Fareler kedi fıkralarına gülerken

  • GİRİŞ16.10.2021 10:49
  • GÜNCELLEME18.10.2021 09:16

            Kedi, fare deliğinin önüne büyük bir peynir parçası koymuş. Başlamış fareyi kandırmak için dil dökmeye: ‘Şöyle güzel peynir, böyle güzel peynir.’ Farenin içi gidiyor peynire.. Ama kafası da karışıkmış. Düşünmüş taşınmış. ‘Mesafe kısa, ödül büyük, var bunda bir hinlik!..’ demiş.. Delikten dışarı çıkmamış.  

            Kedi, bir gün yaşlı ve hasta bir fare yakalamış. Ona demiş ki ‘Şu deliğin önünde fıkra anlatıp diğer fareleri eğlendirirsen, seni yakaladım ama yemeyeceğim.’ Zavallı fare ‘Ben fıkra bilmem..’ demiş. Kedi de ‘Ben öğretirim sana!’ demiş. Fare, teklifi çaresiz kabul etmiş.

            Deliğe gitmişler, fare bir kedi fıkrası anlatmaya başlamış: "Bir evde kediye alkol vermişler. Alkol alıp kafayı bulan kedi ‘O köpek buraya gelecek!’ diye nara atmaya başlamış.." Fareler delikten dışarı fırlamışlar birden. Kedi de tek tek avlamış.

******

            İletişim çağı olarak da niteledikleri 21. yüzyıla, ‘gerçek ötesi’ dönem de deniyor. Gerçek ötesi (post-truth) ile, gerçeğin kasten çarpıtılması anlamına geliyor. Bir başka deyişle, insanların fikirlerini etkilemek amacıyla birtakım inançların manipüle edilmesi..    

            Gerçek ötesi, insanların duygularını kullanarak onların düşüncelerini değiştirmeye yarıyor ve bu sayede gerçek olan şey de gizlenmiş oluyor; kısaca gerçeğin inkâr edilmesi, değersizleştirilmesi, anlamsızlaştırılması ve önemsizleştirilmesi söz konusu. “Gerçek ötesi” bir anlamda, “modern yalan.”

            İnsanlar sosyal medyayı ve interneti daha yaygın olarak kullandıkça yalan haberler çoğalmaya başladı. Yalan haber, gerçek olmayan haber anlamına geliyor; bir başka deyişle söylenti veya dedikodudan öteye geçmeyen haberlerdir. “Popüler söylem” ve “yalan haber” gibi terimler de bu kavramla bağlantılı olarak medya marifetiyle ortaya çıkmıştır. Yalan haberler çoğunlukla kasten ortaya atılır. Bir şekilde bilgi kirliliği oluşturmak için kullanılır.

******

            Sosyal medyanın bir haber kaynağı olarak kullanılmaya başlanması, haber ile kanaat arasındaki farkı iyice bulandırdı. Teknolojik gelişme ve bilgi kirliliği, ortak gerçeklik duygumuzu onarılmaz bir şekilde parçalıyor. Günümüzde her an birçok bilgiyle karşı karşıya geliyoruz. Bu nedenle hangi haberin veya bilginin doğru olduğunu anlamanız çok zordur. Maalesef yeteri kadar kontrol etmedikleri için bazı insanlar bu bilgilere kolayca inanıyor. Görüntüde yetkin gibi duran kaynaklar ve kurumlar, birtakım komplo teorilerini, bunları almaya hazır kitlelerin kafasını bulandırmakta kullanıyor. Bazı şeylere gerçekten inanma arzusundaysak, onlara inanmamızı sağlayacak ufak bir dürtü yeterli olabilir. Özellikle sevdiğimiz birileri de bunlara inanıyorsa... İşin aslı, bazı şeyler biz öyle olmasını istediğimiz için değil, bizim hoşumuza gitse de gitmese de doğrudur.

            Gerçek üstü söylemlere maruz kalmamıza neden olan iki faktör bulunmaktadır. Bu iki faktör, insanların ‘önem arayışı’ ve bazı konularda ‘kolay açıklamalara kavuşmak’ istemeleridir. Bu iki faktör, modern dünyada yaşayan birçok insanın psikolojik olarak ne halde olduğunu açıklıyor bize. İnsanlar gerçekleri kurmacadan ayırt etmekte zorlanır hale geldiler.

            İnsan beyninin gerçek ötesini besleyen zaafları var. Bunlardan bazıları, önyargılar etkisiyle sistematik şekilde rasyonellikten uzaklaşma, çoğunluğa uyma, hataları rasyonelleştirme, çok kere tekrarlanan şeylere inanma, doğru olmasını umduğumuz ve inanmak istediğimiz şeylere inanma.

******

            Neden gerçek ötesi söylemler bu kadar çekici? Neden bu konuşmalara ve yalan haberlere kolayca inanıyoruz? Çoğu durumda, gerçek üstü söylemlerin çekici olmasının nedeni anlatış biçiminde yatıyor. Konuşmaların ve haberlerin bazı ortak özellikleri onlara olan merakımızı arttırıyor. Bu ortak özellikler, onların oldukça basit ve kolay hissedilebilir olmasıdır. Bu konuşmaları yapan kişiler olaylara yönelik çok basit açıklamalar sunar, böylelikle daha karışık olayları anlamanız kolaylaşır ve anlatılan basit gerçek size mantıklı gelir. Özellikle kafası karışık, yolunu kaybetmiş veya güven problemi yaşayan kişiler için bu tür söylemler oldukça çekicidir. 

            Her şeyin artık çok hızlı gerçekleştiği bu dünyada bu kişiler kendilerini terkedilmiş hissediyor. Nereye ait olduklarını bilmeden dolaşıyor. Bu özelliklere sahip kişiler, kaybolmuş ve kafası karışmış bir haldedir. Bir şeyler onlar için yolunda gitmiyor. Teknolojiyle beraber artık onların iş gücüne gerek kalmadı ve bu kişiler bu nedenle iş bulamıyor. Bu durum onların aşağılanmış ve değersiz hissetmesine neden oluyor. Bu umutsuz dünyalarında gerçek ötesi söylemlere tutkuyla inanıyorlar, bu söylemleri anlamaya çalışıyorlar. Bu söylemlere inanan kişiler genelde kendilerini değersiz hisseden kişilerdir. Bu nedenle kendilerine önem verilmeleri (veya öyle olduğunu sanmaları) her şeyden önemlidir.

            Bu basit açıklamalarla belirsiz olan şeyleri kitap okumadan, kulaktan dolma bilgilerle anladıklarını sanıyorlar ve gelecekte tekrar muhteşem olacaklarına dair gerçek olmayan vaatlere kapılıyorlar. Tüm sorunları çözmeyi vadeden ve kesinlik sunan bu söylemler, insanlara bir şekilde umut veriyor ve anlatılanlara kolayca inanmalarını sağlıyor. Bu söylemlerle insanları oyalamak ve gerçeklerden uzaklaştırmak mümkündür. 

*******

            Toplum birçok yayının içeriğini değerlendirebilecek durumda değil. Teknoloji de maalesef bunların yapılabilmesi için çok gelişmiş durumda.  Popülizm denilen sahte bir halkçılık var işin içinde aynı zamanda. Bunun sonucunda güvenilir kaynaklardan akan bilgiye de bir direnç oluşmuş durumda. Bu tip direnç, özellikle pandemi gibi korku, belirsizlik ve ekonomik sıkıntıyı körükleyen bir ortamda zirve yapıyor.

            Gerçek ötesi kavramı en çok politikada kullanılır. Brexit referandumunda İngiltere’de yüzlerce otobüs üzerlerinde İngiltere’nin her hafta AB’ye 350 milyon Sterlin gönderdiği sahte reklamını taşıdı! Britanya’da AB oylaması öncesi, AB’den çıkmayı savunan siyasi parti yetkilileri, sürekli olarak “İngiltere’nin sağlık bütçesinin AB’ye gittiğini, İngiliz vatandaşları için kullanılamadığını,” dile getirmişlerdi. Ve halkı buna inandırmışlardı. Oysa veriler bunun hiçbir biçimde doğru olmadığını açıkça ortaya koyuyordu. Ama verilerin, gerçeğin önemi yoktu. Halk söylenen yalana inandırılmış, ikna edilmişti.

            ABD Başkanlık Seçimleri öncesinde de benzer bir algı yönetimi var. Bütün jeolojik, atmosferik ve endüstriyel veriler dünyada bir iklim değişikliği tehlikesini ortaya koyarken, Trump bunun Amerikan sanayini vurmak için Çin’in uydurduğu bir tuzak olduğunu söylemesi ve halkta böyle bir fikir, inanış oluşturması gerçek ötesi bir durumdu.

            II. Dünya Savaşında Rus tankları Berlin’e girene kadar Almanlar Rusya’yı işgal ettiklerine inanıyordu. Çünkü Alman gazeteleri öyle yazıyordu.

*******

            Yanlış olduğunu bildiğimiz bir şeye başkasını inandırmak için manipülasyon yapma niyetindeysek, gerçeklerin yorumlanması “tahrif” boyutuna varıyor. Her yalanın da mutlaka bir dinleyici kitlesi var. Gerçek ötesi dediğimizde elbette “akılcılıktan uzaklaşma ve duygulara kapılma eğilimi” ortaya çıkıyor, kişilerde ve toplumlarda araştırma isteği ve dürüstlük geride kalıyor, yalan yaygınlaşıyor. Gerçeğin ikinci plana atılması, üzerinin yalanla örtülmesi söz konusu yani. Ve yalan üzerinden ön yargıların güçlendirilmesi gerçekleşiyor “gerçek ötesi” işlediğinde. Ön yargılar ise en büyük düşmanlarımız, sorgulamadığımız kabullerimiz. Özellikle, düşünce tembeli olan, reklamveren yabancı olduğundan medyası dışa bağımlı olan toplumlar için kötü bir durum “gerçek ötesi.” 

            Gerçek ötesi dönemde, gerçek değil algı önemli. Gülmece, yanıltıcı içerik, sahtekarlık, zarar amaçlı bilgi üretme, sahte başlık, bağlam dışı kullanılan fotoğraf veya içerik, fotoğraf veya haberin manipülasyonu gibi çeşitli yollarla yanlış ve yanıltıcı bilgi pompalanıyor. Amaç bazen para kazanmak, bazen politik menfaat gruplarına hizmet, bazen de düpedüz kötülük.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat