Bilgiyi üretiyoruz neden gelir üretemiyoruz?

  • GİRİŞ30.08.2025 09:33
  • GÜNCELLEME31.08.2025 10:35

Bilgi çağında tüm ülkeler, bilgi üretmek ve ondan kazanç elde ederek millî gelirlerini ve toplumsal refahlarını artırmak için kıyasıya rekabet içindeler.

Bilgiyi üretmek elbette çok değerli ancak günümüzde bilgiyi üretmek yetmiyor, her bilginin altın değerinde olmadığını bilmeliyiz.

Üniversitelerimiz, araştırma kurumlarımız, bireysel girişimcilerimiz her yıl binlerce akademik yayın, proje ve patent üretiyor. Takdir edilecek bir gelişme, ancak şunu sormalıyız
"Bu bilgilerin kaçı ticarileşiyor, kaçı topluma ekonomik değer olarak geri dönüyor’’? bunların gerçek cevaplarını bulmadan bilgi üretiminin yeterli olduğunu söylememiz çok zor

Sayılar Ne Diyor?

Türkiye 2023 yılında 8.000’in üzerinde patent başvurusu yaptı. Ancak bunların %5’ten azı ticarileşti.

Yükseköğretim kurumlarımız her yıl 60 binden fazla bilimsel yayın üretirken, bunların çok azı sanayiye yön veriyor?.

TÜBİTAK destekli projelerin yalnızca %2-3’ü ürünleşme aşamasına geçebiliyor.

Üniversite ve kamu araştırma merkezlerinin lisans gelirleri, OECD ortalamasının çok altında. Türkiye’deki tüm üniversitelerin toplam yıllık lisans geliri, bir Amerikan üniversitesinin tek başına elde ettiği gelirle kıyaslandığında oldukça sınırlı.

Türkiye ve OECD Ülkelerinde Bilginin Ekonomik Karşılığı:

Lisans Gelirleri, Patent Başına Getiri ve Ticarileşme Başarısı

Ülke

Yıllık Üniversite Lisans Geliri (USD)

Ticarileşen Patent Oranı

Ar-Ge Harcamasının GSYİH'ye Oranı (%)

ABD

2,5 milyar $+

%20-25

%3,5

Güney Kore

500 milyon $+

%15

%4,8

Almanya

400 milyon $+

%12

%3,1

İngiltere

300 milyon $+

%18

%2,8

TÜRKİYE

10-12 milyon $ civarı

%3-4

%1,3

Ürettiğimiz Bilginin getirisi neden az ?

Bilgi ürüne, ürün pazara çıkamadığı sürece sadece akademik başarı olarak kalıyor.

Günümüzde ise   akademik başarı ancak elde edilen gelirle ölçülüyor.

Üniversitelerdeki bilgi üretimi ile sanayinin ihtiyaçları arasında kopukluk her geçen gün artıyor. Sanayi “çözüm” istiyor, akademi ise “yayın”.

Patentlerin Atıl Kalması:

Birçok patent sadece koruma amaçlı alınıyor, yatırımcı bulamıyor. Bu yüzden "rafta duran katma değeri olmayan icatlar" sınıfına giriyor.

Kamu Teşvikleri Parçalı ve Proje Odaklı:

Bilgi ekonomisinde devamlılık vaz geçilemez bir rasyonel gerçeklik. Proje bittikten sonra destek kesiliyor, bu da uzun soluklu ürünleşmeyi zorlaştırıyor ya da rafa kalkıyor...

Bilgi Ekonomisinin Gerçek Değeri

ABD'de bir üniversite, sadece bir biyoteknoloji buluşunun lisansından milyonlarca dolar gelir elde edebiliyor.                                                                                                                                                         
Güney Kore ve Japonya'da kamu patentleri doğrudan sanayiye devredilip devletin Ar-Ge harcaması geri kazanılıyor.

Türkiye’de de bu potansiyel var. Ancak

Bilgi, yatırıma dönüşmediği sürece istihdam yaratması mümkün olmuyor.

Bilgi, ürünleşmediği sürece cari açığı azaltmasına katkı sağlayamıyor.

Bilgi, katma değerli ihracata dönüşmediği sürece kalkınmanın devamı mümkün olamıyor.

Ne Yapmalı?

Lisans Geliri Odaklı Politikalar:
Üniversiteler için sadece yayın sayısı değil, lisans gelirleri ve ticarileşme oranı da bir başarı kriteri olmalı. Bu konuda üniversiteler teşvik edilmeli hatta destek sağlanmalı

Sanayi-Akademi Köprüleri:
Ar-Ge bölgeleri, teknoparklar sadece mekân değil, etkin ticari dönüşüm alanları haline gelmesi ilgiyi ve üretimi arttıracağını ön görmeliyiz...

Ticarileşme Teşvikleri:
Devlet destekleri, bilgi üretimine değil, ürünleşme ve satışa dönüşen bilgiye daha yüksek teşvik vermeli.

Ulusal Patent Havuzu:
Kamu kurumlarının geliştirdiği patentler bir havuzda toplanmalı ve bu havuzdan sanayici uygun koşullarla faydalanmalı.

Türkiye bilgi üretiyor ama bilgi üretmek artık yetmiyor. Asıl soru:
Bilgiyi nakde dönüştürebiliyor muyuz?
Bilginin değerini saygıyla ölçerken, ona ekonomik bir kimlik kazandırmak da kalkınmanın önemli unsuru haline gelmelidir.

Neden Önemli?

Yüksek teknoloji ihracatında Türkiye’nin payı sadece %3-4 civarında.
Bu oran Güney Kore’de %30’a yaklaşıyor. Çünkü orada bilgi doğrudan ürüne dönüşüyor.

Bilimsel üretim var ama ekonomik dönüşüm eksik.
Yayınlar sadece sayfa dolduruyor, sanayi üretimine yön veremiyor.

Küresel yarış bilgiye kim para kazandırabiliyor onunla ölçülüyor.
TÜBİTAK ve üniversitelerin patent sayısını artırması önemli ama gelir üretmeyen patent, kaynak tüketen bir veri haline geliyor.

MIT – Bilginin Altın Formülü ( Massachusetts Institute of Technology)

MIT, 2022 yılında sadece lisansladığı 735 teknoloji sayesinde yaklaşık 165 milyon dolar gelir elde etti.

Ayrıca bu teknolojilerin yarısından fazlası, start-up'lar aracılığıyla yeni girişimlere dönüştürüldü.

Türkiye’de ise bir yıl içinde üniversite kaynaklı start-up sayısı neden bir elin parmaklarını geçmiyor.

Bilgi Ekonomisinin Anahtarı Nerede?

Türkiye için çıkış yolu, sadece Ar-Ge bütçesini artırmak değil,
bilgiyi paraya dönüştürecek mekanizmaları güçlendirmekten geçiyor.

Üniversite-sanayi iş birliğini sadece protokol düzeyinde değil, ortak ürün üretimi düzeyine taşımadıkça,Patentleri ticarileştirmek için bir ulusal lisans pazarı kurmadıkça, bilgi üretimi bir kalkınma aracına dönüşemeyecek.

Faruk Taşçı / Haber7

Kaynakça :

TÜBİTAK 2023 Faaliyet Raporu ve Ar-Ge İstatistikleri
https://www.tubitak.gov.tr YÖK 2023 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu
https://yok.gov.tr

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı - Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi 2023
https://www.sanayi.gov.tr

Türkiye Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) 2023 İstatistikleri

https://www.turkpatent.gov.tr

OECD Science, Technology and Innovation Outlook 2023
https://www.oecd.org/sti/

WIPO World Intellectual Property Indicators – 2023
https://www.wipo.int/publications/

MIT Technology Licensing Office – Annual Report 2022
https://tlo.mit.edu

Yorumlar1

  • Neden sadece patent 1 gün önce Şikayet Et
    Yazılarınızda sadece patentlerin ticarileştirilemediğinden bahsediyorsunuz oysa patentler, makalelerin, tezlerin, üsi nin, projelerin kısacası bilimsel çalışmaların sonucunda elde edilen birikimin çıktısıdır. Bu akademik çalışmalar başında üretici ortaklı olmadığında ticarileştirme tarafı eksik başlamış oluyor. Patent üniversiteler için son 5 yılda başvurusu artan bir veri oysa diğerleri
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat