Erdoğan devrimleri çağ açtı

  • GİRİŞ08.04.2023 11:32
  • GÜNCELLEME11.04.2023 09:31

14 Mayıs 2023 genel seçimi, 2053 ve 2071 hedeflerini halk oylamasına sunuyor: Devam mı? Tamam mı?

2020 Korona salgınıyla zayıflayan halk ruhunun (kitle psikolojisi), 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremi sonrasında tamamen çökmesini istiyorlar. Halkın morali, çatışma, iletişimsizlik ve umutsuzluk sürecinde iyice çökerse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la çıktığı tarihi yolculuktan belki kopar zannediyorlar. Oysa doğal afetlerin, ekonomik krizlerin, göçlerin ve savaşların, açlığın ve hastalıkların artarak devam ettiği günümüzde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış ve umut elçisi rolü her geçen gün pekişmeye devam ediyor. Yeni bir dünya düzeni şekilleniyor. Ve bu yeni düzen 2-3 asırdır kesintisiz devam eden Batı’nın üstünlüğüne son veriyor. Önümüzdeki yıllar Türkiye’nin zenginlikte, refahta, barışta ve güvenlikte zirveye çıktığı bir dönem olacaktır. 2023 hedefine ulaşan ve umutlanan Türkiye’yi 2053 ve 2071 hedeflerinden koparmaya çalışıyorlar.

30 yıl sonra varacağı 2053 hedefi, artık yakın vadeli bir planlama sayılır. 2053’te Türk Devletleri Teşkilatı, ortak dış politika ve savunma için güvenlik konseyini ve ordusunu oluşturabilir. Artık orta vadeli hedef olan 2071 hedefi de Birleşmiş İslam Devletleri Teşkilatı’nın Birleşmiş Milletler’in karşısına dikebilir. Kıyamet koparıyorlar, 2071 hedefinden vaz geçirmeye çalışıyorlar. Bu milletin 30 Ağustos 2071 yılında, 1071 Malazgirt Zaferi’nin 1000. yılı  kutlamasını istemiyorlar.. Çünkü 2071 hedefinin gerçekleşmesi, küresel güçlerin bütün hesaplarını bozacak ve BM Dünya Devleti’ni ilan edemeyecekler.

ERDOĞAN DEVRİMLERİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden büyük ve güçlü Türkiye’nin önündeki engelleri kaldırarak, ifsat ve şer kapılarını da kapatacak yegâne liderdir. Önümüzde Türkiye’nin yıldızlaştığı, parladığı yepyeni bir dönem var. Yorgun ve eskimiş dünyanın ufkunu tutan Türkiye artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çıktığı tarihi yolculuğunu tamamlayacaktır. Erdoğan devrimleri, milletimize gerekli psikolojik sağlamlığı kazandırdı.

Erdoğan üç devrim yaptı:

1.Ülkesinde parya durumuna düşürülen, siyaseten etkisiz elman rolü biçilen milletimizi uluslararası ilişkilerde etkin aktör haline getirdi. Referandumlarla Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Dahası teknolojik ve askeri gücünü artıran Türkiye devletler oyununda oyun kurucu hale gelebilir artık. Bir örnek vermek gerekirse, nükleer dehşeti ortadan kaldırma hareketini başlatabilir, dünyayı onlarca kez yok edecek olan atom bombalarını imha etme öncülüğünü başlatabilir.. Yine uluslararası yardımların öncülüğünü yaptığı gibi uluslararası hukukun etkin hale getirilmesi ve adaletin sağlanmasına, dolayısıyla dünya barışına da öncülük edebilir.

Eski dünyanın süper güçlerinin itibar ve güveni çoktan yok oldu. Batının teknoloji ve kaba askeri güce dayalı, ekonomik yağmacılığı esas alan, adaletsiz diplomatik baskıcı anlayışı, vahşi istilacı ve saldırgan politikaları sona eriyor. Türkiye’nin çıkışları, güvenli tek liman olarak algılanmamızı sağlıyor. Batıdan kaçışın en önemli adresi Türkiye ve Türk milleti olacaktır. Mazlum milletler Batı ile arasına mesafe koyuyor, Türkiye ile yakınlaşmaya devam ediyor. Türkiye, istisnasız hemen tüm alanlarda öne çıkmaya devam ediyor. ABD’si de, Avrupası da, Çin’i de insanı merkezine alan adil ve barışçıl bu yeni dünya düzenine ayak uydurmaya mecbur ve mahkum kalacaktır.

Eski dünya sona eriyor. Türkiye değişiyor. Küresel sömürgecilerin ve onların yerli işbirlikçilerinin imtiyazları bir bir ellerinden alınıyor. Kibir ve haram anıtı gibi ortalıkta dolaşan imtiyazlıların zenginlik ve saltanatlarını sona erdirecek uyanışları Türkiye konsolide ediyor. Hakikati temsil eden Türkiye yenilenmiş hikmetli sözlerle geri dönüyor.

Orta Asya diyerek yok sayılan koskoca Türkistan artık Türk Devletleri Teşkilatı’yla uluslararası ilişkilerde bir gerçek güç oldu. Türkiye’den Çine’ kadar 6 milyon metre karelik coğrafyanın ve 250 milyon nüfusun dirilişine öncülük ediyoruz. Bu güç yüzünü Ermenistan’ın işgalindeki Karabağ’ın yeniden Azerbaycan topraklarına katılmasını sağlayarak gösterdi. 14 Mayıs 2023 seçiminden sonra, Rusya Ukrayna bataklığında çırpınırken Türk Devletleri Teşkilatı’nda entegrasyon süreci daha da hızlanacaktır.

2.Türkiye, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle kolayca siyasi istikrarsızlığa düşürülen bir ülke olmaktan çıkmıştır. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’yi yönetilemez ülke olmaktan ve darbelerden kurtarmıştır. Üniversiteler, eğitim camiası ve medya yeni dönemde kazanacakları istikametle milli bir niteliğe kavuşacaktır. 14 Mayıs 2023 seçiminden sonra yeni demokratik anayasayla Türkiye yoksulluktan, cehaletten, terörden, koalisyonlardan ve korkuyla içe kapanmaktan yakasını tamamen kurtaracaktır.

3.Türkiye, üreten ve ihracat yapan bir ülke haline gelmiştir. Teknolojisini geliştirdikçe, Türk ve İslam dünyasına da umut olmaktadır. Özellikle savunma sanayindeki başarıları dosta güven düşmana korku vermektedir. 14 Mayıs 2023 seçiminden sonra Türkiye, adım adım üretim planlamasını geliştirecek, Türkistan ve İslam dünyasının teknolojik, ekonomik ve ticari planlamasını yapacak konuma gelecektir.

Üç devrimin tanımını yapmakla yetineceğim bu yazıda; kuşkusuz üç devrim de derin ve kapsamlı olduğundan uzun uzun anlatmayı gerektirmektedir.

ERDOĞAN DEVRİMLERİ ÇAĞ AÇTI

Erdoğan devrimleriyle Türkiye kalkınmış, adaletli bir dünya gücü konumuna yükselmekte; yeni bir çağ açarak ülkemizi ve dünyayı Türkiye Yüzyılına taşımaktadır.

14 Mayıs 2023 seçiminden sonra sözkonusu yükselişini sürdürecek ve büyüyecektir. Türkiye insanlık için aydınlık, barış, dayanışma ve direniş umududur. Türkiye Batı’ya evrensel değerleri önermektedir, Doğu’yu da özgüvenli olmaya davet etmektedir. Türkiye hem Batıdaki hem de Doğudaki mazlum milletlere yeni umutların, büyük hayallerin, yepyeni bir medeniyetin kapılarını açan bir büyük devlet olacaktır.

14 Mayıs 2023 seçimi, Türkiye’yi ‘ulus devlet’ kaygılarından, komplekslerinden ve kararsızlıklarından kurtaracaktır. Türkiye milli devlet niteliğine kavuştukça şüpheler, bilinç bulanıklıkları, kuruntular, kaçınganlıklar, çekingenlikler geride kalacaktır.

Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi kefeni yırttı, kabuğunu kırdı. Bilimde, teknolojide, düşüncede, kültür ve sanatta temeller atıldı; bütün faaliyet alanlarında güçlü bir atılım, medeniyet inşası gerekmektedir.

Türkiye öncülüğünde, küreselleşme denilen, özde Psikolojik Haçlı Seferi olan küresel İslamofobi geri püskürtülecektir. Asya’da ve Avrupa’da İslamofobi seferberliği Müslümanları ezip geçemeyecektir.

14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra tüm dünya Türkiye’nin sürprizlerine tanık olmaya devam edecektir. 14 Mayıstan sonra da Türkiye’ye inananlar kazanacaktır. 14 Mayıs seçiminden sonra rüştünü ispatlamış bir millet olarak Türkiye Yüzyılı’na gireceğiz. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum.

Yorumlar7

  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Insallah
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Selahattin cihan 2 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir özet,bravo.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Çapula çırpa camb 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu halkı çok hafife aldınız,biriniz de çıkıp TÜİK r laf edemediniz..bedelini ödeyeceksiniz sandıkta
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Çapula çırpa camb 2 yıl önce Şikayet Et
    Kazanır o zaman
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Gerçek bir analiz yorumlarınızın canügönülden katılıyorum.İnşallah milletimiz bunun farkındadır.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat