Nazım Hikmet, 27 Mayıs cuntasını destekledi

  • GİRİŞ09.10.2009 15:03
  • GÜNCELLEME09.10.2009 15:03

27 Mayıs müdahalesi için düğmeye basmanın bütün ön hazırlıkları yapılmış, muhalefet partisi CHP, iktidar partisi DP’nin en küçük hatasını büyüterek halka yansıtmakta başarı kazanmış, pireler deve yapılmıştı.. Adnan Menderes'in Meclis kürsüsünden söylediği sözler uzun süreler tekrarlana tekrarlana hafızalara mıh gibi yerleştirilmiş, o sözler asıl bağlamından saptırılmış, ortaya nerdeyse 1940'ların despot yönetimine denk bir diktatör yontulup çıkartılmıştı. 

Gerçekteyse Menderes, bütün Cumhuriyet tarihinde hiçbir siyaset adamının nail olmadığı bir sevgi halesiyle kuşatılmıştı. Onu bir tek CHP'liler sevmiyordu. Çünkü Menderes'in o sıralarda vurguladığı bir gerçeklikten hoşlanmıyorlardı: Menderes halkın sevgisinin kendi partisini, yani Demokrat Parti'yi "2000 yılına kadar iktidarda tutacağını" söylüyordu. Ve günün bütün göstergeleri de bu öngörüyü doğruluyordu. Bu yüzden CHP, Menderes'in halk tarafından benimsenen icraatını kendine örnek alacağına, ona düşmanca bir tavır koyma politikası izliyordu. Bu da her iki partinin taraftarları arasındaki muhalefeti keskinleştiriyordu.

CHP, aslında, Menderes'in ekonomik/toplumsal politikasını eleştirmeye güç yetiremeyeceğini gördüğünden, belden aşağı vurmayı tercih ediyordu. Bu yüzden, onun, bir vesileyle Meclis kürsüsünden milletvekillerine hitaben söylediği: "Siz isterseniz hilafeti de getirebilirsiniz" cümlesini istismar edip duruyordu. Menderes, bu sözünü, aslında hiç de hilafet çığırtkanlığı yapma niyetiyle söylemiyordu, o, basitçe, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu söyleme zımnında bir mübalağa sanatı yapıyordu. Öte yandan, gene kendisine kafa tutmaya çalışan bir muvazzaf subaya cevap zımnında: "Biz istersek orduyu yedek subaylarla da idare ederiz" cümlesini sarf etmişti. Bu da, onun mübalağa üslubunun bir başka tezahüründen başka bir şey değildi. Ancak bu cümleler her tarafta istismar edilip duruyordu.

CHP, derin ilişkilerle ordu, medya, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerde teşkilatlanmış, ülkeyi askeri müdahaleye hazırlıyordu. Nazım Hikmet bu ortamda İsmet İnönü’nün ağzından Adnan menderes aleyhine şiirler yazdı.. Bu şiirlerden en ilginç olanı hiç şüphesiz, 1955 yılında yazdığı “Gerileyen Türkiye Yahut Adnan Menderes'e Öğütler şiiridir:

Şaşkınlığın bu kadarına doğrusu ya pes.
Bindiğin dalı kesiyorsun Adnan Menderes.
İlle de asıp kesmek geliyorsa içinden
Ezmekte devâm et Barışçılar'ı, ama sen
Meselâ Yalçın'ı da tıkıyorsun deliğe
İhtiyarcık sana azıcık cilve yaptı diye,
Git, koş, elini öp, af dile, yüzünü güldür,
O, yalnız altın kafeslerde öten bülbüldür.
O, matbaalar yıktırıp kitaplar yaktıran,
O, büyük demokrat, O, hürriyetçi kahraman,
Moskova'yı atomlayalım diyen insancı...
Kendine acımazsan bize bir parça acı.
A be Adnan Menderes, böyle bir dal kesilmez,
Böyle şaşkınlıkların sonu da iyi gelmez...
Şu muhalefetle de alıp veremediğin ne?
Niye öyle hışımla yürüyorsun üstüne?
Kore'ye asker gönderdin de "Hayır" mı dedi?
"Kan aktı hesabı sorulmalıdır!" mı dedi?
Orduyu emrimize verdin, ses çıkardı mı?
"Olmaz olsun" mu dedi Amerikan yardımı?
Feryat mı etti "İstiklâl elden gitti" diye?
Zavallı, sımsıkı sarılmış demokrasiye :
"Başvekil merasimsiz karşılanmalı" diyor. 
Bir de bazan coşarak "Hayat pahalı" diyor.
Bu aksoylu muhalefeti ezilir görmek
Türkün Batılı dostlarını pek üzüyor pek. 
Şaşkınlığın bu kadarına doğrusu ya pes.
Bindiğin dalı kesiyorsun Adnan Menderes.

Hani, her işte bizden örnek alacaktın ya?
Hürriyet nizamına sâdık kalacaktın ya?
Vaadettin tanımadın işçinin grev hakkını.
O hakkı bizim tanıdığımız gibi tanı.
Elli istiyorlarsa ateş aç, sonra beş ver.
Ama ufak tefek grevlerde anlayış göster.
Sendika liderlerinizin birçoğu zaten
Bizde olduğu gibi emir alır polisten.
Niye telaşlanıp kaybedersin vekarını?
Hem de kırarsın liderlerin itibarını?
Şaşkınlığın  bu kadarına doğrusu ya pes,
Bindiğin dalı kesiyorsun Adnan Menderes.

Senin bindiğin dallar ve bindiğimiz dallar,
Unutma bu dallardan başka asıl ağaç var,
Öfkeyle homurdanan yarı çıplak, yarı aç,
Bizi silkip atmaya fırsat kollıyan ağaç...

Bu şiirde, bana tuhfa gelen, Nazım Hikmet’in dürüstlüğünü sorgulamayı gerektirecek çapta tarihi olayları çarpıtmasıdır. Örneğin Menderes için söylediği O, matbaalar yıktırıp kitaplar yaktıran” dizesinde dile getirilen olay, tarihe Tan Baskını olarak geçen, 1945 yılında Tan gazetesi ve matbaası yıkılıp yağma edilmesi olayıdır. 

 

Tan baskını, tarih olarak 1945’te gerçekleşir, iktidarda CHP vardır.. Adnan menderes CHP’den istifa etmiş, DP’nin kuruluş hazırlıkları sayılabilecek ilişkilere başlamıştır. Dönemin sosyalist aydınlarıyla da temas halindedir. Zekariya Sertel’in dergisinde yazmaya başlar. “Vaadettin tanımadın işçinin grev hakkını./ O hakkı bizim tanıdığımız gibi tanı.” dizeleri, sözkonusu temasa işaret eder. Olay da bu yüzden çıkar. Zekeriya Sertel, Adnan Menderes’in yazısına sayfalarında yer verdiği için dönemin en gelişmiş matbaası olan Tan matbaasını kaybetmiş, olay sonrasında Tan gazetesini de çıkaramamıştır.. Tan baskını, tam bir derin devlet organizasyonudur.. CHP gençlik kolları provake edilerek gerçekleştirilmiştir. Tan matbaasını basan CHP’li gençlerdir yani.. Zekeriya Sertel de Nazım Hikmet’in yakın arkadaşlarındandır ve olayın arka planını bilmektedir.. Ama Nazım bu dizeyi yazabilmiştir..

İsmet İnönü, Biz demokratik rejim dedik, bu rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp, baskı rejimi haline götürmek tehlikeli birşeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam.”  diyor. Yine İsmet İnönü, “Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır.” diyordu. Nazım Hikmet de, “Bindiğin dalı kesiyorsun Adnan Menderes” diyor..  İkisi de daha sonra devrimi yapacak karanlık güç adına, seçimle gelmiş, milleti temsil eden iktidarı tehdit ediyorlar.

Mustafa Yürekli - Haber 7
mustafayurekli@gmail.com

Yorumlar5

  • Mutluu Can 15 yıl önce Şikayet Et
    Sen Hakkını Kaybettin, Sivilleri Öldürmeyecektin. Daha da gelmesinler Türkiyeye..Başbakanım onlara çok güzel van minüt dedi bir daha mı istiyorlar..Baaak çerez efendiiii, kendi Başbakınım diye söylemiyorum çok delikanlı adamdır, sevdi mi tam sever sildimi bi kalemde!
    Cevapla
  • halil yarbaşı 15 yıl önce Şikayet Et
    . 60 Darbesini yapan reziller menderesi abd,ci olmakla suçluyorlardı, menderes abdci ise abd neden 1960 darbesine destek verdi, bu gerçekleri anlamıyan kaz kafalılar yabancı ülkelerin taktikleri hep aynıdır içerideki adamlarını kendilerine karşı gibi gösterirler,menderesin idam edilme sebebi Türkiyeyi abd ve mason boyunduruğundan çıkartmaktı,rusya ziyareti öncesi darbenin olmasını,darbeden sonra abd nin Türkiyeyi tamamen eline geçirdiğini anlamıyanların aklından şüphe etmek lazım aynı oyunlar tekrar oynanıyor
    Cevapla
  • EROL DEMİR 15 yıl önce Şikayet Et
    HALK UYANMALI. Dünyada hangi ülkede halkından maaş alıp bağlı bulunduğu kuruma ve halkına devamlı namluyu çeviren bir ordu var.Gelelim Nazıma ülkesini terk eten insanı her zaman gündem etmenin anlamı ne ülkeye huzursuzlukdan başka ne sağladı Rusya da aradığını buldumu keşke ölmeden sorulsaydı.Asker korkusuyla bu ülkede 60 ,80 arası bir arpa boy ilerleme olmamıştı.Batı toplumlarında genelkurmay başkanının adını bilmezler bizim ülkede başbakanlığa bağlı olmasına rağmen yıllarca cumhurbaşkanının üzerinde göründü.
    Cevapla
  • EROL DEMİR 15 yıl önce Şikayet Et
    KOLTUK HIRSI. 1950 beri sol denen kesim koltuk hırsı yüzünden bu ülkede yapmadıkları ne kaldı. Türk silahlı kuvvetlerinin başındaki insanlar sol görüşlü oldukları için Menderesi ve arkadaşlarını koltuk hırsı idam etmediler mi. Demire li yıllarca korkuttukları gibi hiçbir dönem rahat bırakmadılar.68 ve 80 öncesi olayları çıkaranların görevli subaylar olduğunu gazeteler yazıyordu Dünyada hangi ülkede halkından maaş alıp bağlı bulunduğu kuruma ve halkına devamlı namluyu çeviren bir ordu var. Asker korkusuyla bu ülkede 60 ,80 arası bir arpa boy ilerleme olmamıştı.Batı toplumlarında genelkurmay başkanının adını bilmezler bizim ülkede başbakanlığa bağlı olmasına rağmen yıllarca cumhurbaşkanın üzerinde tokmak gibi durma dımı Geçenlerde eski genel kurmay başkanı bir gazete roportajında Demirele talimat verdiğini söyledi.Gelelim Nazıma ülkesini terk eten insanı her zaman gündem etmenin anlamı ne ülkeye huzursuzlukdan başka ne sağladı Rusya da aradığını buldumu keşke ölmeden sorulsaydı.
    Cevapla
  • ilyas doğanoğlu 15 yıl önce Şikayet Et
    chp. CHP demokrasiyi oldum olası içine sindirememiştir zaten. Elinde olsa bütün iktidarlara darbe yaptırıp ülke ülkeyi tek parti! olarak yönetmeyi ister. Nazım Hikmet'in de hiç üzüm yemek gibi bir maksadı olmamış zaten.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat