Erdoğan nefretinin sürüklediği ihanet…
- GİRİŞ25.09.2025 09:15
- GÜNCELLEME26.09.2025 08:52
Evet, Erdoğan’a duyulan nefretin literatüre girecek denli vahim bir boyuta ulaştığında artık hiç şüphe yok.
Bu nefret ve husule getirdiği söylemin zehirlediği hatırı sayılır bir kitle var.
Bunların başında ‘Erdoğan gitsin isterse memleket batsın’ diyecek kadar akıldan, izandan, vicdandan ve ahlaktan yoksun sözde muhalifler geliyor.
İçlerinde profesörler de var yazar/çizer diye adlandırılan sözde okumuş yazmış insanlar da…
Sanatçı (?) diye şöhret bulmuş eşhas da, sıradan diye nitelendirilebilecek vasıfsız kimseler de…
Bunlar, yeminli Erdoğan düşmanları…
Söylemlerini belirleyen hiçbir akli, ilmi, insani ve vicdani kriter yok!
Ahlaki umdeler ve değer yargıları da ilgilendirmiyor bunları.
Millet sevgisi, vatana bağlılık, etik değerler gibi manevi olgular ise zerre kadar rol oynamıyor hayatlarında…
Varsa yoksa ‘Erdoğan gitsin…’ hezeyanı…
Bunların artık hiçbir şekilde ıslah ve iflah olmayacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sayın Cumhurbaşkanının BM’deki tarihi çıkışı ve Amerika’da yaptığı görüşmeler sonunda bu hakikat bir kez daha tebeyyün etti.
Batılı gazeteler, yazarlar, entelektüeller, aktivistler ve aklı başındaki birçok kimse, Erdoğan’ın BM kürsüsünden haykırdığı hakikatleri bir hayli cesurca ve insanlık onuru adını iftihar edilecek bir tavır olarak gördüklerini açık açık beyan ederlerken bu onurlu duruşun Türkiye’deki karşılığı, muhaliflerin daha da azgınlaşması ve ağızlarından köpükler saçarak saldırganlaşması oldu.
Hatırlarsınız, bundan bir süre önce Avrupa’nın çok önemli liderlerinin Trump karşısında adeta abdesthane ibrikleri gibi dizildikleri bir fotoğraf düşmüştü tüm dünya kamuoyunun önüne…
Önceki gün Trump doğulu liderlerle bir araya geldi.
Sayın Cumhurbaşkanı bu karede masanın başında Trump’la birlikte poz verirken, diğer liderler masanın kenarlarında bulunuyorlardı.
Peki, Türkiye’nin itibarını bir hayli yüksek noktada tutan bu görüntü sonrasında ne oldu dersiniz?
Daha önce Trump’ın karşısında emir eri gibi dizilen Avrupalı liderin yaptığı görüşmede ‘neden Türkiye yok?’ diye soran ve ‘Erdoğan dışlandı’ gibi hamakatın zirvesi sayılabilecek bir hezeyanda bulunan şahıs ve onun türdeşleri bu kez kıskançlık krizlerine girerek saldırmak için başka yollara tevessül ettiler.
Malumunuz olduğu üzere gözü dönmüş bu güruha dair her fırsatta bazı değerlendirmelerde bulunuyorum.
Hatta bunu ısrarla yapıyorum.
Neden mi?
Gerekçem şu…
Şahit olduğumuz bu hal, inanılmaz derecede ehemmiyet arz eden bir husustur.
Eğer bu noktayı hak ettiği ölçüde gündeme tutmazsak, aldanmak ve yanılmak kaçınılmaz olur.
Bu nedenle ısrar ve inatla bu hususa vurgu yapmak şarttır…
Bu yaklaşımımızın ne denli isabetli olduğunu da geçtiğimiz hafta yaşadığımız bir olay, hassaten teyit eder nitelikteydi.
Muhalif kanallardan birinde cereyan etti, bahsini ettiğimiz hadise…
Birkaç kişi sözüm ona Gazze’yi ve insanlığın yüz karası zalim Netenyahu’yu konuşuyor.
Ekranın altında ise KJ dediğimiz bantta şu ifade var…
“RTE’nin Netanyahu’dan farkı ne?”
Tam bir dakika boyunca bu ifade görüntüde kaldı.
Bu aşağılık yayın kamuoyundan büyük bir tepki aldı ve bir soykırım suçlusu ile Erdoğan’ı aynı kefeye koyan bu ahlaksız saldırı soruşturma ile neticelendi…
Meselenin ciddiyetinin farkına varan kanal yönetimi ve programı yapan şahıs özür diledi ama yapacaklarını yapmışlardı zaten…
Yalan atıp ardından tekzip etmek, hakaret edip ardından özür dilemek bir taktik esasen.
‘Çamur at izi kalsın’ fehvasınca yaptıkları aşağılık operasyon bekledikleri etkiyi uyandırdıktan sonra akılda, ne tekzibin ne de özrün kalmayacağını gayet iyi biliyorlar…
Bir süre önce; “İsrail tanklarını Şam’ın kalbinde görmeyi çok istiyorum” diyen mezkûr programın yöneticisinin sosyal medya hesaplarına baktım sözde özür sonrasında.
Aslında özür filan dilemiyor, sadece cezadan kurtulabilmek için utanmazca yan çiziyor.
Derinlemesine incelerken bir şey fark ettim.
Bu ahlaksız saldırının sahibine destek veren biriydi dikkatimi çeken.
Hesabın sahibi, zahirde Gazze’yi savunuyor ama en az bu gâvur tıynetli şahıs kadar Erdoğan’a düşman…
Sadece bu kadarla da kalmamış…
“İsrail tanklarını Şam’ın kalbinde görmeyi çok istiyorum” diyen ve Siyonist katillere muhabbetini açık eden şahsa, bu kanaatini paylaşarak destek vermekten çekinmeyerek sadece Erdoğan’a değil, İran dışında kalan tüm Müslümanlara da düşman olduğunu saklamamış…
Daha önceki yazılarımda da dikkat çekmiştim bu türden işbirlikçi tiplere…
Gazze’nin arkasına saklanıp, daha da doğrusu Gazze’nin ve mücahitlerin sırtına binip oradan Türkiye’ye ve Erdoğan’a ateş eden bir güruh bunlar…
Zehirlerini sureti haktan görünerek akıtıyorlar sinsice…
Müslüman görünümlü bu ‘İngiliz anahtarı’ ve MOSSAD aparatı işbirlikçilerin yapmak istedikleri çok açık…
Filistin davasına hayatını hiçe sayarak sahip çıkan Erdoğan’ı yıpratarak bu çabasını boşa çıkarmak…
Gâvurların gizli servisleri hesabına çalıştıklarından zerre kadar şüphem yok bunların.
Acı olan, isimlerini hepinizin bildiği 2 partiye mensup şahısların bu alçaklığa omuz vermesi…
İnanılır gibi değil ama ortaklaşa bir operasyon yürütüyorlar.
İster bilerek, ister bilmeyerek…
Bu çok açık maalesef…
Netice itibariyle, Türkiye’ye ve Sayın Cumhurbaşkanına düşmanlıkları bu denli açık olan malum güruh ile kötülükte dayanışmayı marifet sanan işbirlikçilerin, BM’deki onurlu çıkışı alkışlamayacaklarını elbette ki biliyoruz ama işi Türkiye düşmanlığına taşımalarını da sindiremiyoruz doğrusu…
Yorumlar23
-
Bir KUL
1 ay önce
Şikayet Et
Hocam bu kâfirler kim?Türkiyede ne işi var.Bu ve bunun gibi kâfirlerin milliyet ne?Bunlar Bu milletin içine NERDE gelmiş.Nasıl gelmiş,Kim getirmiş.Ne zaman getirmiş.Bir Avuç bu kâfirler Müslüman Türk Milletin Bir numarlı düşmanıdır?Diğer Taraftan yabancılar ev satılarak vatandaşlık verilmesi son derece yanlıştır.Kiraya ver.Kökünü kesinlikle satma.Mütekabiliyet ilkesi varmış.SATMAAA
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
Buda geçer yahu
1 ay önce
Şikayet Et
Yrp dede bunlardan çok sureti haktan görünüp Erdoğana sövüyorlar bunların gazze diye bir derdi yok
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
baki taştan
1 ay önce
Şikayet Et
türkiyenin gelişmesi güçlenmesi chp içindeki azgon azınlığı rahsız ediyor ama korkunun ecele daydası yok
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
-
Abdulbaki Yesil
1 ay önce
Şikayet Et
Yüreğine sağlık bu dönme paşaların dönme torunları her zaman var oldu ve içimizde bizden dedigimiz bazi ahmaklarda kandı bunlara. 1071 den bu yana böyle hatta 611 lerden bu yana,var bu münafiklar ve hainler. Bu ülke haini bitmeyen bir cografya ama hükümet bunlarla,mïcadelede yetersiz. Genclik cok iyi organize olmalı eski Ülkü Ocakları gibi artık saha,çalışması kaçınılmaz bence.
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
fethiyeli OSMAN
1 ay önce
Şikayet Et
Nihat hocam.yahudi,ermeni ,rum ve dahi fetö deniyyetleri iş başında.Farklı tavır beklemek hakikate hakaret olur.Bunların KİZB le cevheri Ruhu kömürleşmiş, Şeytandan kibleye yönelmek beklenmez.
Beğen
Cevapla
Toplam 7 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle