Fatih’le geleceği planlamak
- GİRİŞ03.06.2023 10:28
- GÜNCELLEME05.06.2023 08:57
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 'Fetih Söyleşileri Etkinliği' kapsamında Ümraniye'de Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi'nde (2.Haziran2023) bir söyleşi gerçekleştirdim. Öğrencilere, geleceği planlama becerisi bağlamında Fatih ve İstanbul'un Fethi'ni anlattım. İlgilerinden dolayı okul müdürü Yılmaz Öztürk hoca şahsında katkıda bulunan öğretmenlere ve salonu dolduran heyecan, merak ve sevgi dolu öğrencilere teşekkür ederim. Benim için güzel bir hatıra oldu bu söyleşi.
Osmanlı Devletinin 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han, Allah ondan razı olsun, 30 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. Babası Sultan II. Murad, annesi ise Hüma Hatun'dur. Eğitimine ve yetişmesine çok önem verilen Şehzade Mehmet, devrin büyük âlimlerinden eğitim gördü. 11 yaşına geldiğinde, idari yönden tecrübe kazanması için Manisa sancakbeyliğine tayin edildi.
1444 yılında babası II. Murad, tahtı 12 yaşındaki oğlu Mehmed'e devrederek Manisa'ya çekildi. Ancak Osmanlı tahtına küçük yaşta birisinin geçtiğini duyan Avrupa ülkeleri, bir kez daha Osmanlı topraklarına yöneldi. Bunun üzerine II. Murad, 1446 senesinde tekrar tahta geçti.
II. Mehmed, 1451 yılında babasının ölmesi üzerine 19 yaşında tekrar Osmanlı tahtına oturdu. 30 yıllık saltanatında i’lâ-yı kelimetullâh yolunda büyük çaba sarfetti. 25 yılı savaş meydanlarında geçti. 2 imparatorluk, 4 krallık, 11 prenslik ortadan kaldırdı. 880.000 km2 vatan toprakları, 2.214.000 km2’ye çıkardı. 1453'te Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'na, 1460'ta Mora Despotluğu’na, 1461'de Trabzon İmparatorluğu'na son verdi. 1473'te, Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan'ı Otlukbeli Muharebesi ile yendi.
1481'de Anadolu’ya doğru yeni bir sefere çıkan Fatih, yolun başında hastalandı ve 3 Mayıs 1481’de, Gebze yakınlarındaki Hünkârçayırı'ndaki ordugâhında, 49 yaşındayken zehirlenerek öldü. Mezarı İstanbul'un Fatih ilçesindeki Fatih Camii'nde yer almaktadır.
FATİH’İN GELECEK PLANLAMASI
Başarısız geçen ilk hükümdarlık dönemi, Sultan II. Mehmed'in hayatını şekillendirdi. İkinci şehzadelik döneminde ise bu tecrübe üzerine hedeflerini belirledi ve geleceğini planladı.
Sultan Mehmed'in ikinci şehzadelik döneminde birçok değerli İslam aliminden iyi bir eğitim aldı.. Felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm, tarih, geometri ve matematik alanlarında fevkalade yetişti, 19 yaşında tahta çıktığında alim bir sultandı.. 5 yabancı dili, Arapça, Farsça, Yunanca, Latince ve İtalyanca’yı kaynaklarını okuyacak kadar iyi öğrenmişti. Roma, Avrupa tarihi, kültürü ve sanatı hakkında bilgi edindi.
İkinci şehzadelik dönemi, yeniden tahta geçeceği süreye kadar Sultan Mehmed'in hedeflerini ilmik ilmik ördüğü dönem olmuştur.
Hedeflerini planlayıp kadrosunu oluşturduğu bir süreçte İstanbul’un fetih planlarını da hazırladı. Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirledi. Belirlediği uzun vadeli büyük hedefi, dünya tarihinde söz sahibi olan bir hükümdar olmaktı. Roma'nın mirasına hükmetmek istiyordu. Bunun ilk adımı da Doğu Roma'ya yani İstanbul'a sahip olmaktı..
FATİH’İN ÖRNEK KİŞİLİĞİ
33 Osmanlı padişahı, 12 Cumhurbaşkanı, toplam 45 devlet başkanımız arasında Osmanlı Devletinin 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han, birinci sıradadır. Bu yüzden her Müslüman gencin tanıması gereken üç büyük devlet adamından biridir. Diğer ikisi de Hz. Ömer ve Selahaddin-i Eyyübi’dir. Allah hepsinden razı olsun. Hayatlarını, mücadelelerini öğrenirken kişiliklerine dikkat etmek ve örnek almak lazım.
Fatihin kişiliğinde 5 özellik dikkat çekici derecede parlaktır: 1.Cesur, atılgan, girişimci bir kişiliği vardır. 2.Yaratıcı bir kişiliği var, Yaratıcılık demek, problem çözmede yeni bakış açıları üretebilmek, geniş bir perspektiften bakabilmek demektir. 3.Takım lideri olarak uyumlu, büyük alimler var kadrosunda, istişare halinde sürekli, ama vizyoner bir kişilik görüyoruz.. 4.Fetih sırasında 54 günlük süreçte psikolojik sağlamlığı çıkıyor ortaya, duygusal istikrar gösteriyor. 5.Büyük bir sorumluluk gösteriyor, Allah’a, devlete ve millete karşı. Özdenetimi çok yüksek, kendini iyi yönetiyor, çelik gibi iradesi var. Büyük komutan, eşsiz lider Fatih demek, görevde ciddiyet demek, disiplin demek ve sorumluluk demek. Sorumluluk timsali bir insan.
Gençlerimiz, bu beş kriteri tarihi kişilikleri tanırken, büyük sanatçıları ve yazarları tanımada kullanmalı, tabi arkadaş ve eş seçerken iyi kullanmalı, dahası örneğin işe alınırken bu beş açıdan değerlendirmeye tabi tutulduklarını bilmeliler.
FATİH’LE GELECEĞİ PLANLAMAK
Fatih Sultan Mehmet, geleceği planlama, planlı yaşama konusunda iyi bir örnek.. İlk şehzadelik döneminde başarısız olmak, o yıkmıyor, yıldırmıyor; geleceğini planlayarak ve çalışarak hazırlanıyor. Gençler, Fatih’in hayat hikayesinde hedef belirleme ve plan yapmanın önemini kavrayabilirler; bu yolla kısa-orta-uzun dönem hedeflerini ayırt etmelerini, hedeflerine ilişkin farkındalıklarını arttırmayı, hedeflerine ulaşmada sorumluluk almayı sağlayabilirler.. Gençler, geleceği planlamanın zorluklar ve başarısızlıklar karşısında yılmamalarını sağlayacağını, psikolojik sağlamlık kazandıracağını, istikamet üzere olmanın da istikrar getireceğini bilmeliler. Amaç belirleme becerisi, kişilerin geleceğini şekillendiren, hayata hazırlayan en önemli becerilerden birisidir. Amaçların, değerlerden oluşan özel bir form olduğundan söz edilmektedir. Örneğin, kişi eğitime değer veriyor ve önemsiyorsa, değer verilen bu özelliğe ulaşmak için eğitime yönelik amaçlar belirleyecek ve bu amaçların ardından gidecektir. Öğrenciler açısından amaç belirlemeyi incelediğimizde öğrencilerin amaçları, sınav tarihleri ve bir takım ödevlerin olup olmamasına göre günden güne farklılık gösterebilir. Fakat amacı iyi bir eğitim almak olan bir öğrenci, her gün için belirlediği amaçlarına ulaşmak için çaba harcayarak sonundaki başarılarını da iyi bir eğitim alma yolunda yaptıkları olarak görebilir. Yemek yemek, uyumak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek, hobilerine zaman ayırmak gibi çeşitli amaçları olabilir. Bu durumda öğrenci, değerlerini de dikkate alarak amaçlarına ilişkin öncelik sırası belirleyebilir. Amaç diploma almak olarak görülse bile öğrenci fark edecek ki o hedefe ulaşmak için 4 yıllık bir süreci tamamlayacak, yıllara ve aylara kadar inmiş bir ince planlama var; haftalık, günlük yapılacak işler belli, ders programı var. Böylece günü günüe ders çalışan çalışkan öğrenciler, tüm yaşamı boyunca belirleyecekleri amaçları ve yapılması gerekenleri öncelik sırası ve önemli olup olmadıklarına göre sınıflandırarak etkili bir şekilde amaç belirleme becerisi kazanabilirler.
Fatih, dünyayı titretecek devlet başkanı olmanın İstanbul’u fethedecek komutan olmaktan geçtiğini görüyor. Fatih olmak, sağladığı karizmadan daha çok ‘büyük komutan’ olmak demek. Öğrenciler de kişisel değerlerle seçecekleri meslekler arasındaki ilişkiyi başarılı olmak için kavramak zorundalar; bu önemli. Amaçlar, açık ve net, ulaşılabilir, ölçülebilir, kişinin istekleri ve değerleriyle ilişkili ve zaman sınırlamasını içinde barındırarak belirlenmesinin beraberinde başarıyı getireceği söylenebilir. Bu anlamda bir amaca sahip olan kişiler geleceklerinin daha yönlendirebilirler.
Fatih Sultan Mehmet’i büyük yapan İstanbul’u fethetme kararını vermesidir. Herkes hayatının neredeyse her aşamasında karar vermek durumundadır. Bireyler ihtiyaçlarını karşılamaya ve isteklerine ulaşabilmeye çabalarken birçok kez karar vermek durumunda kalabilirler. Öğrenciler, yani siz gençler, hedef belirleme ve karar verme pozisyonuna geçtiğiniz anda yapacağınız ilk iş var olan kaynaklarını fark etmektir. Karar verme genel olarak, eldeki tüm bilgilerin dikkate alınarak var olan durumun kavranması, alternatif eylem biçimleri ile getirecekleri sonuçların gözden geçirilmesi, ardından uygun eylemin seçilerek uygulanması olarak tanımlanabilir. Karar verme yaşantısında amaç, yeni çözümler üretmek değil, önceden belirlenmiş ölçütlere göre var olan en iyi çözüm ya da seçeneği belirlemektir.
Molla Gürani, medresede bir gece Fatih’in odasının ışığının gece geç vakitte yandığını görür, yanına gider. Fatih, derslerini bitirdikten sonra biraz İstanbul’un fethine hazırlık yaptığını, silahları, top yapımını araştırdığını söyler. Amaçlara ve hedeflere ulaşmada önemli bir kaynak olan zamanı verimli kullanma çabasına zaman yönetimi diyoruz. Arif Nihat Asya’nın ‘Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin! /Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! / Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın / Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın? / Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!’ dizelerini iyi anlamak lazım. Önemli olan saati kola takmak ve saati çalışır tutmak ve ayarını yapmak, onu yönetmek değil, insanın zaman içinde kendisini yönetmesidir ya da etkili yaşam için zamanın iyi bir şekilde kullanılmasıdır. Bu noktada zamanı iyi kullanan kişi, sanılanın tersine kendine ait bir süreyi tek bir konuda yoğunlaşarak değil; çalışma yaşamı, özel yaşam, bireysel zevkler gibi değişik etkinlikler arasında paylaştırabilen kişidir.
Fatih, gündelik hayatında değerlere önem veren, dindar biriydi. Değerler, bireyin amaçlarıyla ve bu amaçlara ulaşmada öncelikli ve etkili olan davranış biçimleriyle ilişkilidir. Birey güçlü yanları, ilgileri ve becerilerinin farkında olarak geleceğini planladığında kendisine daha uygun ve mutlu olabileceği bir yaşam hazırlayabilir. Gelecek planları yaparken kişi, sahip olduğu değerler sisteminden, kurallardan etkilenerek karar alabilir. İnsanların sahip oldukları değerler belirgin olmadığında, bu insanlar yaşamlarını yönlendirmede, belirli bir zaman ve enerjiyle neler yapacaklarını seçmek için ölçütler belirlemede, öz denetimde yetersiz kalırlar. Güçlü değerlere sahip olmamak, güdülenme ve özdenetim konusunda zaafiyete yol açar.
Yaşamda üstlendiğimiz birçok rol olması ve bu rollere eşit enerji harcayarak rolleri dengede tutmayı öğrenmek de geleceğin planlanması sürecinde kişiye yardımcı olabilir. Kişiye fayda sağlamayan rollere öncelik vermek vakit ve enerji kaybına neden olacaktır. Geleceği planlama becerisinin gelişmesinde roller arasındaki dengeyi sağlamanın önemli olduğu söylenebilir. Devletin başındaki bir lider, ordunun başındaki komutan olarak Fatih, İstanbul’u fetih sürecinde sivil ve askeri bürokrasideki kadroları çok iyi yönetmiştir.
Son olarak geleceği planlama becerisinin gelişmesinde beklenmedik durumların fark edilmesi ve beklenmedik durumları avantaja çevirme, hatta bu gibi durumları değişim ve gelişim için fırsat olarak görmek de önemli olduğunu söylemeliyim.
Böylece geleceği planlama becerisi bağlamında Fatih ve İstanbul'un Fethi'ni düşünmenin, gençler için geleceklerini planlamaları sürecine geniş ve farklı bir bakış açısıyla yaklaşma imkanı olduğu anlatılmıştır.
Bu vesileyle güzel komutan Fatih Sultan Mehmet Han’a, İstanbul’u fetheden güzel asker fetih ordusuna, tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. 'Fetih Söyleşileri Etkinliği' etkinliğini düzenleyen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, Ümraniye'de Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi yönetici ve öğretmenlerine de teşekkür etmeyi bir borç biliyorum..
Yorumlar2