‘’Önce Bir Hayalin Olmalı’’ Hayal kuramayan dinamik gençlik teknoloji ve üniversiteler (III)

  • GİRİŞ06.09.2025 09:27
  • GÜNCELLEME07.09.2025 10:28

‘’Önce bir hayalin olmalı, öylesine bir hayal değil elbette. Proje gibi bir hayal… Sonra tutuşacaksın bilgiyle ve dertleneceksin ülkenle ve biraz da deli olacaksın yani gözü kara…!” diyor

— Selçuk Bayraktar..

Satırlara sığmayan meydan okuma , bir kafa tutuş , aslında . Bu bir motto olmalı, bireyler, aileler, üniversiteler ve en önemlisi  devlet için..

Günümüzde zamanın değeri ve ölçüsü sabit ve değişmiyor ve değişmeyecekte. Bu zaman sabitesi içinde Ülkeler ve bireyler şiddetli bir rekabet içinde , daha çok teknoloji için bilgiyi üretmek, daha çok kazanmak ,hükmetmek ve tahakküm için.. 

İnsanlık mutluluğu bu şekilde açıklıyor ?. Halbuki ömür ise  kısacık, acaba neleri  ıskalıyor insanlık. Yoksa fıtratına meydan mı okumaya  başladı?

Mutluluk için önce hayallere, sabra ve akla ihtiyacımız var. Nihayetinde Japon ve Alman disiplini gibi çalışmak, üretmek ve yaratmak da gerekli. Üretmek ise gerçek bilgiyi  ürettiğinizde teknolojiye, jeopolitik güce erişebiliyorsunuz. 

Aksi halde bunları yapan ülkelerin dümen suyunda ağır aksak, yalpalayarak ilerlemek zorunda kalıyor.  Dünyada bilgiyi üretemeyen ülkelerin hepsi bu durumda, Adaletin demokrasinin, refah seviyesinin düşük olduğu bu ülkeleri görebilirsiniz.

Peki bu döngüden nasıl çıkılabilir ?  Elektrikli araçların power ünitelerini içindeki kadmiyum ya da lityumu vs.  sadeleştirecek teknolojiyi nasıl üretiriz de enerji  verimini yükseltiriz.?,  Hangi üniversitemizin laboratuvarlardaki   tüplerde lityum kaynıyor? 

mRNA konusunda tıbbi hangi araştırmalarımız neticelendi?

Elbette çok sayıda araştırma mevcut ancak bunların  seri üretimleri, markalaşma ve küresel dağıtım kanallarına entegrasyon ve dünya  pazarlarda satışı henüz yok denecek kadar sınırlı Sorun nerede?  Çuvaldızdan önce iğneyi dürtmeli miyiz? 

Tüm dünyanın vazgeçmediği nükleer enerjiyi biz ne zaman enterkonnekte sistemine entegre edip enerji maliyetimizi düşüreceğiz?, Ürünlerimizi dünya pazarında rekabet edecek duruma nasıl getireceğiz?, 

Kaç üniversitemiz, bilimsel çalışma yapan  (MIT - Massachusetts Institute of Technology) ayarında? ,Nobel alan ,akademisyenlerimiz var,  ya da projeleri gündemde? 
Neden basın yayın organlarımız ‘’ vatandaş suyla çalışan araba yapmış’’ diye sudan haberlere ilgi neden bu kadar çok? Nerede Nakısa içindeyiz..? biraz daha yakından baksak mı acaba ?

Kollektif Bilgi Üretimi:

Günümüz dünyasında üretime dahil olan bilgi artık bireysel değil kollektif çalışmanın sonucunda ortaya çıkıyor ve  ticari başarı kazanıyor. Ortaya çıkan ürün ve talepler ise  insanlığın konforu ve faydası için volümlü olarak satın alınıyor. 

Bu bilgiyi ve teknolojiyi üretemeyenler ise ,onların ürettiklerini yada lisansladıklarını  satın alıyor. Örnek olması için Tıbbi görüntüleme cihazlarının hangisini biz üniversitelerinizdeki AR-GE neticesinde lisanslarına sahibiz ? 

Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Biplan (iki düzlemde)  ,Dijital Anjiyografi., Mamografi-Meme Ultrasonografi (USG), Doppler Ultrasonografi (USG) SPECT (Tek Foton Emisyonlu Tomografi): PET (Pozitron Emisyon Tomografi) , EMG ( Elektromiyografi) daha bir çoğu, Bunların tamamı tıp için hayati cihazlar hatta hekimlerin olmazsa olmazları, hangisinin  patenti ve/veya  üretimi bizim?

Üretim için önce bilgiyi üretmeliyiz, bilgi ise önce üniversitelerin laboratuvarlarında filizlenmeye başlıyor. Ardından üniversite devlet ve sanayi üçgeninde faydalı şekle geliyor. O halde sorun bilginin üretildiği yerde olmalı.. peki bizde durum nasıl ? Maalesef tablo iyi değil .. Peki bu döngüden nasıl çıkılabilir? 

Bilgi üretmek için önce üniversiteler, sanayi ve devlet senkronize çalışmaya başlamalıdır. Üniversiteler öncelikle öğrencilerden gelir alarak ayakta durmayı ikinci plana almalıdır. ABD/MIT - Massachusetts Institute of Technology yıllık AR-GE gelirleri ise tüm üniversitelerimizin AR-GE gelirinden fazla (1.6 Milyar dolar/yıl?) 

Dinamik ve Genç nüfus:

Türkiye’nin en büyük zenginliği, genç nüfusu. 200’den fazla üniversitemizden her yıl yüzbinlerce gencimiz mezun oluyor. Ancak bu gençler iş bulmakta zorlanıyor, çoğu ya diplomalı işsiz oluyor ya da hayallerini yurtdışına taşımak zorunda kalıyor.

Sanayi ne istiyor, üniversiteler ne yetiştiriyor?

Bugün en büyük sorunlardan biri, üniversitelerin verdiği eğitim ile iş dünyasının beklentileri arasındaki uçurum. Sanayi, teknolojiye hâkim, yenilikçi, iş disiplinine sahip nitelikli çalışan arıyor. Üniversiteler ise çoğu zaman teoriye sıkışıp kalıyor, gençleri sahaya hazırlayamıyor. Sonuç: Hayata atıldığında ne sanayi mutlu oluyor ne de gençler.

Sosyal medyada kaybolan gençlik

İşsiz kalan, gelecek kaygısı yaşayan, hayal kuramayan gençlerimiz, zamanını sosyal medyada tüketiyor. Orada sahte bir mutluluk arıyor, çevresinden uzaklaşıyor, enerjisini faydalı alanlara aktaramıyor. Oysa enerjisi yüksek, dinamik bir gençlik; ülkesinin kalkınmasında en önemli güç olmalı.

Kritik soru:

Hayal kuramayan, mesleğine hazırlanmamış, değerlerinden kopmuş bir gençlik, kendisine ve ülkesine nasıl fayda sağlayabilir?

Çözüm nasıl olmalı?

• Üniversitelerle sanayi arasındaki köprü güçlendirilmeli.

• 50 yıllık Müfredatlar, piyasanın ve teknolojinin ihtiyaçlarına göre güncellenmeli.

• Gençlere sadece bilgi değil; ahlak, disiplin, karakter, özgüven ve sorumluluk bilinci de verilmeli.

• Aileler, toplumsal değerler ve devlet politikaları, gençlerin hayallerini büyütmesine destek olmalı.

Türkiye’nin kalkınması, ancak iyi eğitim almış, donanımlı, bilinçli, çalışkan ve kültürüne bağlı bir gençlik ile mümkün.

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

Gençlerin hayal kurmasını engelleyen en büyük sorun ne: Üniversiteler mi, sanayi mi, yoksa toplum olarak biz mi?

Türkiye, genç nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip. Ancak, eğitimli gençler iş bulmakta zorlanınca umutları sosyal medyaya, yurtdışına ya da bireysel çıkış arayışlarına sığınıyor.

Gerçeklere Dayalı Sorun Tespiti

 Yüksek işsizlik oranları:

• TÜİK verilerine göre, 2024 yılında 15-34 yaş grubunda işsizlik oranı %12,7 idi. Bu yaş grubundaki 1,9 milyon genç işsiz durumda 

• 15-24 yaş arası üniversite mezunlarının yaklaşık %24,9’u işsiz 

• Genç işsizliği AB ve OECD ortalamalarının oldukça üzerinde; genç nüfusta işsizlik oranı %17,4 (AB ortalaması %14,5; OECD ortalaması %10,5) 

Eğitim -İş Uyumsuzluğu:

• “Üni-Veri” çalışmasına göre, sosyal bilimlerden mezun olanların %82-91’i alanı dışı işlerde çalışıyor. Mühendislik-mimarlık mezunlarında bu oran %30-40 

Artan Mezun Sayısı Düşen Gelir:

• 25-34 yaş grubunda üniversite mezunluğu oranı %44,9 seviyesine ulaşmış olsa da, gelirler eriyor; ortalama kazanç azalıyor.

Gelecek Endişesi ve Mutluluk Kaybı

Mutluluk seviyeleri düşüyor. Sosyal medyada sahte mutluluk arayan, hayallerini küçülten gençler, üretim yerine kendini tüketmeye yöneliyor; bu durum hem bireysel hem toplumsal ilerlemeyi zedeleyebilir 

İlerideki Tehlikeler

• Uzun süreli işsizlik “kalıcı işsizlik” haline gelebilir; bu durum “profesyonel işsizler” yaratabilir 

• Nitelikli insan kaybı: Gençler yurtdışına yönelince “beyin göçü” artar.

• Aile kurma, evlenme ve çocuk sahibi olma oranlarında düşüş yaşanabilir

• Ülkenin insan kaynağı verimli kullanılmadığı için kalkınma ve rekabet gücü zayıflar.

Öneriler 

• Eğitim ve Sanayi İşbirliği

• Üniversitelerde müfredat sanayiyle ortak hazırlanmalı, staj ve saha deneyimi artırılmalı (Örneğin: Çıraklık, proje bazlı eğitim).

• Mesleki Eğitim Güçlendirilmeli

• Meslek liseleri ve teknik eğitimler mesleki ihtiyaçlara göre yaygınlaştırılmalı. Ayrıca, sınav kaynaklı değil, beceri temelli yönlendirme yapılmalı 

• Gençlerin Karakteri ve Değer Eğitimi

• Üniversitede sadece akademik değil; ahlaki değer, özgüven, sorumluluk, ekip çalışması, liderlik gibi beceriler öğretilmeli.

• Aile ve Toplumsal Destek

Toplum ve aile, gençlerin hayallerini küçültmek yerine desteklemeli; psikososyal danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri yaygınlaştırılmalı.

• Devlet Politikaları

• Genç istihdama teşvik verilmeli, genç girişimciliği desteklenmeli; kadınların istihdama katılımı özel projeler ile artırılmalı.

• Kariyer Farkındalığı

• Lise ve üniversite çağındaki gençlere, iş piyasası gerçekleri ve kariyer planlaması konusunda eğitim ve rehberlik yapılmalı.

• Okur ne düşünüyor ?

Türkiye’nin kalkınması, hayal kuran, iş dünyasına hazır, donanımlı, karakterli ve değerlerine bağlı bir gençlikle mümkün.

Sizce çözüm nasıl olmalı? Üniversitelerde mi, sanayide mi, eğitim politikalarında mı yoksa aile ve toplumda mı? Mutluluğu, mesleği ve ülke sevgisini yeniden nasıl inşa edebiliriz.?

Kaynakça:

TURKSTAT (2024) Labor Force Statistics. Data on young unemployment and graduate employment. https://data.tuik.gov.tr

YÖK (2023) - Patent and Utility Model Report in Higher Education.

https://www.yok.gov.tr

TUBITAK (2022) - Technology Transfer Mechanisms and University-Industry Cooperation Report.

https://www.tubitak.gov.tr

Science, Technology and Innovation Outlook: Global competition report of university research.

https://www.oecd.org

AA (2021) "The domestic device that can produce super alloys with the support of TUBITAK has been developed."

https://www.aa.com.tr

"Microsphere vaccination technology has patented on three continents."

https://haberler.bogazici.edu.tr

Izmir Biomedicine and Genome Center (2023) - U.S. patented optical phase demodulation laser systems.

https://www.ibg.edu.tr

Uni-Data (2023) - Labor market research of university graduates.

https://www.univeri.org
 
 

Yorumlar4

  • ABDULSELAMCELLUT 2 gün önce Şikayet Et
    Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde Vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlul Yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul Ne tüyler ürperir ya rab, ne korkunç MARKSİST,LENİNİST,STALİNİST,MAOİST inkılab olmuş Ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab(TOPRAK)olmuş.Bu gün geldiğimiz nokta aynen bunun gibidir ağabeyim.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • TİREBOLULURECEPAĞA 2 gün önce Şikayet Et
    Fransiz'in nesi var? Fuhşu,zinası bir de ilhadiALLAHSIZLIĞI; Kapişti bunlari 'yirmibirinci asrin evladi!' Ya Alman'in nesi var zevki okşayan? Birasi; Unuttu ayrani, ma'tuda(SERSEME)döndü kahrolasi! Heriflerin, hani dünya kadar bedayii(İCADLARI)var: Ulumu(BİLİMLERİ)var, edebiyyati var, sanayii var. Giden birer avuç olsun getirse memlekete; Döner muhitimiz elbet muhit-i ma'rifete.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mustafa 2 gün önce Şikayet Et
    "Gençlere sadece bilgi değil; ahlak, disiplin, karakter, özgüven ve sorumluluk bilinci de verilmeli." Sayın Yazar bu cümledeki hedefe ulaşabilmek için başta aileler ve MEB in anaokulundan itibaren müfredatın gözden geçirilmesi gerekiyor. Hepimizin bildiği"Ağaç yaşken eğilir "Atasözünün bize öğrettiği bu...
    Cevapla
  • HUCCETÜLİSLAM 2 gün önce Şikayet Et
    Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde Vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlul Yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul Ne tüyler ürperir ya rab, ne korkunç MARKSİST,LENİNİST,STALİNİST,MAOİST inkılab olmuş Ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab(TOPRAK)olmuş.Bu gün geldiğimiz nokta aynen bunun gibidir ağabeyim.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat