Prof.Dr. Raşit Küçük Hocamız, 22 Kasım 2022 Salı günü İstanbul’da vefat etti ve Fatih Camii hazîresine defnedildi. Raşit Hocamız,  bir süredir kanser nedeniyle hastanede tedavi görüyordu.  

Bu köşede, ana hatlarıyla biyografisini ve ilahiyat fakültelerine bakışını anlatan iki yazı yayımladım. Bu yazıda da bir hadis alimi olan Raşit Küçük Hocamızın Kur’an-ı Kerim ile sünnet ilişkisine dair görüşünü aktaracağım.. Daha doğrusu Raşit Küçük Hocanın, "Kur'an Sünnet İlişkisi ve Birlikteliği" başlıklı makalesini özetlemeye çalışacağım (Sünnetin Dindeki Yeri, Ensar Neşriyat, İstanbul, s.125).

KUR'AN VE SÜNNET

Prof.Dr. Raşit Küçük, "Kur'an ve Sünnet ilişkisinin varlığı, bütünlüğü, birlikteliği ve vazgeçilmezliği şer'in, akıl ve mantığın zorunlu gereğidir" diyor. Şöyle açıklıyor bu yargısını da:

"Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber sallahu aleyhi vesellemin Sünnet'i, İslam Dini'nin iki temel kaynağını teşkil eder. Delilini bu iki kaynaktan almayan her düşünce ve tavır, hareket ve davranış, tartışmaya, kabul veya redde açıktır.

Kaynağını Kur'an ve Sünnet'ten alan konuların ise müzakere ve münakaşası yapılabilir, değişik yorumlar ortaya konulabilir, uygulama ile ilgili biçim ve yöntem farklılıkları ortaya çıkabilir, ancak reddi söz konusu olamaz. Bu yorum ve anlayış farklılıkları mezheblerin ve değişik ictihadların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sapık ve batıl sayılanlar dışındaki bütün İslam mezhepleri dinin iki temel kaynağının Kur’an ve Sünnet olduğu görüşünde ittifak halindedirler. Bu ikisi dışındaki şer' i delillerin geçerliliği, kabul veya reddi de bu iki temel kaynağa uygunluğuna göre değerlendirilir."

PEYGAMBERLERE İMAN

Raşit Küçük Hoca, Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamber sallahu aleyhi veselleme  imanın ve onun getirdiği ilahi hükümleri kabul ve tasdik etmenin farz olduğunu kesin emirlerle bize bildirdiğini belirtir. İlgili ayetler şunlardır:

"Allah'a, peygamberine ve indirdiğimiz nura (Kur'an'a) iman ediniz''(et-Teğabün Suresi; Ayet:8.).

"Allah'a ve O'nun ümmi peygamberi olan elçisine iman ediniz." (el-A'raf Suresi; Ayet:158.).

"Şüphesiz biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ki Allah 'a ve Resulüne inanasınız, onu destekleyesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz." (el-Feth Suresi; Ayet: 8-9.).

"Kim Allah 'a ve Resulüne inanmazsa bilsin ki, Biz, kafirler için alevli bir ateş hazırlamışızdır." (el-Feth Suresi; Ayet:13.).

PEYGAMBERE İTAAT

İtaat, emre uymak, icabet etmek ve tabi olmaktır; bu anlamda ibadetten daha umumi bir mana ifade eder. Çünkü ibadet sadece Allah'ı ta'zimdir; itaat ise hem Allah'ın emirlerini hem de peygamberin ve itaat edilmesi emredilenlerin emirlerini kapsar. İtaat, imanın bir gereği ve neticesidir.

Peygamber' e iman, ona itaati zorunlu kılar. Dolayısıyla peygambere iman farz olduğu gibi, itaat da farzdır. Peygambere itaat, onun getirdiği ve uyulmasını emrettiği bütün prensipleri yerine getirmeyi gerektirir. Kur'an'ın pek çok ayeti peygambere itaat edilmesini ve ona karşı çıkılmamasına emreder:

"Ey iman edenler! Allah 'a ve Resulüne itaat edin, işittiğiniz halde ondan dönmeyin. İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir." (el-Enfal Suresi; Ayet: 20-22.)

Kur'an-ı Kerim Hz.Peygamber sallahu aleyhi veselleme muhalefetin bir sapıklık olduğunu ve neticesinin elim bir azap olacağını haber verir:

"Peygamberlerin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden yahut kendilerine acı bir azabın uğramasından sakınsınlar" (n-Nur Sursi; Ayet: 63).

Hz.Peygamber sallahu aleyhi vesellemin emri, onun sözlerini, davranışlarını ve takrirlerini yani tasviplerini ihtiva eder. Bunlar, peygamberin sünnetinin nevilerini ifade etmektedir. Dolayısıyla her biri aynı kıymeti haizdir.

Hz.Peygamber sallahu aleyhi vesellemin emirlerine uyma ile ilgili Kur'an-ı Kerim'in en kapsamlı ayetinin anlamı şöyledir:

"Peygamber size ne verirse, onu alın; neyi de yasakladıysa ondan da sakının.. " (el-Haşr Suresi; Ayet: 7.)

Kur'an-ı Kerim'in mü'minlerin dikkatini çektiği hususlardan biri de Hz.Peygamber sallahu aleyhi vesellemin bütün hükümlerine, emir ve yasaklarına boyun eğip teslim olma zorunda oluşlarının vurgulanmasıdır. Aynı zamanda bu mü'min sayılmanın da temel şartlarından biridir:

"Hayır, Rabbine andolsun ki onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan onu tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar" (en-Nisa Suresi; Ayet: 65.)

Hz. Peygamber sallahu aleyhi vesellem dinin tebliğinde ve verdiği hükümlerde hatadan korunmuştur. Allah adına tebliğ ettiklerinde sıdkında, son derece güvenilir olduğunda şüphe yoktur.

Raşit Küçük Hoca, İslam alimlerinin sünnete itaat konusundaki görüşünü şöyle özetler: Sünneti almak, gerçekte Kur'an'ı almaktır; Sünnet'ten yüz çevirmek de Kur'an'dan yüz çevirmektir.

HİKMET SÜNNET İLİŞKİSİ

Kur'an'ın yirmi ayetinde geçen hikmetin sünnet manasma geldiğini pek çok alim ifade etmiştir. Hikmetin ilim ve ameli, sünnetin de söz ve davranışı tanzim ettiği söylenir. Kuran-ı Kerimde hikmetten maksadın sünnet olduğunu söylenir: 

"Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder." (el-Bakara uresi; Ayet: 129.)

İslam alimleri, Kitabın yani Kur'an'ın hemen peşinden zikredilen hikmetin sünnetten başka bir şey olmayacağı kanaatindedirler. Çünkü Allah Teala'nın peygamberine inzal ettiğinden bahsettiği 'hikmet’, bir nevi vahyin ürünü olan sünnetten başkası olamaz.

Raşit Küçük Hocamıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına ve öğrencilerine baş sağlığı dilerim.