Türkiye Yüzyılı’na yeni anayasayla girilmeli
- GİRİŞ05.11.2022 10:13
- GÜNCELLEME07.11.2022 09:16
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti "Türkiye Yüzyılı" Tanıtım Toplantısı'ndaki (28.10.2022) konuşmasına salondakileri selamlayarak başladı ve "Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla Cumhuriyet'imizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz." dedi; küresel bağlamda iddialı bir söylem olan "Türkiye Yüzyılı"nı bir programla kamuoyuna sundu.
Türkiye Yüzyılı'nın istiklalin ve istikbalin yüzyılı olduğunu belirten Başkan Erdoğan, "Bugün güçlüyüz, yarın daha da güçlü olacağız. İnsanlarımızın tamamının istiklalinden emin bir şekilde istikbaline güvenle bakacağı bir Türkiye için yeni projeler, yeni programlar, yeni eserler, yeni hizmetler peşinde koşmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Bu yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" konuşmasından aldığım notları değerlendireceğim.
İlk izlenimim şöyle: Toplumsal mutabakat, sivil demokratik özgürlükçü anayasa, milli irade, kalkınma, refah gibi kavramları vurgulayan vizyon belgesi küresel gerilimleri hafife almadan titizlikle hazırlanmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 100. yılında geniş mutabakat zemini ve toplumsal uzlaşıyı sağlamak için Cumhur İttifakı’na giden sürecin ve bölgesel krizlerin anlaşılması için gayret gösteriyor.
Devlet millet bütünleşmesi ekseninde yeni bir anayasayla demokrasimizi güçlendirme çabasında..
Erdoğan, Türk dış politikasının barışçıl, realist, uluslararası meşruiyeti merkeze alan, bölgesel ve küresel iş birliklerini önemseyen çizgisinin yanı sıra Türk ve İslam dünyasını etkileyen, öncü, merkez ülke misyonunu hedefliyor.
Türkiye Yüzyılı, Türk Devletler Teşkilatı, dünya Müslümanları ve tüm mazlum halklar için adil ve yaşanabilir bir düzen, daha doğrusu medeniyet vizyonunun manifestosu niteliğinde..

ALTIN KIYMETİNDEKİ YILLAR HEBA EDİLDİ
Başkan Erdoğan "Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılına, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen, Osmanlı devletiyle birlikte milletimizi de topyekun tarihe gömmek isteyen bir saldırının ardından giriş yapmıştık." diyerek yakın tarihi değerlendirdi.
Selçuklu ve Osmanlı’dan sonra Anadolu'daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanıyla kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attığımızı, tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken, önce Milli Mücadele'deki destansı meydan okumayı ve küllerinden yeniden doğuşu hatırlattı.
Başkan Erdoğan, "Cumhuriyet'imiz maalesef, bu bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında, kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Ülkemiz, milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti.
Şehit Başbakan Menderes'in, 'Yeter söz milletin.' diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın 'Devlet, millet içindir.' diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi, koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde merhum başbakanlar Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan ile MHP Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'in ülke ve milletin hayrı için başlattıkları girişimlerin, hep darbe ve vesayet duvarına çarptığını dile getirdi.

Ülkenin vesayet yoluyla Cumhuriyet'le demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan, hatta bunları birbirinin alternatifi gibi göstermeye çalışan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntı çektiğini vurguladı.
20 YILA BÜYÜK BİR DEVRİM SIĞDIRMAK
Gerçek devrimlerin, reformların ve dönüşümlerin, milletin özünden çıkıp gelen enerjinin, hareketin ve çabanın neticesi sonucu hayat bulduğunu, Türkiye'yi yıllarca özgürlüklerden ve zenginliklerden uzak tutanların güçlerini milletin öz güveninin önünü kapatmaktan aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne zaman ki bu set yıkıldı, işte o zaman Türkiye bambaşka bir görünüme büründü. Menderes'in ilk kazmayı vurduğu, Özal'ın ilk gediği açtığı bu seti kökünden söküp atmak hamdolsun bize nasip oldu."
Türkiye'nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdıkları bu büyük devrime katkı verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancından dolayı dışlanan Müslüman'ın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürt'ün, meşrebinden ötürü baskı gören Alevi'nin, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hristiyan ve Yahudi'nin, kısaca bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik. Sadece nesillerin hayali olan Ayasofya'yı Fatih'in emanetine uygun şekilde yeniden cami olarak hizmete açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır.." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyet'imizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dış politikasına şahsiyet kazandırarak devletin gücünü, bayrağın şanını, milletin itibarını yükselttiklerini vurgulayan Erdoğan, " Cumhuriyet'imizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk." dedi.
TÜRKİYE YÜZYILINA YENİ ANAYASAYLA GİRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında, bazıları daha teklif aşamasında, muhalefetin destek vermemesi sebebiyle akim kalmıştır. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir. Bu yeni anayasayı, ülkemizin huzurunu güçlendirecek, milletimizin refahını yükseltecek, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, adaleti, hakkaniyeti tahkim edecek, her bir vatandaşımızın özgürlüklerini garanti altına alacak, gençlerimizin geleceklerine umutla bakmalarını sağlayacak, özetle Türkiye Yüzyılı'na yakışacak şekilde hazırlayarak, Meclisimizin takdiri ve milletimizin onayıyla hayata geçirmekte kararlıyız." dedi.
Gerçekten her dönem ülkemizde anayasasıyla geldi. Türkiye Yüzyılı da yeni anayasyla başlamalı..
Başkan Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı, evlatlarının geleceği için yüreği kıpır kıpır çarpan annelerin, babaların hayallerini hayata geçirerek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, gençlerimizin teknolojiden sanata, spordan çevreye kadar tüm alanlardaki beklentilerini karşılayarak yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, milli ve manevi değerlerimiz temelinde maziden atiye kurduğumuz köprüyü, insani ve ahlaki sütunlarla tahkim ederek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Yüzyılı, çok önemli. Çünkü rahmetli üstadımız Sezai Karakoç’un dediği gibi ‘Başkasının çağı yaşanarak çağdaş olunmaz.’
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol