Ahiret İnancının Bireysel ve Sosyal Hayata Etkisi
- GİRİŞ12.10.2021 14:52
- GÜNCELLEME12.10.2021 14:52
Ahiret inancının, insanın bireysel ve sosyal hayatı üzerinde çeşitli etkileri vardır.
Bu yazıda, akılda tutulmasını kolaylaştırmak amacıyla ahiret inancının insan davranışlarına ve sosyal hayata etkisini yedi madde halinde kısa kısa açıklayacağım.
Anlamlandırma arayışındaki insan, İslam inanç esaslarıyla, bunlardan ahiret inancıyla söz konusu temel problemini çözmekte ve hayatını temelden şekillendirmektedir.
Ahiret inancının bireysel ve toplumsal hayatta pek çok işlevi vardır. Bunlardan ilk yedi tanesini şöyle sıralayabiliriz:
1.YÖNLENDİRİCİDİR: Ahiret inancı, insanı yönlendirir, iş ve davranışlarında tutarlılık sağlar, ölüm korkusundan kurtarır, hayatına anlam katar. Ahiret inancı, insanın önüne hedef koyar ve hayatına bir yön verir. Yaratılıştaki gaye ve amacı öğretir. İnsanın boş yere yaratılmadığını ve başıboş da bırakılmadığını; hayatın ve tarihin bir yönü olduğunu öğretir. Ahirete inanan kişinin gelecek planı bellidir. Ahiret inancı, önemli olanla olmayanı ayırt etme, zamanı iyi yönetme becerisi kazandırır. İnsanlar hayat karşısında kaygılıdırlar, bencildirler ve ölüme kadar olan süreyi göz önünde bulundururlar: bu dar bakış açısından ahiret inancı kurtarır. Ahiret inancı, Allah’ın rızasını kazanma hedefiyle birey ve toplumu yönlendirir.
2.ÖZGÜRLEŞTİRİR: Ahiret inancı, Allah sevgisiyle kişiyi nesne bağımlılığından kurtarır. İnsanların dünya nimetlerine aşırı düşkünlüğünü, istifçiliği ve cimriliği önler. Dünyayı ahiretin tarlası olarak görmeyi dolayısıyla dünyanın çekiciliğine ve aldatıcılığına kanmadan dünya hayatıyla ile ahiret yurdu arasında infak ve insana hizmetle denge kurabilmeyi sağlar. Allah’la özgürleşmek, ahirete inanan kişinin en belirgin özelliğidir. Hakikate bağlanma, temsil etme ve onu savunma tutumları ancak ahiret inancıyla mümkün olur; kişinin dünyevi tehlikelere gözünü karartmasını, kahramanlaşmasını sağlar. Ahiret inancının zıddı olan inançsızlık, materyalizm, konformizm ve hedonizm, insanı menfaatperest, korkak ve kurnaz yapar. Ahiret inancı, kişiyi yiğitleştirirken dünyevileşme rezil eder.
3.İRADEYİ GÜÇLENDİRİR: Ahiret inancı, Allah’ın rızasını kazanma hedefinde iradeyi güçlendirir ve metanet kazandırır. Ahiret inancı, kişinin Allah’a, ailesine, milletine ve insanlığa karşı görevlerini eksiksiz yerine getirir. Mükâfat ve ceza gününün varlığına iman eden kişi, Allah’ın huzurunda bu dünyada işlediklerinden dolayı sorguya çekileceğini bilir; müminin her kararını etkiler. Ahiret inancı, insanın kararlarına nitelik kazandırır; kişinin kendine hakim olmasını, kendisini yönetmesini sağlar. Bu yüzden ahiret inancı, insanların sorumluluk duygusunu geliştirir; vicdani, ahlaki ve hukuki boyutlarda kendisini ayarlamasını, kısaca özdenetim sağlar, iradeyi güçlendirir. Ahiret inancı, kişiyi özgeci, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden, özverili hale getirir.
4.MUTLULUKTUR: İslam, insan için dünya ve ahiret mutluluğunu hedef koymaktadır. Bedeni, malı ve devleti emanet bilen; üreten, kardeşini kendinden üstün gören, kendi ihtiyacı olsa bile kardeşlerine yardımda bulunan müminler, dünyayı, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma ve birlik sayesinde cennete dönüştürürler. Ahirete inanan kişi, yaşlandığında veya hastalandığında ölüm kendisine gelmek üzere iken bile, iyi bir kul olarak yaşamanın huzurunu duyar. Dolayısıyla mümin için ölüm, artık yeni ve sonsuz bir mutluluğun başlangıcıdır.
4.BİRLEŞTİRİCİDİR: Ahiret inancı, kişinin hem Allah’la hem de insanlar arasındaki bağları güçlendirir; tarihin en büyük topluluğu olan inanç birliğini sağlar. Dolayısıyla kardeşlik ilişkileri kolayca sağlamlaşacağından güvenlik ve barışı temin eder. Ahiret inancı, otoriteye bağlanmayı sağlıklı hale getirir; kazandırdığı hakkaniyet duygusuyla gelişmeyi, birey olmayı, kişilik kazanmayı kolaylaştırır. İç bütünlüğünü, sağlayan, ahlaken kemale ulaşan insan, ümmet denilen birliğe hizmet etmeye başlar. Ehli sünnet vel cemaat yolu, insanlığın ana kafilesidir; birlik ve düzeni savunur. Bugün İslam milletinin güçsüzlüğünün ana nedeni, dağınıklıktır. Ahiret inancı, millet sevgisi, ümmet bilinci, vahdet bilinci kazandırır.
5.YENİLİKÇİDİR: Ahiret inancı, kainat, hayat ve insanın Allah’ın ilim, irade ve kudreti altında olduğuna inanan insanların gözünde yaratış an be an sürmektedir; hayat ve tarih bir mucizedir. Ahiret inancı, insanı başarıya motive eder; aynı zamanda insanın ümitlerini taze tutar, acılarını hafifletir, sabırla zor durumlara katlanmasını sağlar. Ahiret inancı, kara günün kararıp kalmayacağı ve İlahi İrade’nin doğruluk, iyilik ve güzellik yönünde insanlara kurtuluşa çıkaracağı hakikatini sürekli gündemde tutar. İslam medeniyeti, hayatı ve tarihi mucize gören yaklaşımıyla yenilikçi bir sosyal sistemdir.
7. MEDENİLEŞTİRİR: Ahiret inancı, bireysel ve sosyal hayatta güvenlik, barış ve adalet değerlerini etkin kılar. Barış becerisi, emniyet ve adaletin meyvesidir. Hak ve hakkaniyet duygusuyla hareket eden kişi, ilahi adaletin eninde sonunda gerçekleşeceğinin bilincindedir. Ahiret inancı, hem insan gelişiminin hem de toplumun kalkınmasının en önemli dinamiğidir. Devlet, adaletle ayakta tutulur. Adalet, ülkenin geleceğini belirler; adaletle yönetilmeyen toplumlar dağılır ve devlet çöker. Uluslararası ilişkilerde de adalet önemlidir. İslam milleti, hakikati temsil eden büyük bir toplum olduğundan dünya barışına hizmet eder. Dolayısıyla ahiret inancı güçlü olan İslam toplumunda, adalet devletin omurgasıdır, ana direğidir. Ahiret inancı, İslam medeniyetini zaman eksenli bir sosyal sistem haline getirir.
Yorumlar3