Askerin bir cevabı olmalı
- GİRİŞ29.05.2009 09:14
- GÜNCELLEME29.05.2009 09:14
Sabah televizyonu açar açmaz tüm plan ve programım mahvoldu. Yazımın konusunu değiştirme kararı aldım. Bu yazı biraz öfke kokacak ama benim gibi bu ülkenin insanları artık bazı soruların cevabını duymak ve nedenlerini öğrenmek istiyor. Hatırlarsanız geçen hafta Türk Silahlı Kuvvetleri Konya ilinin içindeki Tuz Gölü yakınlarında bir tatbikat gerçekleştirmişti.
Günün teknolojik gelişmelerine uygun lazer güdümlü silahlarla tatbikat yapmıştı. Tabii yazılı ve görsel basın, doğal olarak bu güzel ve önemli gelişmeyi haber yaptı. Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ, “Düşmana korku dosta güven veren ordumuz var” diyerek gururla açıklama yapmıştı.
Asker bende hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Her daim ordumuzun gücü ve teknolojisi ile gururlanan bir milletin mensubu olarak son yaşanan gelişmelerden dolayı derin endişe içerisindeyim. Ülkenin güvenliğini ilgilendiren ana meselelerden biri olan sınırlarımızdaki mayınların temizlenmesinde Genelkurmay kendini taca attı. Hatta taca attıktan sonra “Ben yokum” dedi. Zaten yirmi üç yıldır o sınırları asker koruyor ama, bugün basında çıktığı gibi katırlarla yıllardır kaçakçılık yapılıyor ve aynı bölgeden teröristler geçiyor. Göremiyor mu?
Sınırlarımızın bazı yerleri adeta han kapısı olmuş durumda. Yine altı evin ocağına ateş düştü. Çukurca’da şehit olan askerlerimizin cenaze törenlerine kaliteli kumaştan dikilen kıyafetlerle gelecekler basında resimlerini yer almasını düşünerek üzüntülü yüz ifadeleriyle poz verecekler. Ve sanki kendileri şehit ailelerine “Başın sağ olsun” dediklerinde evlatları geri gelecekmiş gibi hava yapıp makam şoförlü arabalarına binip gidecekler. Kimi akşam briç oynayacak kimi ailesi ile yemeğe çıkacak olan şehit ailesine olacak.
Artık askerin siyasilere söyleyecek bir sözü yok. Bu terör belasını elindeki olanaklarla temizleyemedi. Temizleyemiyor. Düşünün bir terör örgütü var ve yıllardır aynı coğrafya içinde dolaşıyor ve vuruyor ne yakalanabiliyor ne imha edebiliyor. Daha iki gün evvel yeni tatbikatta gururla poz veren sayın İlker Başbuğíun bugün bu şehitlerimiz karşısında ne gibi sözü olabilir ki? Dünyanın sayılı ordusu diye biz mi kandırılıyoruz acaba. Öyle ise sayıları, yeri, elindeki silahlı gücü ve nereden geldiği belli olan teröristleri neden yok edemiyor? Teröristlerle aynı yöntemi kullansa bile yine şehit veriyoruz yine şehit veriyoruz.
Geçen gün televizyonda bir şehidimizin cenazesinde annesi aynen şu kelimeyi söyledi: “Artık vatan sağ olsun demeyeceğim.” Meclisin, hükümetin elindeki tüm yetkileri, askere terörü önlemesi için vermesine rağmen geldiğimiz yere bakınız. Artık askerin siyasilere bir söz söyleme hakkı kalmamıştır. Askerin elindeki tüm teçhizat ve teknolojiye rağmen hala şehit vermeye devam ediyoruz. Eğer asker bu işin siyasi boyutu var diyorsa yanılıyor. Çünkü dağdaki terör örgüt üyelerinden cesaret alan siyasi uzantıları, asker dağdakini imha edebilseydi ortada kalacaklar ve alınan kararlara uymak zorunda olacaklardı. “Yeter artık” demek bile istemiyorum.
Bugün duygularım kalemimi esir aldı. Yıllardır karakol baskınlarından bıktım. Üzümlü, sonrasında Dağlıca ve kimbilir nelerle karşılaşacağız. Eğer Türkiye, komşularından biriyle savaş yapacak olursa sayıları ve kullandıkları malzeme belli olan terör örgütünü imha edemeyen bu yapı olası savaşa nasıl göğüs gerecek? Genelkurmay şehit haberlerini perdelemek ve tepkiyi asgariye indirmek maksadıyla beş teröristin teslim olduğunu internet sitesinde yayınladı ama nafile.
Heron ihalesi
Yİine terörle bağlantılı olarak insansız uçak alımı yapılacaktı. İsrail, çeşitli bahanelerle teslimatı geciktiriyor. Önce uçaklara yerleştirilen kameralar sorun edildi. Daha sonra “İstenilen irtifayı yakalayamadı” dendi, salında çok yüksek rakamlarla ihale edildi. Bu insansız uçak başka ülkelerde de bulunuyor hatta Türkiye’de bir özel şirket daha gelişmişini, imal etti. Ama ne hikmetse savunma sanayi müsteşarlığının yönü askeri alım ihalelerinde İsrailíden başka ülkeyi görmüyor. F4 uçaklarının modernizasyonu, A1 Abrams tanklarının fahiş fiyatla yenilenmesi. Bunlar örnek teşkil etmiyor mu? Ayrıca Heron adı verilen insansız uçakların kumanda kontrolü İsrailli uzmanlarda olduğundan Türk askerine istedikleri fotoğrafları veriyormuş. Kendi güvenliklerini gerekçe göstererek uçağın çektiği tüm fotoğrafları vermiyormuş.
Nazmi Çelenk - Tercüman
nazmicelenk@hotmail.com
Yorumlar13