Kılıçdaroğlu’nun Batıcılığı temsili

  • GİRİŞ11.04.2023 09:37
  • GÜNCELLEME12.04.2023 09:33

Bu yazıda CHP’yi anlatıp hafızaları tazelemek ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun misyonunu tanımlamak istiyorum.

Kısaca ‘CHP Tarihi’ne bakıp partinin karakteristik özelliklerini sayacak olursak: 20. yüzyılda CHP liderliğini Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit yaptı. 21. yüzyılda da Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu CHP lideriydi.

CHP kurulduğu günden beri Batıcıdır, dahası Batıcılığı resmi ideoloji yapmıştır. CHP’nin 27 yıllık tek parti iktidarından sonra hep muhalefette kalmasına rağmen Batıcı zihniyeti bir asır devlete egemen oldu.

CHP’NİN KARAKTERİ

CHP demek, İslamofobi demek. Çünkü özde pozitivist ve materyalisttir. CHP kendini solcu bir parti olarak tanımlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde yüksek bürokratlar, sermaye sahipleri, çizginin üstünde yaşayanlar solcu olmaz. Bizde çalışan, emekçi, fakir fukara sağcı; statükocu ve tuzu kuru olanlar, solcudur.

CHP demek, tarih bilincinden yoksun, dolayısıyla milli dış politikadan uzak olmak demektir. CHP emperyalizmin Truva atıdır denilse yanlış olmaz sanırım..

Aslında CHP kişisel çıkarını ülke ve parti çıkarının üstünde görenlerin toplandığı, genel başkanını bile linç eden bir partidir. Deniz Baykal, Antalyalı bir Yörük çocuğu.. Başına gelmedik kalmadı; kaset komplosuyla genel başkanlıktan düşürüldü, yerine Kemal Kılıçdaroğlu geçirildi. İkinci Cumhurbaşkanı, Milli Şef İsmet İnönü, CHP’yi Bülent Ecevit’e kaptırınca partiden istifa etmişti, CHP’li olarak ölmek nasip olmadı.

CHP demek, bürokratik oligarşi, torpil ve rüşvet demektir. Her CHP iktidarında, özellikle Kemalist olduğunu vurgulayan askeri darbelerde, devlet kademelerinde bir temizlik harekatı başlar, partizanca atamalar yapılır ve karşıt görüşte olanların gözünün yaşına bakılmaz, kapının dışına konur.

Parti yönetimi de serttir, hizipçilik vardır, parti cadı kazanı gibi kaynar, sık sık partiden ihraçlar yapılır. CHP’den ayrılıp parti kuranlar çok olur, Bülent Ecevit, İsmail Cem, Muharrem İnce gibi..

Devlet kasasını boşaltmakta beceriklidirler. Kredi alarak devleti borçlandırıp parayı şahsi hesaplarına geçerler. Hiçbir şey yapmadıkları halde belediyeler, CHP yönetimlerinden sonra ciddi borç yükü altında kalır bu yüzden.

CHP’NİN BATICI POLİTİKASI

CHP’nin batıcı politikası tek cümlede ifade edilecek olursa şu söylenebilir: Türkiye’yi Batılı dünya güçlerinin belirlediği vaziyet ve istikamette tutmak.

CHP’nin Türkiye’si, üretemeyen bir ülkedir. Ucuza Batıdan üretmek varken neden üretmekle meşgul olunsun. Neden uçak yapılsın? Araba yapılsın? CHP politikası, uluslararası sermayenin ve Batıcı işbirlikçi sermayenin eli altında durmaktır. CHP açık söylemek gerekirse TÜSİAD’ın kuludur.

CHP’nin Türkiye’sinde halk, cahil, yoksul, teşkilatlanamaz ve insan yetiştiremez. CHP bugüne kadar gelirken, karşısındaki partiler sürekli askeri darbelerle kapatılmıştır. Demokrat Parti; Adalet Partisi, Ana Vatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi yüz yılda sağ geleneği oluşturamamıştır. Oysa CHP’nin bir tarihi ve geleneği vardır.

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BATICILIĞI TEMSİLİ   

CHP’nin Türkiye’si, yönetilemeyen bir ülkedir. CHP hep muhalefettedir, sokak siyaseti yaparak askeri darbelere zemin hazırlama rolünü üstlenmiştir. CHP’nin tabanını oluşturan sivil asker bürokrasi cuntaları meşrulaştırır ve sürekli devlete hakim olur.

Sosyalist sol söylem devrimcilik iddiasıyla CHP’de üretilmiştir. Kürtçülük ve Aleviliği kaşıyarak terör olayları doğrulmuş; terör de darbe ortamı hazırlamakta kullanılmıştır. 27 Mayıs cuntası ve CHP, kısaca 1960’lı, 1970’li yıllarda sol terör örgütü kisvesiyle PKK’yı Türkiye’nin başına bela etmişlerdir. PKK’nın ileri gelen politikacıları CHP’de yetişmiştir.

İsrail, Ermenistan ve Kürdistan, Batının yüz yıllık projesidir. İran-Irak Savaşı (1980-1988) sırasında merkezî hükûmetin kontrolünden çıkan Kuzey Irak Kürdistan bölgesi, Saddam Hüseyin'e karşı İran saflarında  yer aldı. Birinci Körfez Savaşı (1991) sırasında on binlerce Kürt Mülteci, Türkiye'ye sığındı. Türkiye tarafından kurulan kamplarda Kürt mültecilere sağlık, barınma ve giyim yardımları yapıldı. Saddam Hüseyin devrilip Kürt liderler yeni dönemde söz sahibi olana kadar yurt dışına Türk Pasaportu ile çıktılar. 28 Şubat 1997 postmodern darbesi sürecinde Bülent Ecevit’in Başbakanlığı’nda kurulan azınlık hükümeti Kuzey Irak Kürt Devleti’ni tanıdı. Bu yüzden Abdullah Öcalan teslim edilerek 1999 Genel Seçimleri’nde Bülent Ecevit’e zafer hediye edildi.

İkinci Körfez Savaşı (2003) sonrasında 20 yıldır Irak, İran, Suriye ve Türkiye’den koparılacak topraklarda Kürt devleti kurulmak isteniyor. Bölge yeniden yapılandırılıyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na biçilen rol, PKK’nın emrine girmek ve entegrasyonu tamamlanacak olan Kürt devletini tanımak.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Batıcılığı temsili, Kürdistan’ın kuruluşunu hızlandırmak, tamamlamak ve tanımakla gerçekleşecek..

Diyorlar ki Kemal Kılıçdaroğlu ‘büyük adam’. Kılıçdaroğlu,15 Temmuz 2016 gecesi cuntaya destek vererek Batıcı duruşunu ispatlamıştır! Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de gerçekleştirdiği tüm atılımları acilen durdurmak ve bir an önce son vermek üzere devletin başına geçirilmeye çalışılıyor.

Yorumlar2

  • Tunga 2 yıl önce Şikayet Et
    Mükemmel bir CHP analizi...Elinize sağlık, kaleminiz her daim ışıldasın..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Seçmen 2 yıl önce Şikayet Et
    Kemal Kılıçdaroğlu, çapsız olduğundan, maşa olduğundan devletin başına geçmemeli.. Kılıçdaroğlu, seçilirse büyük bir felaket olur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat