2021’de eylül-aralık döneminde 500 baz puanlık faiz indirimi yapan Merkez Bankası, bu yıl da ağustos-kasım döneminde yine 500 baz puanlık indirime imza attı. Politika faizini 2 yıl sonra %9’a çekip operasyonun sonlandırıldığını ilan etti. Peki, geçen sene her faiz indiriminde alevlenen döviz kurları bu defa neden yükselmedi?
 
Bir defa 2021 Eylül ayında Merkez Bankasının döviz rezervleri 71 milyar dolardı. Bu yıl 123 milyar dolar. Arada tam 52 milyar dolar fark var.
 
2021’de döviz kurlarının hızla yükseleceği algısı vardı. Bu yıl tamamen ortadan kalktı. Baksanıza Kur Korumalı Mevduatta bile bir haftada 9 milyar dolarlık azalma yaşandı...
 
Yeni ekonomik sistem büyük güven sağladı. Faiz indirimi ile iki yıllık tahvil faizi 10,95’e düştü. Hazine böylece bütçedeki açığı çok daha düşük maliyetle kapatıyor.
 
3 ay önce %31,33 olan Ticari Kredi Faizleri %15,76’ya geriledi. KOBİ kredileri 1 yılda %70 büyüdü.
 
Hükûmet uyguladığı başarılı dış politika ile Afrika, Akdeniz, Orta Doğu, Kafkasya ve Arap ülkeleriyle son derece iyi ilişkiler kurdu. Suudi Arabistan bile Merkez Bankasında 5 milyar dolarlık hesap açıyor.
 
"Türkiye’nin daha önce kavgalı olduğu Suriye ve Mısır'la arayı düzeltmeye çalışması tenakuz değil mi?" diyorlar. Hayır! Akıllı siyaset budur; Dosta mürüvvet göstereceksin, düşmanı idare edeceksin, güdeceksin. İşte biz bunu yaptığımız için kazanıyoruz.
 
Tüketici güveni 76,6 ile yılın zirvesinde. Yurt dışından ülkeye dolar akıyor. Varlık barışından 30, turizmden 44 milyar dolar geldi, tahıl koridorunun açılması dolayısıyla Ukrayna ve Rusya şirketleri Türkiye’de üs kurdu. Artık kimse yükselecek diye döviz almıyor, tam tersi satıyor.
 
Bankalardaki döviz mevduat hesaplarında iki haftada 6 milyar dolarlık azalma yaşandı. Geçen sene 238 milyar dolar olan toplam hesaplar 18 Kasım’da 210 milyar dolara geriledi.
 
Merkez Bankası tüm politika araçlarıyla güçlendirilmiş Türk lirasını teşvik etmeyi sürdüreceğini açıkladı. Toplam brüt rezervlerimiz hazinenin 1,5 milyar dolarlık Eurobond satışından elde ettiği dövizin girişiyle 122,9 milyar dolara yükseldi. Gelecek hafta 130 milyar doları göreceğiz. Net rezervler 18,2’den 18,7 milyar dolara tırmandı.
 
Bu gelişmeyi hazmedemeyen Bloomberg’in Türkiye ve İsveç ekonomisti Baziki’nin Merkez Bankasının 10 ayda arka kapıdan 98 milyar dolar sattığını söylemesi su katılmamış yalan. Tamamen algı operasyonu.
 
Merkez Bankası normal döviz ihtiyaçlarını karşılamak için gelen talepleri karşılamak zorundadır. Bu ödemeleri piyasalara müdahale olarak göstermek düpedüz olayı çarpıtmaktır. Merkez Bankası her gün ilan ettiği döviz alış ve satış kurları üzerinden işlem yapar. Talep olursa satar, satan olursa alır. Bu kadar basit. İstenen dövizi satmak kesinlikle piyasalara müdahale değildir. Kaldı ki, eğer 10 ayda 98 milyar dolarlık sözü edildiği gibi müdahale ile satış gerçekleşseydi, döviz mevcut seviyede kalmaz çakılırdı.
 
Kurlardaki artış enflasyonun gerisinde kaldığı için tasarruf sahipleri TL’ye geçip Borsa İstanbul’da pozisyon açıyor. Sabırlı davranırsa büyük paralar kazanıyor.
 
BİST’te günlük işlem hacmi bu yüzden 133 milyar lirayla rekor düzeye ulaştı. Dövizden kaçış, Türk lirasına değer kazandıracak. Bu kış döviz şoku yaşanacak diyenlerin kulağına kar suyu kaçacak...
 
Çin’de Covid vakaları patlak verdi, ekonomi olumsuz etkileniyor. Emtia ve petrol fiyatları düşüyor. Avrupa Birliği Rus petrolünün tavan fiyatını 65-70 dolar olarak belirliyor. Bu gerçekleşirse Türkiye’deki benzinin litresi 12, motorinin 15 liraya düşer. Akaryakıttaki düşüş enflasyonu eritir…
 
TÜFE rekor kıracak, öldük bittik diyenlere kapak olsun. Siyasette, dış politikada, ekonomide, savunmada, eğitimde, hizmette destan yazan hükûmetim, iyi ki varsın...

TÜRKİYE GAZETESİ