Türkiye’nin uyguladığı ekonomik sistemle elde ettiği başarıyı Batı dünyası hazmedemiyor. İngiltere merkezli The Economist dergisi, “Ters giden bir şeyler var: Yükselen enflasyonun ortasında bile Türkiye’de ekonomi nasıl büyüyor?" diye soruyor…
 
ABD, tahıl koridorunun 1 milyon tona ulaştığı bir sırada TÜSİAD’a mektup göndererek “Rusya ile iş yaparsanız yaptırım uygularız” tehdidi savuruyor! Büyük bir kıskançlık var. Amerika ve Avrupa enflasyonu düşürmek için faizi tavana çıkardığı için küçülüyor. Türkiye faiz indiriyor, ekonomisi şahlanıyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell faiz artışlarının ekonomi için ‘acı verici’ olacağını, büyüme hızını düşüreceğini, istihdamın azalacağını, halkın zorluk çekeceğini, derin sıkıntıların yaşanacağını söyleyerek enflasyonla mücadele edeceğim derken, ülkenin küçüleceğini açık açık söyledi. Fransa'da enerji kıtlığı nedeniyle halk odun stoku yapıyor, talaş yakıtta talep patlaması yaşanıyor…
 
Almanya karanlığa gömüldü. ABD, Avrupa’ya LNG gemilerini gönderemiyor. Neden biliyor musunuz? Almanya’da sıvılaştırılmış doğalgazı dönüştürecek rafineri yok da ondan!.. Bir tek İspanya’da var. Ancak o da elde ettiği doğalgazı boru hattı olmadığı için Avrupa ülkelerine gönderemiyor. Almanya ihtiyaç olmayacağı gerekçesiyle böyle bir rafineri kurmamasının bedelini çok ağır ödüyor. Türkiye'de böyle bir durum var mı? Yok. Depolarımız enerji dolu, doğalgaz sıkıntısı yok, üretim tam gaz. ABD'de 58, Avrupa'da eksi 24,9 olan ekonomik güven endeksi ağustosta 94,3 değerine yükseldi. İş dünyasının ekonomiye olan güveni artıyor, bu ne demek? Daha çok yatırım, üretim, demek... Ekonomi canlanacak, büyüyecek. İstihdam ve gelir artacak demek.
 
Merkez Bankasının ticari kredi faizlerini %30’un altına çekmeyi hedefleyen kararı kısa sürede etkisini gösterdi. Bankaların TL bazlı ticari kredilerin faiz oranı 19 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 165 baz puan azalışla %25,45 oldu. Şirketler ucuz kaynakla daha fazla yatırım ve üretim yapıyor, ciroları artıyor, kazanıyorlar. Çok satış çok vergi getiriyor, devletin geliri artıyor, hizmet kervanı yürüyor…
 
TÜSİAD’ın Amerika’nın gönderdiği yaptırım mektubunu bakanlığa göndermek yerine, “Biz serbest piyasa ekonomisine bağlı kuruluşuz, sizin Rusya politikanız bizi bağlamaz” demesi gerekmez miydi? Elbette. Hiçbir tepki vermediler. Niye? Çünkü hükûmetin uyguladığı düşük faiz politikasına onlar da karşı çıkıyor… TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, "Rekabetçi kur, yüksek ihracat mantığıyla kurgulanan ama günümüz kalkınma anlayışı ve pratiğiyle yeterince örtüşmeyen politikalar istenilen sonuçları vermiyor" demiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi, sen bize ders veremezsin, sen daha çıraksın! İhracat olmazsa, büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın Görüyorum ki sizler, aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP... Oradan size neyi sufle ediyorlarsa o ağızla konuşuyorsunuz” demişti… Kimin haklı olduğu yarın açıklanacak ikinci çeyrek büyüme rakamları ile ortaya çıkacak. Bakalım utanacaklar mı?..
 
Amerika’ya sormak lazım: Türk iş adamlarının Rusya ile iş birliği yapmasına karşı çıkıyorsun da, Rus petrolünün %63’ünü taşıyan Yunanistan’a neden ses çıkarmıyorsun! Ona Yunan adalarına kurduğun üsler için mi ayrıcalık tanıyorsun?..
AB'nin Rusya'dan petrol ithalatının 3'te 2'sini karşılayan deniz taşımacılığı özellikle Yunanistan’ın bu konudaki endişeleri nedeniyle yasak dışında kaldı. Yunanistan’ın deniz taşımacılığından yılda 97 milyar dolar gelir sağlıyor. Yunan Armatörler Birliğinin raporuna göre, dünya çapındaki petrol tankerlerinin taşıma hacmi açısından yüzde 30'u Yunan işletmecilerin elinde. Türkiye bu konuda büyük adım atarak acilen deniz taşımacılık filosunu zenginleştirmelidir…
 
Derhal bir Denizcilik Bakanlığı kurulmalıdır. Böylece Yunanistan’a en büyük darbe vurulur. Unutmayın! Denizlere hâkim olan cihana hakim olur…
 
Çok önemli not: Yavuz Sultan Selim Köprüsünde yeri hazır olan demir yoluna bir an önce işlerlik kazandırmalıyız. İki kıtayı birbirine bağlayan ve tır taşımacılığından çok daha ucuz ve güvenli bu yolun hayata geçmesi hem ticari faaliyetleri hızlandıracak, hem ihracat gelirlerini arttıracak, hem de akaryakıt tüketimini azaltacaktır. Hadi öyleyse…

TÜRKİYE GAZETESİ