Erdoğan’ın kellesi için FETÖ ile işbirliği meselesi

  • GİRİŞ14.09.2016 09:53
  • GÜNCELLEME14.09.2016 09:53

Öte yandan bu karışıklık sadece hükümete yakın medyada yok. Bilakis konvansiyonel medya ve muhalif basın organları da bu açıdan aynı vaziyetteler.  Hatta bazen daha da beter hale gelip, Tayyip Erdoğan dışındaki AK Parti kökenli tüm siyasetçilerin kellesini istiyorlar . AK Parti içi çatışmaları fırsat olarak görüp Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun bile FETÖ gerekçesiyle tutuklanması gerektiğini ima ediyorlar. Aslında istedikleri başta Erdoğan veBinali Yıldırım’ı da bu gruba katmak  ama şu an güçleri yetmeyeceği için güçsüz olanlara saldırarak akılları sıra uyanıklık yapıyorlar. 

Şu anki konjonktürde ekranlarda Erdoğan’ı aşırı övüp geri kalan tüm dindar camiaya sövüp saymak moda.  Geçen yazımda ifade ettiğim ‘28 Şubat ruhunun hortlaması’ hadisesi tam olarak budur. 15 Temmuz öncesinde özellikle 31 Mayıs 2013 Gezi olaylarından 1 Kasım 2015’e kadar bu taktiğin tam tersi geçerliydi . Ekranlarda ve siyasi arenada  sadece Erdoğan’a saldırılıyordu. Erdoğan’ın dışında ve karşısında olan kim varsa övülüyordu. Gül ve Davutoğlu iyi adam Erdoğan kötü adamdı  o zaman. O dönemin havası ‘ Erdoğan gitsin AK Parti kalsın’  doktriniydi. Şimdiyse aynı isimlere göre Erdoğan yapayalnız bir büyük lider geri kalan Ak Partililer ise hain FETÖ’cü... 
Kısacası birbirine zıt medya grupları  üzüm yemek değil bağcı dövmek amacıyla yayınlar yapıyor. Bu gidiş asla sağlıklı değil.  Herkes kadim düşmanlıkları hortlatarak FETÖ üzerinden kelle alma yarışına girmiş durumda. Bu sağlıksız yarışa konvansiyonel ve muhalif medyanın girmesi kusura bakmasınlar ama hiç de akıllıca değil . Bumerang gibi kendilerini vuracak bir yarış olur bu. Çünkü böyle bir konjonktüre girilirse hükümete yakın medya bir anda 2013-16 arası FETÖ işbirliği kayıtlarını çıkarmaya başlar ve sonrası çorap söküğü gibi gelir. 

Hem hükümet çevreleri hem de muhafazakar ve liberal aydınlar 2013 ve öncesinde bu yapı ile yan yanaydı. Çok hatalar ve yanlışlar yapıldı. Öte yandan konvansiyonel ve muhalif medyanın neredeyse tamamı da 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek konusunda aynı durumdaydı.  Şimdinin en büyük Fethullah Gülen düşmanları FETÖ’cülerle  2013-16 döneminde ahbap-çavuş ilişkisi içindeydi. 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde sırf Erdoğan’ın kellesini almak için FETÖ ile açık işbirliği yapıldı. 

Bazıları bu dönemde FETÖ’cü savcıları eleştiren tweetlerini o savcılar bu kez Erdoğan’ı bitirmek istiyor diye sildiler.  Bu örgütün casusluk yöntemiyle ele geçirip servis ettiği şantaj montaj bütün tapelerini bas bas bağırdılar.  Üstelik bunu FETÖ’nün azgın bir suç örgütü olduğunu bile bile yaptılar. Yani hükümet üyeleri ve liberal aydınlar gibi ‘Biz bunları dindar bir cemaat sanıyorduk.Kandırıldık’ da deme şansları yok. Adını koyarak ‘Fethullahçı çete’  dedikleri örgüte yardım ve yataklık ettiler ...

 Ne büyük bir trajedi ki şu an içeride olan Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan gibi isimler de yukarıda saydığım çerçeve içinde suçlanıyor. Oysa hatırlamak gerekirse 2013-16 döneminde Ilıcak ve Altan gibi pozisyon alan yüzlerce köşe yazarı ve yorumcu vardı . O zaman hepsi ile ilgili hukuki işlem mi yapılacak ? 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN...

Yorumlar1

  • Vanlı adnan 7 yıl önce Şikayet Et
    Ahirette her kes hesabını verecek Allah c.c. Torpile yada makama bakmaz işten atılanlar gerçekten suçlu iseler zaten sorun yok ama kriterler eğer adil olmadan insanlar sokağa atılıyorsa işleri elinden alınıyorsa elbette Allah c.c. da mahkemesi var ve zerre kadar kimseye haksızlık olmaz Allah c.c. ya hamd olsun ki kul hakkını Allah af etmiyor herkes ahirette hakkını tam olarak kesin alacak ne yalakalık ne makam hepsi boş Ey insanlar Allah c.c. adaleti akrabaya yardımı emreder cumaya gidipte adaleti göz ardı edenler hesabını Allaha vereckler
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat