İslamcılık tutkulu aşk hikayesi

  • GİRİŞ04.11.2021 09:50
  • GÜNCELLEME05.11.2021 08:46

         Aşk konulu halk hikayelerini bilirsiniz.

            Sevip de birbirine kavuşamayan aşıkların anlatıldığı hikayelerdir bunlar.

            Çoğunun yapısı ve kurgusu aynıdır: Kahramanlar olağanüstü bir şekilde dünyaya gelir. Bir şekilde tanışıp birbirine aşık olurlar.

            Zenginlik - fakirlik, soyluluk - köylülük gibi ayrımlar nedeni ile kavuşamazlar.

            Her hikayede kötü bir kahraman aşıkların kavuşmasını engeller.

            Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Leyla ile Mecnun, Arzu ile Kamber, Memo ile Zin vb. hikayelerinden hangisini ele alsanız alın, aynı yapı ve kurguyu görürsünüz.

*********

            İslamcılık, bir ülke ile reddedilmiş sevdalısı arasındaki tutkulu aşk hikayesi.

            Mensubu olduğum İslam milleti için, Mustafa Yürekli için İslamcılık böyle derin bir mesele..

            Darülislam ile reddedilmiş sevdalısı Muhammed aleyhis selamın ümmeti ayrı düşmüştür.

            Necip Fazıl Kısakürek 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!’ diye ifade ediyor bu ayrılığı:

Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu’nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

******

         Ayrılık nedeni din ile bilim, Müslümanlık - modernlik ayırımı..

            Sonlu bir varoluş ile sonsuz varoluş arasındaki çelişki, Necip Fazıl Kısakürek'in şiirinde şöyle tanımlanıyor:

Neler kaybetti insan; Kul'a, kulluk uğruna..

Ah bir erebilseydik “kul” olmanın şuuruna..

            Batı'nın dayattığı efendi köle ilişkisine direniş, insan onurunun gereğidir..

            Bu yüzden İslam, emperyalist dünya güçlerine karşı Asya’da, Afrika’da, Avrupa’da, Amerika’da, dünyanın her köşesinde insanın onurunu savunuyor.

*******

         Her dönemde Anadolu ile İslam milletinin birbirine bağlılığının resmini en etkili şekilde çizen hadiselerin başında şehadet yer bulur.

            Malazgirt Destanı, İstanbul’un Fethi Destanı, Çanakkale Destanı ve en son Milli Mücadele Destanı söz konusu bağlılığın resimleridir.

            Kötü adam, Avrupa’dır, ardındaki Amerika’dır. Son iki asırdır emperyalizmin emrine giren içimizdeki işbirlikçi, hain Batıcılardır kötü adam.

            Batıcılık, ülkeyi dünya güçlerinin belirlediği vaziyet ve istikamette tutma politikasıdır. Batı dışı toplumlarda Batıcılık sömürge aydını bilincidir.

            Liberalizm, sosyalizm, ulusçuluk, faşizm gibi bütün Batılı ideolojiler idrakimizi kör eder, tarih, sosyal çevre ve benlik algımızı bozar.

            Ne zaman milli bir politika uygulanmaya kalkılsa, Batıcı kadrolar kıyameti koparırlar.. Attıkları çığlıklar, yeri göğü inletir.

            Ne var ki dünya güçleri, bu gayri meşru çocuklarının imdadına yetişemiyor artık. Darbe yapıp devlet kadrolarında, ekonomide rahatça temizlik yapamıyorlar..

            Necip Fazıl Kısakürek'in şiirinde kötü adam şöyle tanımlanıyor:

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

            Yeni Haçlı Seferleri de düzenleseler, İslam’ın çelik iradesine çarpıp hüsrana uğrayacaktır.

************

         Batıcıların maskesi düştü artık..

            Suriye’de DAEŞ, PYD..

            Türkiye’de CHP, FETÖ, PKK..

            İçimizde terör örgütleri kuruyorlar, toplumu teröre ve anomiye sürüklemeye  çalışıyorlar.

            İstiyorlar ki kaos oluştursunlar! Parçalasınlar.

            Türkiye, söz konusu kaosa düşürülemedi.

            15 Temmuz’dan sonra bağımsız devlet olmanın gereğini yapıyor.

            Bölgedeki emperyalist oyunu bozuyor üstelik.

************

         Bu aşk hikayesi ayrılıkla bitmeyecek. Kötü sonu değiştirdik inşallah. Türkiye, Batıcılardan kurtulacak.

            Türkiye, tutkulu aşk hikayesini bitirmiyor, tam aksine yeni bir aşk hikayesi başlıyor.

            Gökte ve yerde tek otorite var: Allah! Allah ne derse o olur.. Zafer, Allah’ın lütfudur. İnsan zaferle değil, sefere çıkmakla yükümlü.

            Yeryüzü ile İslam milletinin birbirine bağlılığının kıyamet kopmadan önceki son resmi İslam medeniyeti olacak inşallah.. Tarihin sonu, hakkın batıla üstünlük sağlaması, küresel İslam barışıdır.

            Baskı, sömürü ve şiddetle etkili mücadele edilecek. Dünyayı nükleer tehlikeden, bomba ve silahlardan İslam temizleyecek.

            Yeryüzü, yaratılış amacına uygun mabed olacak. Tarih, ilay-ı kelimatullahı haykıracak. İnsanlık, İslam medeniyetinin sağlayacağı barış ortamında, hakikat, erdem ve adaletle onurlu bir hayata kavuşacak.

            Türkiye bu iyilik hareketine öncülük edecek inşallah..

Yorumlar1

  • Doktor Güllü 2 yıl önce Şikayet Et
    İnşaallah bizler de karınca misali yaşarız
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat