Sokakların perde arkası

  • GİRİŞ24.05.2014 08:39
  • GÜNCELLEME24.05.2014 08:39

Bir ülkenin hassas noktaları, fay hatları, eğer onları normalleştirme konusunda zamanın ruhuna uygun adımlar atamazsanız, daima başkalarının hedefidir. Adı bugün Kürt sorunu olur, bir başka gün mezhep üzerinden devam eder; fark etmez.

Kuşkusuz son günlerde yaşanan olayların, kendi iç sorunlarımız ve gündemimiz üzerinden olduğu kadar, dünya üzerinden de okunması gerekiyor. Sözgelimi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çok kritik bir Almanya seyahatinden hemen önce bu olayların ortaya çıkması asla tesadüf değil.

Ziyaret edilen ülke orada yaşayan milyonlarca insanımız üzerinden zaten yeterince önemli. Ama bu ülkenin aynı zamanda çok açık ve pervasız biçimde Türkiye'de mezhep ayrımı üzerinden operasyonlar yapması ve bu yöndeki faaliyetlerin teröre dönüşmesine verdiği destek, hafife alınacak boyutları çoktan aşmış durumda.

***

Bazı aklı evvellerin hala ‘Masum bir başlangıçtı, sonra kontrolden çıktı' gibi sözlerle hafifletmeye çalıştığı Gezi operasyonu, düpedüz bu ülkenin organize ettiği bir hamleydi. Nitekim özellikle İstanbul sermayesinde kendisine yakın olan kesimleri de içine alarak hayli ilginç bir muhalefet denklemi oluşturuldu.

Şimdi sokaklara taşınmak istenen ve ne yazık ki şu ana kadar iki cana mal olan olayların, az önce söz ettiğimiz parantezin dışında okunması imkansız. Bu yine apaçık bir operasyon ve hedefi de Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin yükselişi.

Gelişmeleri bu kadar hızlandıran bir diğer iç dinamik, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin giderek yaklaşması. Türkiye'nin yakın geleceğe nasıl bir siyasi mimariyle gireceği, daha net bir ifadeyle, Tayyip Erdoğan'ın yoluna hangi zeminde devam edeceği, sanıldığından çok daha büyük bir dikkatle takip ediliyor.

Devamı içni tıklayın >>> 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat