Tarih boyunca mazlum halkların ve güçsüz ülkelerinin zenginlikleri büyük devletler tarafından talan edilmiştir. Bu zulüm politikasına da sömürgecilik denilmiştir.

Sömürgeciler, güç kullanmak yoluyla ele geçirdikleri ülkeleri farklı yöntemlerle sömürmüşler, insanları köleleştirip katletmişler; kimliklerine ve kültürlerine yabancılaştırmışlardır.

Sömürgeciler bununla da kalmamış, çekip gittiklerinde de arkalarında sömürü düzeninin devamını güvence altına alacak kolonyal kâhyalar, sömürge aydınları ya da sömürge robotları bırakmışlardır. Çünkü robot, önceden programlanmış görevleri yerine getiren araçtır.

Halkın seçkinleri konumunda bulunan sömürge robotları kendi çıkarlarını sömürgecilerin çıkarları ile özdeşleştirmiş, sömürgecilere ve onların değerlerine öykünmüşlerdir.

Ancak sömürge robotlarının bu öykünme ve kullanılma rızası onları hiçbir zaman efendileri ile aynı seviyede değerlendirilmesi sonucunu getirmemiştir.

SÖMÜRGE ROBOTU SEÇKİNLERİ

Türkiye, tarihinde hiç sömürge olmamıştır; ancak  yirminci yüzyılın başında, 1909’da Sultan Abdülhamid’i tahttan indiren ve devlete el koyan, Osmanlı’yı tarih sahnesinden kaldıran İttihat Terakki Cemiyeti; onun devamı olan Cumhuriyet Halk Partisi, tarihte sömürge robotu fabrikası işlevi göstermişlerdir.

Türkiye’nin 20. yüzyılı tarihi darbelerle doludur. Her darbe yapan cunta, dünyaya, sömürge robotu olduğunu ilan edegelmiştir.

Kısaca Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ertesinde Batı ile bütünleşme süreciyle sömürge robotu tiplemesine uyan politikacı, aydın, gazeteci, sanatçı, akademisyen ve bürokrat tipi ile karşılaşmıştır.

Bu sömürge robotu seçkinleri kendilerinin ve ülkenin çıkarlarının her halde ve şartta Batı penceresinden görülmesi görüşündedir.

Türkiye’de uzlaşmaz gibi görülen çelişkilere ve gerginliklere yol açan “batıcı, ulusalcı, liberal, küreselci ve sosyalist” olarak anılan batıcı akımlar, sömürge robotu hareketleridir.

SÖMÜRGE ROBOTU BAĞIMSIZLIK KARŞITIDIR

Özgürlük ve bağımsızlık, dünyada, özellikle birçok eski sömürgede, bugüne kadar becermekte zorluk çekilen bir siyasal duruştur.

Birçok Afrika ülkesinde son zamanlarda görülen siyasal çalkantılar bağımsızlık uğruna ortaya çıkmıştır. Halklar, özellikle eski sömürgenlerin bu ülkeler üzerindeki ekonomik, siyasal ve kültürel baskıların cenderesinden kurtulma çabaları içine girmişlerdir.

Afrika ülkelerinde son zamanlarda yaşananları bu açıdan değerlendirmek doğru olacaktır.

DÜNYA GÜNDEMİNDEKİ KURTULUŞ HAREKETİ

Ancak İslam ülkelerindeki sömürge robotları, kaderlerini eski sömürgenlerle özdeşleştirdikleri için olan bitenlerden, yani bağımsızlık hareketlerinden hiç memnun değillerdir.

Mevcut durum, özellikle İslam dünyasında, toplumun sinir uçlarına yapışmış olan oryantalist düşünme sistematiğinin etkisi altındaki iş birlikçi sömürge robotu elitler vasıtasıyla siyasal emellere ulaşma çabasının çok güçlü olduğunu göstermektedir.

Sömürge robotlarının emperyal odaklarla çıkarlarını özdeşleştirenlerin kendi ülkelerinin çıkarlarına sahip çıkmak bir yana, teslimiyetçi ve eyyamcı bir duruş sergiledikleri görülmektedir.

Beri yanda da sömürge robotlarının aldıkları tüm dış desteklere rağmen; toplum içindeki pozisyonlarını koruyan hatta güçlendiren milli duruş sahibi kurtuluş kutbunun, kişisel ikballerini başkalarına bağlayanlara nazaran daha sağlam bir konumda olduğu söylenebilir.

Pozitivizm, materyalizm, emperyalizm, oryantalizm, laiklik ve islamofobi ile mücadele eden, bağımsızlığı savunan, milli duruş sahibi kurtuluş kutbu, İslam birliği politikalarıyla önümüzdeki dönemlerde birçok Müslüman halkın da gündeminde en üst sıralara yerleşecektir.

Mustafa Yürekli / Haber7