Bunlar hepten şirazeden çıktı!
- GİRİŞ21.10.2025 09:28
- GÜNCELLEME21.10.2025 09:34
Doğrusunu söylemek gerekirse bendeniz, CHP hakkında, bu partinin delegesinin iradesini parayla satın alıp genel başkan olan özne hakkında ve İstanbul’u talan etmekle yetinmeyip Türkiye’yi soymaya teşebbüs eden İmamoğlu hakkında yazmaktan yoruldum, bunlar birbiri ardına çam devirmekten yorulmadılar!
“Çam devirmek” ne kadar nahif bir ifade değil mi?
Öyle olmasına öyle ama rencide edici, ağır diye nitelendirilebilecek sözlerin tamamı bile bunların yaptıklarını açıklamaya ve anlamlandırmaya kifayet etmiyor ne yazık ki…
Ne söylerseniz söyleyin, bunların söz ve eylemleri karşısında zayıf ve aciz kalıyor…
Türkiye ve Erdoğan dış politikada destan yazarken, bunlar da gerek sözde dış politika uzmanları, gerek genel başkanları ve gerekse partinin perde gerisindeki patronu marifetiyle kelimenin tam manasıyla felaket denebilecek işlerin altına imza atıyorlar.
Türkçede “üzerine tüy dikmek” diye bir deyim var bilirsiniz.
“Rezaletin de rezaleti” diye özetleyebileceğimiz bir manaya gelir.
Bunlarınki o hesap işte!..
Türkiye sınırları dâhilinde yapıp ettikleri yetmiyormuş gibi buldukları her fırsatta kendilerine efendi edindikleri ve onlara kul köle olmaktan onur duydukları batılı sahiplerinin yanında hepten şirazeden çıkıyorlar.
2 yıllık genel başkanlığı sürecinde genel başkandan ziyade amigoluktan yahut çığırtkanlıktan başka hiçbir özelliğine tanık olmadığımız Özgür Özel, bugüne kadarki tüm çirkinliklerini geride bırakacak bir rezaletin faili oldu geçtiğimiz günlerde.
18 Ekim’de Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da düzenlenen Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) kongresinde öyle bir konuşma yaptı ki, batılılar bile şaşakaldı.
Öyle ya, değme Türkiye düşmanlarının dahi söylemeye cesaret edemeyecekleri, hatta utanacakları sözleri, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin sözde lideri zerre kadar utanç duymadan, hicap etmeden, yüzü kızarmadan söyleyiverdi.
Baştan sona kuru gürültü olan konuşmanın son bölümü, “bu kadarını Özgür Özel bile yapmazdı” dedirtecek bir ihanetten başka bir şey değildi.
Aynen aktarıyorum…
“Biz Avrupa'nın güvenlik kaygılarını anlıyoruz ve NATO'nun en güçlü ikinci ordusunun bu noktada SAFE programında en önemli katkıları vermesi gerektiğini yürekten savunuyoruz. Nüans şu: Lütfen, Türkiye'nin güçlü ordusunun Avrupa'nın bir parçası olarak da sizinle birlikte olmasını sağlayın. Ama bunu sadece Erdoğan'dan bir al-ver pazarlığıyla, Erdoğan’ın ordusunu alıp Türkiye'deki antidemokratik uygulamaları görmemek, duymamak gibi bir şeyi asla yapmayın. Tek isteğimiz, bütün irademiz bundan ibarettir.”
Gördüğünüze inanamadıysanız, bir kez daha, bir kez daha okuyun lütfen…
Hezeyan mı desem, gözü dönmüşlük mü desem, Türkiye düşmanlığı mı desem, ihanetin bu kadarına da pes doğrusu mu desem, bilemedim açıkçası…
Aslında hepsini ve daha fazlasını söyleyebiliriz ve hatta söylemeliyiz.
Yahu siz nasıl insanlarsınız?!
Hadi diyelim ki aile terbiyesinden mahrumsunuz, bunu az çok anlayabiliyoruz, bari siyasete girerken “devlet terbiyesine” dair bir şeyler okusaydınız!..
Bakınız Özgür Özel, bu kısacık paragrafta batılı efendilerinden adeta yalvararak şunları talep ediyor…
“Ne olur NATO Türkiye’ye müdahale etsin!”
“Türk Silahlı Kuvvetleri Erdoğan’ın ordusudur, onu lağvedip kendi ordunuzu kurun!”
“Bunu yaptıktan sonra da ordunun NATO’ya bağlı kalmasını sağlayın!”
Evet, kim ne derse desin Özgür Özel tam olarak bunları söylüyor.
Söylemekle kalmayıp bir insanın onurunu yerle bir edecek ve aşağılayacak bir üslupla yalvar yakar oluyor…
Tarihte bir benzeri ve örneği daha var mı, bilmiyorum doğrusu.
Türkiye’yi idare etmeye talip bir partinin liderinin mandacılıktan da öte köleliğe böylesine rıza göstermesi, rıza göstermekle kalmayıp bunu yalvararak dillendirmesi, görülmüş, duyulmuş şey değil!
Bu rezalete tanık olduktan sonra artık hiç şüphem kalmadı!..
Bunlar iktidara geldikleri günün ertesinde Türkiye’nin anahtarını batılı efendilerine altın tepsi içerisinde sunarlar.
Ne savunma sanayii kalır, ne tam bağımsız Türkiye ülküsü, ne onur, ne haysiyet ne şeref!...
Hepsi bir çırpıda berhava olur gider!
Bu yazdıklarımı ‘abartılı bir tepki’ olarak değerlendirenlerin şaşarım aklına!
Henüz hiçbir şey iken bunları söyleyen bir özneden başka bir tavır beklemek ahmaklığın da ötesine bir mahiyet arz eder zira...
Yerel anlamda iktidara geldiklerinde belediyeleri nasıl çiftliğe dönüştürdüklerini, nasıl yağmaladıklarını hesaba katarsanız eğer, ne demek istediğim de daha iyi anlaşılacaktır eminim.
Yazının başlarında ‘Türkiye ve Erdoğan dış politikada destan yazarken’ demiştik.
Soykırımcı Netanyahu’nun geri adım atmasını sağlayan ve Yunanlılara, “Türkiye asıl aktör, biz ise dekor olduk” dedirten bir Türkiye’den, Özgür Özel’in hayalini kurduğu böylesine sünepe ve zavallı bir ülkeye dönüşmek bir seçimlik iş maalesef…
CHP’nin şaibeli kurultayı ile ilgili mahkeme tarihi yaklaşırken, mezkûr şaibeye neden olan yolsuzluk ve para ile delege satın alınmasının asli faili Özgür Özel, işte böyle onursuzluklara müracaat ederek, kendisini ve partisini bekleyen tufandan kurtarmaya çalışıyor.
Kurtarabilir mi peki?
Doğrusunu isterseniz hiçbir şeyden emin değilim.
Zira burası Türkiye ve her an her şey olabilir…
Nihat NASIR / Haber7
Yorumlar43