Her yıl sonbaharda İstanbul’un kültür sanat hayatında bir canlanma görünür. Geçen yıl salgın nedeniyle tüm faaliyetler durmuştu. Bu nedenle bu yıl ilçe belediyelerinin kültür sanat sezonu açılışları daha bir heyecanlı gerçekleşiyor.   

Eyüpsultan Belediyesi’nin 2021 – 2022 kültür sanat sezonunun açılışı da, çeşitli etkinliklerle canlı başladı. Eyüpsultan Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün sezon boyu sürecek organizasyonlarından biri de Sertarikzade’deki  İrfan Sohbetleri etkinliğidir.  

Programda bir konuşma yapan Eyüpsultan Belediyesi Kültür İşleri Müdürü İrfan Çalışan, çeşitli kültür merkezlerinde gerçekleşecek olan eğitim branşları ve atölye çalışmaları hakkında bilgilendirme ve tanıtım yaptığı açış konuşmasında, içinde bulunulan mekana dair bilgiler de verdi. 

SERTARİKZADE TEKKESİ ETKİNLİKLERİ 

İrfan Çalışan, Sertarikzade Tekkesi’nin son şeyhi Reşid Efendi’nin 1945 senesinde ahirete irtihalinden sonra metruk hale geldiğini anlattı; birkaç mezar, birkaç duvar kalıp yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi derin bir nefes alarak.  

2008 - 2010 yılları arasında rekonstrüksiyonu tamamlanarak kültür dünyamıza geri kazandırılan bu önemli yapı, Eyüpsultan Belediyesi tarafından aslına yakışan bir şekilde, kültür ve sanat eğitimlerinin gerçekleştirildiği güzide bir mekan olarak sanatseverlere hizmet vermeye devam etmekte. 

İrfan Çalışan, “Mekanı kuran ve adını veren Sertarikzade Mehmed Emin Efendi (1686 - 1758) Nişanca Sivasi Tekkesi sertaiki, Abdullah El-Sivasi’nin oğludur. Sertarikzade lakabı buradan gelir. İstanbul’da birçok tekkede irşad hizmetinde bulunduğu gibi Karagümrük’teki Cerrahi asitanesinin 4. Postnişini olmuştur.” dedi.  

Sertarikzade Mehmet Emin El-Cerrahi tarafından 1750’li yıllarda kurulan Sertarikzade Tekkesi, 1926’da tekkelerin kapatılmasına dek ilim, irfan ve sanatın en önemli ocaklarından biri olarak faaliyet göstermiş. Hammamızade İsmail Dede Efendi’nin talebelerinden büyük bestekar Eyyubi Mehmed Bey bu tekkede zakir başılık yapmış, birçok talebe de yetiştirmiş. Hacı Arif Bey ve Şevki Bey musiki tarihinde bilinen talebeleri.. 

Sohbet, Sertarikzade Tekkesi’nin mescidinde gerçekleşti. Sol taraftaki Sertarikzade Mehmet Emin, ailesi ve dostlarının sandukaları, mescide metafizik bir iklim kazandırmış. Doğrusu Kültür İşleri Müdürü İrfan Çalışan’ı tebrik ediyorum; İrfan Sohbetleri için oldukça uygun bir mekan tahsis etmiş, sohbet sözkonusu metafizik atmosferde daha bir rikkat ve letafet kazandığından. 

MENÂZİLÜ’S SÂʾİRÎN’DEN TESLİMİYET DERSİ  

Dr. Adem Ergül Hoca, 1965, Konya doğumlu. 1985-1989 yılları arasında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde lisans eğitimi aldı. Aynı fakültede 1998 yılında “Kur’an-ı Kerim’de Kalp Kavramı” isimli teziyle de tefsir alanında doktorasını verdi. 1989 yılında, merkezi İstanbul’da bulunan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın eğitim hizmetlerinde görev aldı. Halen aynı vakfın yurtiçi eğitim hizmetleri genel müdürlüğünü yürütmektedir. 

İrfan Sohbetleri’nin ilkinde Dr.Adem Ergül, Hâce Abdullah Herevî’nin (ö. 481/1089) tasavvuf makamlarına dair eseri Menâzilü’s Sâʾirîn’den ders yaptı. 100 temel tasavvuf terimini açıklayan Menâzilü’s Sâʾirîn eserin mukaddimesinde Abdullah Herevî, Cibrîl hadisinde yer alan (Buhârî, “Tefsîr”, 31/2, “Îmân”, 37; Müslim, “Îmân”, 1) ve “Allah’a onu görür gibi ibadet etme” diye tarif edilen ihsan konusuna dikkat çektikten sonra kitabın bir anlamda bu hadisin şerhi olduğunu ifade etmiş; ayrıca dinin emirlerini ihlâsla yerine getirme, sünnete bağlılık, haramlardan uzak durma, yaratıklara şefkat gösterme, insanlara öğüt verme, vakti iyi değerlendirme gibi konulara titizlikle uyulmasını istemiştir.  

Eser “bidâyet, ebvâb, muamelât, ahlâk, usul, edviye, ahval, velâyet, hakikat, nihayet” başlıklı on bölüme ve her bölüm on alt bölüme ayrılmış.. Böylece 100 terimin açıklaması yapılmış. Dr.Adem Ergül, üç yıldır Medya Platformu’nda Menâzilü’s Sâʾirîn’den ders yaptığını; üçüncü makamın onuncu basamağı ve otuzuncu kavram olan ‘Teslimiyet’e geldiklerini söyledi. 

Dr.Adem Ergül, İslami ilimlerin anahtar kavramlarından olduğunu belirttiği ‘teslimiyet’in, a) sabır; b) itminan ve c) rıza düzeylerinde kazandığı anlamlarını, ayet ve hadislerle açıkladı: “Hayır, Rabb’ine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem kılıp verdiğin hükmü de hiçbir sıkıntı duymadan kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (4-Nisa Suresi; Ayet:65) ayetini İslam alimlerinden ve büyük mutasavvıflardan da görüşler aktararak tefsir etti.  

Dr.Adem Ergül, Menâzilü’s Sâʾirîn’den aktardığı “Teslimiyetin sabır derecesi, güç ve rızıkların farklı yaratılmasını akla yatmasa da kabul edilmesidir. Teslimiyetin itminan düzeyi ise ilmin hale, kasdın keşfe ve resmin de hakikate teslim olmasıdır. Üçüncü düzey olan teslimiyetteki rıza, ‘teslimi görmeksizin, onu Hakk’ın kendine verdiğini müşahade ederek Hakk’ın dışındaki her şeyi Hakk’a teslim etmektir.”  açıklamasıyla sohbetini tamamladı. 

İrfan Çalışan’ı İrfan Sohbetleri gibi güzel bir hizmeti tertip ettiği için, Dr.Adem Ergül’ü de Menâzilü’s Sâʾirîn derslerinden ötürü İstanbullular adına tebrik ediyorum. Karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete ve kötülükten iyiliğe insanı düzelterek geçeceğiz. Bu nedenle bütün bu hizmetlere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Milletimiz adıma sizlere Allah yar ve yardımcınız olsun diye dua ediyorum.