRİŞ24.03.2021 08:22
  • GÜNCELLEME25.03.2021 09:30

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gerçekleştirdiği Cumhur İttifakı, kuşkusuz yakın siyasi tarihin en önemli olaylarından biridir.

Sistem, 1950’den beri siyasi yelpazede solu tutan CHP’nin karşısındaki % 70’lik sağ bloğu, İslamcı, milliyetçi ve liberal olmak üzere en az üçe parçalayıp çok parti haline getirmekteydi. Erdoğan ile Bahçeli, Cumhur İttifakı ile Türkiye’deki bu demokrasi denilen ‘böl / koalisyonla yönet’ sistemini değiştirdi.  

Dolayısıyla bu Cumhur İttifakı fotoğrafı, Erdoğan’nın kırk fotoğraf belgeselinde olması gereken bir karedir.

ERDOĞAN BAHÇELİ İLİŞKİSİ

Devlet Bahçeli’nin biri 2002’de, diğeri 2018’de, beklenmedik şekilde yaptığı erken seçim çağrısı, Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunu açıp Türkiye’nin siyasi hayatını şekillendirdi.

Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002 günü, partisinin Bursa'nın Keles ilçesinde düzenlediği 11. Kocayayla Türkmen Kurultayı'nda yaptığı açıklamada 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını istedi. 16 Temmuz 2002'de koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin DSP, MHP ve ANAP’ın genel başkanları Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz arasında yapılan zirve toplantısında 3 Kasım'da erken seçim yapılması kararı alındı ve bu karar TBMM'de 31 Temmuz 2002'de onayladı. Türkiye, böylece 3 Kasım'da AK Parti iktidarıyla tanıştı ve Recep Tayyip Erdoğan’ı da AK Parti liderliğine taşıdı.

Devlet Bahçeli, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Kardeşim!’ diyerek adaylığını ilan ettiği Abdullah Gül'e 2007'de Cumhurbaşkanlığı yolunu açtı. Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Genel Kurul'da 367 milletvekilinin bulunması gerektiği yönündeki kararı sonrası cumhurbaşkanlığı seçimi yapılamayınca genel seçime gidildi. Barajı aşarak Meclis'e giren MHP'nin lideri Bahçeli, seçimden kısa süre sonra yaptığı açıklamada, "Eğer konu Anayasa Mahkemesi'nin son kararına göre 367 sayısı açısından değerlendiriliyorsa MHP cumhurbaşkanlığı seçiminde orada olacaktır" dedi. MHP'nin Genel Kurul'daki oylamaya katılma kararı, Gül'e o zaman Cumhurbaşkanlığı'na temsil eden Çankaya Köşkü'nün yolunu açtı. Gül, 28 Ağustos 2007'de 11. Cumhurbaşkanı seçildi.

Devlet Bahçeli, 7 Haziran 2015'teki seçim sonrası CHP’li hükümeti reddederek yine AK Parti’nin yolunu açtı. AK Parti hükümeti, 7 Haziran 2015'de yapılan genel seçimlerde, iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra ilk kez, tek başına hükümet kuracak oy oranına ulaşamadı. Devlet Bahçeli, daha resmi sonuçlar açıklanmadan, 7 Haziran akşamı kendisinin "hiçbir hükümet formülü içinde olmayacağını" ilan edip, kendilerine "ana muhalefet görevi verilmesini" talep etti. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle, dönemin başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu koalisyon için arayışlara başladı. Kapısı çalınan Bahçeli, AK Parti'nin koalisyon teklifini reddetti. AK Parti'nin ilk istediği formül olan "AK Parti-MHP Koalisyonu"nun olmayacağı anlaşılınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP'ye hükümeti kurma görevi vermedi ve geçici hükümet kurularak 1 Kasım 2015'te erken seçim kararı alındı. PKK ve IŞİD eylemleriyle gerilen seçim ortamında güven arayışındaki seçmen, yüzde 49,5 oyla AK Parti’yi bir kez daha tek başına iktidara taşıdı.

Devlet Bahçeli, ayrıca 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişimi sonrasında yapılan Yeni Kapı Mitingi'ne katılarak iktidara koşulsuz destek açıkladı. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra gündeme getirdiği Başkanlık Sistemi'ne karşı 11 Ekim 2016'da grup toplantısında yaptığı sürpriz açıklamayla, AK Parti'ye, dolayısıyla Erdoğan'a "başkanlık önerisini Meclis'e sunması" çağrısı yaptı. Bahçeli, "Fiili duruma hukuki boyut kazandırmak gerek" diyerek başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Ocak 2017'de "Cumhurbaşkanlığı Sistemini" içeren anaysa değişikliği TBMM'den geçti. Değişiklik, 16 Nisan 2017'de halkoylamasına sunuldu. Bahçeli, anayasa referandumda "Evet" diyeceklerini açıkladı ve anayasa değişikliği yüzde 51,4 "Evet" oyuyla kabul edildi. Bahçeli, böylece Türkiye'deki "sistem değişikliği"nde de kilit rol oynadı.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında başlayan başkanlık anayasası ortaklığını, yine kritik bir hamle ile ittifaka taşıdı. Bahçeli, 8 Ocak 2018'de medya temsilcilerine partisinin cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini ve Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıkladı. Yapılacak uyum yasaları düzenlemesi ile önce yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesini talep eden Bahçeli, Erdoğan'la yaptığı görüşmeler sonrasında ittifak yapabileceklerini açıkladı ve bunun "Cumhur İttifakı" olabileceğini bildirdi. AK Parti'den de olumlu cevap gelince, siyasi partilerin isimlerinin oy pusulalarında yer alacağı resmi ittifak düzenlemesi TBMM'de kabul edildi.

CUMHUR İTTİFAKI

4 Mayıs 2018’de Yüksek Seçim Kurulu’na sunulan Cumhur İttifakı Protokolü'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin imzası yer aldı. Protokolde, ittifakın, 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli duruşun doğal sonucu olarak ortaya çıktığı vurgulandı.

15 Temmuz'un Türkiye için her bakımdan dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olduğuna işaret edilen protokolde, 7 Ağustos 2016'da Yenikapı'da ortaya çıkan "milli mutabakat"ın, 16 Nisan 2017 halk oylamasında milletin iradesiyle kabul edilen hükümet sistemi değişikliğiyle perçinlenerek "milli şuura" dönüştüğü, 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde kurulan Cumhur İttifakı ile de milli bekayı esas alan ahlaki ve siyasi uzlaşma ile somutlaştığı anlatıldı.

Protokol’de, "Cumhur İttifakı, Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla, güçlü ve istikrarlı bir parlamento yapısının oluşturulması ve gelecek 5 yıl içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesini temin etmeyi hedeflemektedir. (..) Cumhur İttifakı'nın 24 Haziran yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki ortak adayı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhur İttifakı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni hükûmet sistemine göre büyük bir seçmen desteği ile Cumhurbaşkanı seçilmesi için birlikte çalışacak, gayret gösterecektir. Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslar arası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir." denildi.

Türkiye’nin yaşadığı en acı olaylardan biri olarak tarihe geçen 15 Temmuz darbe girişiminden sonra iktidarda bulunan AK Parti, ülkenin içinde bulunduğu durumu bir beka sorunu olarak nitelendirmiştir. MHP’nin de beka sorununa atıfta bulunması her iki partiyi birbirine yakınlaştırmıştır. Beka söylemi, Türkiye’nin yaşamış olduğu darbe girişimi başta olmak üzere içeriden ve dışarıdan Türkiye’ye yönelik bir terör kuşatması olduğu gerçeği üzerine temellendirilmişti.

Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı’nı, ‘vatandaş devlet bütünleşmesi’ olarak okumaktadır. İttifakın kuruluş felsefesi de Türkiye’nin halihazırda yaşadığı terör ve dış politikadaki sorunlar karşısında vatandaşın güvenlik ve huzurunu koruma amacıyla temellendirilmektedir.

Kısaca Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli Cumhur İttifakı’yla Türkiye’ye vizyon kazandırmış; 2023, 2053 ve 2071 artık kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri olmuştur. 

Yorumlar1

  • Bayram 3 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim Cumhur İttifakının ve milletimizin yad ve yardımcısı olsun inşallah.Bayrak inmez Ezan dinnez Vatan bölünmez.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat