CHP genel başkanı Özgür Özel’den söz ediyorum.

Başta Ekrem İmamoğlu ve şürekâsı olmak üzere CHP’li birçok belediye başkanı hakkında ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarını göğüslemeye çabalarken takındığı tavır, “abartı” kavramını bile gölgede bırakacak bir mahiyet kazandı.

 

 

İddiaları bertaraf etmeye çalışırken de ana muhalefet partisi genel başkanından ziyade adeta bir kenar mahalle kabadayısı ve mafya babası portresi sergiliyor.

 

 

En son, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili birtakım hezeyanlar serdetti ki akıllara ziyan…

Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin de aralarında olduğu CHP’li 5 belediye başkanının İBB soruşturması kapsamında tutuklanmaları sonrasında, soruşturmaları yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında sarf ettiği cümleler aynen şöyle:

“Akın, sert kayaya çarptın oğlum!

 

 

 Akın, sert kayaya çaptın!

 

 

Sabrımızın sonundayız, Saraçhane’deki kararlılığımızla söylüyorum.

 

 

Gelirim, darmadağın ederim, aklını başına topla.

 

 

Efendi gibi geliyoruz, eylemimizi yapıyoruz, dağılıyoruz ama tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız!”

Üsluptaki düzeysizliğe bakar mısınız Allah aşkına!

 

 

Hangi aklı başında siyasetçi, bırakın siyasetçiyi, hangi aklı başında normal bir insan evladı, bir külhanbeyi edasıyla böyle cümleler kurmaya tevessül eder?

 

 

Sokaktan geçen herhangi bir kimseyi çevirip böyle bir konuşma yapmasını isteseniz, inanınız utanır bu sözleri tekrarlamaktan lakin gelin görün ki, İmamoğlu için canlı bomba olmayı bile göze almış acemi ve cahil bir politik figür var karşımızda ve o, böyle lakırdılar etmekten hicap duymuyor…

Özgür Özel, adeta; “kurt kurt, gel beni ye!” diyor aslında...

 

 

Neden mi böyle davranıyor dersiniz?

 

 

Bütün çarelerin tükendiğini ve çemberin daraldıkça daraldığını en iyi o görüyor da ondan…

 

 

Yolsuzluk ve hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçtan yargılanmak yerine savcıyı ve devleti tehdit ederek bilerek suç işlemeyi ve bu suçla yargılanmayı tercih ediyor dersek kesinlikle yanılmış olmayız…

 

 

Zaten bu yüzden, savcıya ve hukuka saldırması bir tür “intihar bombacısı” eylemi gibi görünüyor.

 

 

CHP genel başkanlığı koltuğunu işgal eden bu zat, esasen, tüm çaresizliği ile rezaletle sonlanacak finalin rengini değiştirmeye çalışıyor ama nafile…

Yolsuzlukta ve talanda adı geçen baş aktörlerin tamamı pişman ve tek tek itirafçı oluyorlar.

 

 

Bunu gören Özgür Özel, ‘İmamoğlu bataklığında’ çırpındıkça batıyor, battıkça da, kurtulmak için devleti tehdit etmekten başka bir çare göremiyor, bulamıyor…

 

 

Oysa ‘turpun büyüğü’ her geçen gün bir adım daha yaklaşıyor o malum finale ve ahtapotun kolları tek tek deşifre oluyor…

 

 

Bu sebeple Özgür Özel panikte…

 

 

Bu panik hali nedeniyle de hırçınlaştıkça hırçınlaşıyor, ardından saldırganlaşıyor ve neticede kaçınılmaz olarak haddini aşıyor lakin çember daraldı ve yaklaşıyor yaklaşmakta olan...

İmamoğlu tutuklandığında kimlerin itirafçı olacağını bilmeyen hatta itirafçıları hesaba bile katmayan Özgür Özel, bol keseden kahramanlık yaparken, hesaba katmadığı bu zayıf halkalar birer birer kırılmaya başladı.

 

 

Bunlardan birisi, bilindiği üzere yolsuzluktan tutuklu Ali Nuhoğlu idi ve bu şahıs geçtiğimiz günlerde etkin pişmanlıktan istifade ederek kendini kurtardı.

 

 

Kendini kurtardı kurtarmasına ama mukabilinde İmamoğlu’nu ve İmamoğlu için intihar komandosu olan Özgür Özel’i ateşe attı.

Hatırlarsınız, Nuhoğlu’nun, Emirgan’daki değeri 50 milyon dolar olan üç villayı İmamoğlu’na 15 milyon liraya sattığı tespit edilmişti.

 

 

Bakınız 50 milyon dolar bugün parasıyla yaklaşık 2 milyar TL yapıyor.

 

 

Peki, devrederken ne kadar para almış?

 

 

15 milyon TL!...

 

 

Bu, villaların gerçek değerinin yüzde 1’i bile değil…

 

 

Düşünün artık soygunun gerçek mahiyetini…

Şimdi siz söyleyin, Ali Nuhoğlu’nun itiraf ettiğini duyan Özgür Özel intihar bombacısı olmasın da ne yapsın?

 

 

Şaka bir yana ama şöyle de bir gerçek var…

 

 

Gelen bilgilere göre İmamoğlu, kasası olarak bilinen Ertan Aydın’ın itirafçı olduğunu duyduğunda 2 gün uyku uyuyamamış…

 

 

E, kolay değil tabi…

 

 

Hele birkaç gün önce işadamı Ahmet Sari’nin de itirafçı olduğunu duyduğunda, kim bilir kaç gece uyuyamadı İmamoğlu…

 

 

Onun itirafının neticesi de kolay olmayacak gibi zira anılan işadamı, “3 milyarlık alacağı için 232 milyon TL rüşvet verdiğini” tüm ayrıntılarıyla tek tek itiraf etti.

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, rakamlar ne kadar da sıradanlaştı ve basitleşti…

 

 

232 milyon Türk lirasından söz ediyoruz ancak sanki bir paket sigara parası telaffuz ediyormuşuz gibi hayretten ve şaşkınlıktan uzağız…

 

 

İşte bunlar, rüşveti, hırsızlığı ve yolsuzluğu böylesine sıradan bir hale getirdiler ve bu ahlaksız kavramlara bambaşka bir boyut kazandırdılar. 

Bütün bu olup bitenleri izleyen Ekrem İmamoğlu’nun uykuları kaçmasın da ne olsun?

 

 

Şahsiyetini ve tüm itibarını İmamoğlu’na feda ederek ona kefil olan Özgür Özel için ise kendi kendini imha etmekten başka çıkar yol kalmıyor görüldüğü üzere…

 

 

Çünkü öyle ya da böyle ve son kertede Özgür Özel, tüm itibarını yitirmiş olmakla kalmayıp İmamoğlu’nun tetikçisi olarak anılacak ki bu, iki kere kaybetmek demektir.

İşte bu yüzden Özgür Özel kamu nezdinde daha kabul edilebilir olan bir suç işlemeyi ve bu suç üzerinden yargılanıp siyaset sahnesinden çekilmeyi özellikle istiyor ve bunun için elinden ne geliyorsa da yapıyor.

 

 

Başsavcıya yönelik o pespaye ifadeler, o külhanbeyi ağzı, sırf bunun içindir emin olun.

Yazı başlığında da göndermede bulunduğumuz gibi, imkânları el verse, intihar bombacısı bile olacak, o derece yani…

 

Nihat Nasır / Haber7