ABD ile nasıl barışacağız?
- GİRİŞ25.03.2010 06:05
- GÜNCELLEME25.03.2010 06:05
Washington,
Yine bir mart ayı. Yine ABD'nin görkemli başkentinde, Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrinin peşine düşme vakti... Ancak iki gündür aldığım izlenimler pek de iç açıcı değil maalesef. Buradan göründüğü kadarıyla biz kendi ayağımızı Ermeni meselesinde öyle bir bağlamışız ki... Düğümü nasıl çözeceğimizi kimse bilmiyor!
***
Dış İlişkiler Komitesinden 1 oy farkla geçen 'Ermeni tasarısına evet' kararına karşı kayıtsız kalmamız beklenemezdi. Bunu kabul ediyorum. Ancak ABD yönetiminin yumuşatma çabalarına bir bakın... Obama, Abdullah Gül ile görüştü. Hillary Clinton, Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman'ı arayarak tasarıyı geçirmemesini istedi. Oylamadan sonra ABD yönetimi Kongre'ye bunun genel kurula gelmesini istemediğini iletti. Bunlar küçümsenecek jestler değil. Washington, Ermenistan ile imzalanan protokoller Türkiye'nin Karabağ şartını öne sürmesi nedeniyle tıkandığı halde, üstüne düşeni yaptı. Peki bu bize yetti mi? Hayır! Biz hala ve kararlılıkla 'küsmüş çocuğu' oynamaya devam ediyoruz.
***
Burada öğrendiğime göre Başbakan Erdoğan son olarak kapalı bir toplantıda ABD yönetiminden gelen sözlü bir güvencenin yeterli olmayacağını, yazılı bir garanti istediğini söylemiş.
Köşe yazısının tamanını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar4