İsyancı teğmenlere dair…

  • GİRİŞ03.02.2025 08:15
  • GÜNCELLEME03.02.2025 08:15

Bir süreden beridir muhalif çevreler tuhaf bir şeyler deniyorlar.

Diriliş Postası da dâhil yazdığım her mecrada bu hususa özenle vurgu yapıyorum.

Tekrarlar genellikle sıkıcıdır lâkin bu türden şüpheli durumları olabildiğince sık yazmak ve vurgulamak gerekir kanaatindeyim.

‘Tuhaf’ diye nitelediğim şey, mezkûr çevrelerin bilinçli bir şekilde hukuk ihlalleri yaparak taammüden suç işlemeleri…

Siyasetçisi, yolsuzluk yahut kişileri ve kurumları hedef göstererek veya yalan beyanda bulunarak suç işlerken; medyaları yine aynı şekilde yalan beyan, iftira ve kanun nezdinde yasak olan haber tarzıyla kasıtlı olarak suça bulaşıyor…

Teğmenler hadisesinde tanık olduğumuz üzere belli bir disipline göre hareket etme mecburiyetinde olan kamu çalışanları da kendilerini bağlayan yasayı yahut yasaları açıkça çiğneyerek bu örgütlü suçun faili oluyorlar.

Bunların hepsi, yukarıda da dediğim gibi örgütlü ve sonuçları öngörülerek planlanmış eylemler…

Denedikleri şey ise hukuk ihlalleri ile kamu düzenini bozmak ve bu vesile ile hükûmet karşıtlığını örgütleyerek sistemi çalışamaz hâle getirmek…

Bunun neticesinin ister askerî müdahale yoluyla ve isterse de kargaşa ve anarşi çıkararak hükûmeti düşürmek olduğu tartışma götürmeyecek denli açık…

Teğmenler hadisesi işte tam da bu açıdan çok önemli.

Olayların gelişim sürecine baktığımızda, bunun örgütlü bir girişim olduğunu görmemek için kör olmak lazım doğrusu.

Nasıl mı?

Şöyle…

Başından itibaren yürürlükten kaldırılan bir metni okumak için tam yedi kez izin talebinde bulunuyorlar ve hepsinde de ret cevabı alıyorlar.

Aslında bu kuvvetli ısrar, tek başına bile yapılan eylemin örgütlü ve planlı bir ‘isyan’ hareketi başlatıldığının kanıtı…

Disiplin soruşturması sonunda yapılan tespitler ise bu kanıtı katmerleştiriyor.

Neler mi tespit edilmiş?

Şunlar…

Korsan yemini, tören sonrası okumak üzere aralarında mesajlaşmışlar.

Teğmenlerin, disiplin soruşturmasında “basının olduğu yerde yemini okumanın daha etkili olacağını düşündük” şeklinde ifadeleri…

Teğmen Ebru Eroğlu’nun, aileleri tören alanının dışına çıkarmak için anons yaptıktan sonra; “Malazgirt Taburu sahaya!” şeklinde yaptığı beklenmedik anons ve metni ezberden okuması…

Bütün bunlar bu eylemin bireysel ve anlık bir eylem olmadığını, önceden ve organize bir şekilde planlı olarak gerçekleştirildiğini kanıtlamaktadır.

Peki, bu eylemin mahiyeti nedir?

Aslında bu sorunun cevabı hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek denli açık.

1632 sayılı ‘Askerî Ceza Kanununun’ 100’üncü maddesi işlenen fiili aynen şöyle tanımlamıştır.

Askerî isyan ve cezası

Madde 100 – Birden ziyade askerî şahıslar, gürültü patırtı ile veya alenen toplanarak bir amire veya mafevka itaatsizliğe veya mukavemet veya fiilen taarruza (M. 86, 90, 91) birlikte kalkışırlarsa ‘askerî isyan’ sayılır. Toplanmaya iştirak edenlerin her biri beş seneden ve seferberlikte on seneden az olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.”

Evet, anılan madde aslında eylemi ve suçu çok net bir şekilde tanımlamıştır ve buna göre aslında ‘disiplinsizlikten’ öte aleni bir ‘isyan’ söz konusudur!

Maddenin devamında öngörülen cezalara baktığımızda ise bahse konu ‘isyancıların’ en az ceza ile cezalandırıldıklarını görüyoruz.

Dönüyoruz yazının başında altını çizdiğimiz hususa…

Görüldüğü gibi, önceden planlanmış bir eylemle karşı karşıyayız.

Bunun, genç teğmenlerin kendi başlarına kotardıkları bir eylem olmadığı açık!..

Tüm bu olup bitenin, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen bir gücün marifeti olduğunu söylemek ise görülmesi gereken bir hakikat…  

Nitekim bahsi edilen ‘güç’, cezalar açıklandıktan sonra işin aslına değil, tamamen spekülatif olan dezenformasyona ağırlık vermiş ve toplumu infiale sürüklemek için elinden ne geliyorsa yapmıştır.   

Gerçekleştirilen eylem adlı adınca ‘isyandır’ ve disiplinsizlikten de öte bir mahiyete sahiptir.

Aksini iddia edenlerin, sinsi bir kakışmaya hazırlandıklarından da zerre kadar şüphe yoktur!

Diriliş Postası

Yorumlar5

  • Fatih Ahmet 3 ay önce Şikayet Et
    Orada isyan edenlerin hepsi atılmalıydı. Bir damla sidik bütün bir kova içme suyunu Nevis eder pis eder. O su bir daha içilmez. Bunların (atılmayanların) yarın bir savaş veya operasyon esnasında yine ihanet etmeyecekleri disiplinsizlik yapmayacakları şüpheli.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ali 3 ay önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • isa 3 ay önce Şikayet Et
    Orada sadece kılıç kaldıran 5 teğmen mi. Yanlış yaptınız geride kalan diğer subaylar ilerde darbeci olursa naparız. Onlar disiplinsizlik yapmadılar mı. Sadece 5 teğmenden mi korktuk yani. Yerse tabiii. Hepsini atmalıydınız, biz de rahat nefes alırdık....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Recep IŞIK 3 ay önce Şikayet Et
    VATANINI,MİLLETİNİ,DEVLETİNİ.BAYRAĞINI,YÜCE İSLAM PEYGAMBERİNİ,YÜCE İSLAM DİNİNİ her şeyin üzerinde seven pek muhterem ağabeyim!Bir MAKALE ancak bu kadar MÜKEMMEL yazılır.Yüce Yaratan sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönüp,hoşnut ve razı olduğu KULLARI arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE (CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz Selam ve DUALARIMLA Yüce Yaratana emanet olunuz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Maşa teğmenler 3 ay önce Şikayet Et
    CHP nin maşaları onlar bizim teğmenlerimiz değil CHP de iş bulurlar
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat