Ne var ne yok diye sordum kendime. Başımı kaldırıp dünyaya baktım. İslam milletinin gidişatına göz attım.

Amerika’nın Asya’da İran ile Afrika’da Fransa ile yürüttüğü fitne ve fesat olayları üzerinde düşündüm. Küresel fitnenin güncel gelişmeleri büyük acı verdi.. Ama umudumu kaybetmedim.

BÜYÜK ZAFER'İN 100'ÜNCÜ YILI

Büyük Zafer'in 100'üncü yılı kutlamalarında dikkatimi çeken bir olay var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri'ne yazılanlardan şu satırların altını çizdim. 

"Kahraman şehitlerimizden aldığımız ilhamla, Türkiye Cumhuriyeti'ni, bizlere çizdiğiniz hedefler istikametinde ilerletmeye, başta ekonomi, savunma ve diplomasi olmak üzere her alanda güçlendirmeye devam ediyoruz.

Küresel salgın krizini alnının akıyla atlatan ülkemiz, bölgesinde yaşanan çatışmaları da başarıyla yönetmekte, barış ve istikrarın yeniden tesisi için tüm dünyanın takdirini toplayan diplomatik hamlelere imza atmaktadır.

Büyüyen, güçlenen, öz güveni yüksek vatandaşlarıyla birlikte mazlumların da umudu olan bir Türkiye'nin inşasını ne müstevlilerin oyunları ne de eli kanlı terör örgütlerinin saldırıları engelleyebilecektir."

Güçlü Türkiye, lider Türkiye hedefine yürümek.. Milli irade bu yönde.

Afganistan, Irak, Suriye, Filistin ve Libya’nın durumuna bakarken hep Türkiye’den başlarım bu yüzden.

IRAK: ABD-İRAN FİTNESİ

10 ay önce Irak’ta seçim yapıldı ama şimdiye kadar bir hükûmet kurulamadı.

Irak’ı, parçalayıp Lübnanlaştırdılar: Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakanı Şii, Meclis Başkanını Sünni olacak. Parçalayıp iradesini zayıflattılar. Aynı Lübnan haline getirme politikası Suriye ve Türkiye’de de uygulanmaya çalışılıyor.

Irak, Amerika ile İran’ın nüfuz mücadelesine sahne oluyor. Irak her geçen gün biraz daha yönetilebilir olmaktan çıkıyor. Ülkenin hiçbir temel meselesi için çözüm üretilemiyor.

2021 yılı ekim ayında yapılan ülkedeki son seçimlerden birinci olarak çıkmış bir parti lideri Mukteda es-Sadr, bütün siyasi faaliyetlerinden çekildiğini ilan etti…

Sadr taraftarları ha bire Irak Meclisi'ni basarak eylem yapıyor. Bu böyle ne kadar devam edecek? Siyasi çekilme açıklamasından hemen sonra, Cumhurbaşkanlığı Sarayı yeniden basıldı.

Irak devleti fiilen otoritesini yitirdi; aciz durumda.. Her geçen gün kontrolü sağlamaktan uzaklaşıyor. Bu da Irak üzerinde oyun oynayan güçlerin işini kolaylaştırıyor ne yazık ki…

LİBYA: ABD –FRANSA FİTNESİ 

Libya’da bir süredir sağlanan sükûnet, tekrar bozuldu maalesef. Onlarca ölü ve yaralı var.

Libya’da da Amerika - Fransa fitnesi var. Libya’da öteden beri tahrik ve ifsat işlerinde başrolü Fransa oynuyor. Fransa Afrika’da kendisine karşı giderek genişleyen tepkiler karşısında, sömürge metotlarıyla karşı hamleler içinde.

Birkaç gün önce Cezayir’de gördüğü tepki karşısında âdeta dumura uğrayan Macron, Afrika kıtasının her tarafından Fransa’ya karşı yükselen öfke karşısında, fitne unsurlarını kullanarak mukabelede bulunmaya çalışıyor. Ama işi zor.  

Irak’ı işgal eden, Libya’yı tahrip eden, Suriye’de iç savaşı körükleyen BMGK’ni oluşturan devletler, Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin hedefe ulaşamayacaklarını bile bile her gün Müslüman kanı dökmekteler.. İslam ülkelerini ne kadar karıştırırlarsa karıştırsınlar, kaybeden taraf dünya güçleri olacaktır.

Yeni bir dünya şekilleniyor. Süreç çok sıkıntılı şekilde ilerliyor. Fakat sömürgeciler hesabına, her geçen gün, düne göre daha kötü..

İslam milleti, hızla toplanıp tarihteki yerini alacaktır.