Allah'ın varlığının beş delili

  • GİRİŞ09.09.2023 09:15
  • GÜNCELLEME11.09.2023 09:17

İslam akaidi ve insan düşüncesi, üç sütun üzerine yükselmiştir:

a)Tevhit: Allah’ın varlığının delillendirilmesi, birliği ve sıfatları konusu. Varlığın yaratılmış oluşunu tespit ve Yaratıcıyı tanıma çabası. Felsefe, düşüncenin bu temel meselesini ontoloji olarak kavramlaştırır.

b)Nübüvvet: Peygamberlik kurumu. İlk insanın peygamber oluşu ve tarihin kutsal kitaplar, dolayısıyla peygamberlerle şekillenmesi.. İslam milleti ve sırat-ı müstakimin tespiti. Bilgi, değerler ve özgürlük meseleleri peygamberlik kurumunun kapsamında ele alınmaktadır.

c)Haşır: Ahiret düşüncesi. Ölüm sonrası hayatla, yeniden dirilme, ilahi mahkeme, cennet ve cehennem  hayatıyla ilgili düşünceler.

Varlığı kendinden olan, var olmasında başka bir şeye muhtaç bulunmayan Zât’ı, yani Allah azze ve cellenin varlığını delillendirme; işte temel mesele budur. Her şeyi var edip idare eden bu yüce kudretin varlığı her devirde akıl, nakil yani semavi kitaplar ve insanın iç dünyası ile dış alemdeki nizam, gaye, sebeplilik, hikmet, inayet gibi hususlardan hareketle delillendirilip ispatlanmaya çalışılmıştır.


ALLAH’IN VARLIĞININ DELİLLENDİRİLMESİ

İlim tarihinde ‘İsbat-ı Vacip’ başka bir ifadeyle ‘Allah'ın varlığını delillendirme’ konusu, başta kelâm ilminin olmak üzere felsefenin ve filozofların en önde gelen konularındandır.

İslâm felsefesinde el-Kindî'den (252/266 civarı) başlamak üzere; Farabî (339/950), İbn Sina (428/1037), İbn Rüşd (595/1198) gibi büyük İslam filozofları, Allah'ın varlığını çeşitli delillerle ispatlama yoluna gitmişlerdir.

İsbat-ı vacip konusuyla Selefiyye de ilgilenmiştir. İbn Teymiyye (728/1382) İbn Kayyim el-Cevziyye (751/1350) ve İbnü'l-Vezir (840/1436), bunlardan bazılarıdır.

Allah'ın sonsuz kudretini ve hikmetinin eseri olan mahlukatın bazı sırlarını inceleyen ve bu yolla isbat-ı vacip yapan,"el-Hikme fi mahlukati'llah" eserinin müellifi Gazzalî (505/1111) ile İbn Hazm (456/1064) da aynı konu ile derinden ilgilenmiştir.

Bediüzzaman Said Nursi, iman davası dediği İsbat-ı Vacip konusunu ve inanç esaslarını açıklamaya ömrünü adamıştır. Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, İsmail Hakkı İzmirli, son dönemde Bekir Topaloğlu, Şerafettin Gölcük gibi alimler, İsbat-ı Vacip ve inanç esaslarını açıklama konusunda kitap yazdılar..

Bekir Topaloğlu’nun ‘İslâm Kelamcıları ve Filozoflarına Göre Allah'ın Varlığı, İsbat-ı Vacip’ kitabı mutlaka okunmalıdır.  İnsanın yaratılış amacı, ibadettir; O’nu tanımak, tevhit/birlemek, itaat etmek ve rızasını kazanmak temel meselesidir. Bilinmesi zorunlu olan Allah’ın varlığını ispat bilgisi ilmihallerimizin de ilk konusudur.

Dünya hayatının hengamesinde Allah’ın varlığı ve sıfatları üzerine düşünme ihmal edilebilmektedir.

KUR'ÂN-I KERÎM'DE İSBAT-I VACİB

İslâm kelamcıları ve filozoflar isbat-ı vacib hususunda büyük ölçüde Kur'ân-ı Kerîm'e başvururlar. Çünkü İsmail Hakkı İzmirli’nin, Yeni İlm-i Kelâm eserinde yaptığı tespite göre hudüs delili, imkân delili, inayet ve hikmet delili Kur'an'da mevcuttur.

Kur'an-ı Kerim, Allah'ın varlığını isbat eden delillerden çok, Allah'ın birliği, O'nun tek ilâh oluşu, isim ve sıfatları üzerinde durur; ortağının bulunmadığını, delilleriyle anlatır; Allah'ın kudret ve azametinin, hükümranlığının her türlü eksik sıfattan münezzeh olduğunu, dileğine karşı çıkılamayacağını ve yeriyle-göğüyle ve bunların içindekilerle bütün kâinatın O'nun emrinde olduğunu bildirir. Çünkü Allah'ın varlığı, delile ihtiyaç göstermeyecek kadar açıktır.

İnsan, yaratılışı itibariyle bir yaratanın olduğunu bilir. Allah'ın varlığına inanmak, fıtrîdir. Ayrıca Allah'ın var olduğu hemen hemen her toplum tarafından kabul edilmektedir. Problem daha çok Allah'ın, bilinmesi gereken şekliyle bilinmemesi ve başkasının şu veya bu şekilde O'na ortak koşulmasıdır.

Ayrıca Allah, peygamberlerini mucizelerle göndermiştir. Bu mucizeler, peygamberlerin peygamberliğini ispat etmenin yanısıra, Allah'ın varlığının da ispatı durumundadır. Bir de, Allah'ın sıfatları dile getirilirken dolaylı olarak da olsa Allah'ın varlığının isbatı gündeme gelebilmektedir. Bu konu pek çok ayette işlenmiştir: 

"İnsan, bizim kendisini nasıl bir nutfeden (spermadan) yarattığımızı görmedi mi ki, simdi apaçık bir hasım kesildi. Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal verdi;'Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?' dedi. De ki;'Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayı bilir. O ki size yeşil ağaçtan ateş yaptı da siz ondan yakıyorsunuz " (Yâsîn Suresi; Ayet: 77-80):

"Görmedin mi, Allah (nasıl) gökten su indirdi. (Böylece) onunla renkleri çeşit çeşit meyvalar çıkardı. Dağlardan (geçen)beyaz, kırmızı, değişik renklerde ve simsiyah yollar (yarattı)" (el-Fâtır, Ayet: 27).

"O'nun ayetlerinden (sonsuz gücünün işaretlerinden) biri, sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz, (yeryüzüne) yayılan insanlar oluverdiniz" (er-Rûm, Ayet: 20);

"Bakmıyorlar mı develere; nasıl yaratıldı? Göğe; nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl dikildi? Yere; nasıl yayılıp döşendi?" (el-Gâşiye, Ayet: 17-20).

Allah'ın varlığını dolaylı olarak isbatlayan bu ayetlere baktığımızda görürüz ki Kur'an, felsefi ve mücerred delillerden çok, her insanın anlayabileceği, günlük hayatında karşılaştığı delilleri zikretmektedir. Gerek müslüman, gerek diğer dinlere mensup mütefekkirler, hatta bazen dinleri kabul etmeyip sadece Allah'ın varlığına inanan mütefekkirler, Allah'ın varlığını isbat için birçok aklı deliller zikretmişlerdir.

ALLAH'IN VARLIĞININ BEŞ DELİLİ

Bu yazıda, müslüman mütefekkirlerin ileri sürdüğü delillerden belli başlı birkaç tanesini kısaca zikretmekle yetineceğim:

1-Hudûs Delili: 'Hudûs', sonradan meydana gelme anlamındadır. Bu delil, kâinatta görülen varlıkların hallerinden ve niteliklerinden; evrenin sonradan meydana gelmiş olmasından Allah'ın varlığını isbata ulaşan bir delildir. Söyle bir önerme ile ifade edilir: Bu kâinat, sûretiyle ve madesiyle sonradan meydana gelmiştir. Her sonradan meydana gelen, mutlaka onu meydana getiren birinin varlığına muhtaçtır. O halde bu kâinat, onu meydana getiren birine muhtaçtır ve o da Allah'tır. Çevremize baktığımızda her şeyin biz insanlardan daha geri ve güçsüz, varlıklar içerisinde en mükemmelinin insan olduğunu görürüz. Oysa insan, çevresindekileri yaratacak güçte olmadığı gibi, kendisi başkasına muhtaç bir durumdadır.

2- İmkân Delili: Kâinat ve kâinatta bulunanlar varlığı zorunlu şeyler değildir. Yani var olmaları da, yok olmaları da mümkündür. O halde var olmaları, ancak varlığa gelmelerini yokluklarına tercih eden birinin varlığına bağlıdır ki; O da varlığı zorunlu olan Allah'tır.

3- Gaye ve Nizam Delili: Kâinatta her şeyin bir sebebi ve gayesi vardı. Boşuna yaratılmış hiç bir şey yoktur. Ayrıca kâinatta her şey yerli yerine oturtulmuştur. Her şeyin böyle bir nizam ve belli bir gayeye yönelik olması, onları düzenleyen birine ihtiyaç gösterir. Ayrıca bu düzenleyicinin, kâinattaki her şeye hâkim bulunması da kaçınılmazdır. Bu düzenleyici, Allah'tan başkası olamaz. Kur'an-ı Kerîm'de de, Allah'ın azamet ve kudretini isbat konusunda sık sık bu delile başvurulur.

4- İlk Sebep Delili: Meydana gelen her şeyin ve her değişimin bir sebebi vardır. Bu sebepler, zincirleme olarak sonsuzluğa kadar geçmişe uzanamaz. Onları başlatan bir ilk sebep mutlaka olmalıdır, O da Allah'tır.

5- Şehadet-i Âmme Delili: Tarih boyunca insanlar daima bir din inancına sahip olmuş ve Allah'ın varlığına inanmışlardır. Allah inancı insan fıtratında var olan bir olaydır. İnsan fıtratında böyle bir şeyin varlığı, bu fıtratı ona veren, yaratılış mayasına bunu katan birinin varlığına delildir, O da Yüce Allah'tır.

Daha pek çok delil olmakla birlikte, en azından Allah'ın varlığının kanıtı bu beş delili kulluk bilgisi kapsamında iyi bilmek gerekir. Bu konu, insanın ömür boyu araştırması ve çalışması gereken temel meseledir.

Yeni nesillere inanç esaslarını, özellikle Allah’a iman esasını sürekli açıklamakla yükümlüyüz.

Bir bakın bakalım ders kitaplarında Allah'ın varlığının kanıtı bu beş delil yeterince açıklanmış mı?

Yorumlar14

  • Zehni 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu 5 delilden biri bile meclis yemininde geçmiyor müslümanlığı da kimseye bırakmıyoruz
    Cevapla
  • Serdengeçti 1 yıl önce Şikayet Et
    Tesbitler süper...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Umut Özkan 1 yıl önce Şikayet Et
    Bediüzzaman/Risalei Nur.. küfrün belini tamamen kırmıştır.. meraklısına tavsiye.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Hasan 1 yıl önce Şikayet Et
    Kelam noktasında Allahın varlığının ispatı bunlar lakin her zerre her mevcud Allah'ın varlığına delildir. Risalei nurda binlerce delille en ince ayrıntısına kadar Allahın varlığı birliği ispat ediliyor. inat etmeyin risale okuyun korkmayın risale okumakla nurcu olmazsınız lakin sağlam imanlı müslüman olursunuz
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Hakikat 1 yıl önce Şikayet Et
    Ben kuran okuyorum ve sadece müslümanım
  • Fatih m Öztürk 1 yıl önce Şikayet Et
    1 i buldukten sonra daha aranıyo mu ki öyle
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat