Asrın felaketi ve yüzyılın muhteşem başarısı…

  • GİRİŞ30.12.2025 08:43
  • GÜNCELLEME30.12.2025 11:22

Neredeyse bütün dünyanın ‘asrın felaketi’ tesmiye ettiği bir büyük depremden yaşadık.

Çok büyük bir coğrafyayı ve nüfusu kapsayan bu afet, 11 ilimizi, onlarca ilçemizi ve yüzlerce köyümüzü hâk ile yeksan eyledi.

Yaklaşık 15 milyon insan doğrudan etkilendi bu depremden.

Öyle bir afet ki, benzeri üç yüz-beş yüz senede bir ancak görülebiliyor.

Bir İngiliz bilim adamı olan Sismolog Stephen Hicks aynen şöyle diyor yaşadığımız felaketi izaha çalışırken:

“Bu deprem İngiltere’de yaşansaydı, Birmingham, Manchester, Sheffield ve Bristol gibi şehirler harap olacak ve neredeyse haritadan silinecekti.

Binalarımız bu kadar şiddetli sarsıntılara dayanamaz. İngiltere, fermuarın açılmasıyla esasen ikiye bölünmüş olacaktı.”

Böyle bir afet…

Dağı çatlatan (evet, abartı değil resmen dağ çatladı), demiryolu raylarını ‘S’ şekline dönüştüren,  arazileri ikiye yarıp derin çukurlar oluşturan ve nihayet binlerce binayı yerle bir eden bir afet…

Bu dehşetengiz hadisenin ülkemize ve insanımıza çıkardığı fatura bir hayli kabarık oldu maalesef.

Depremin en yakıcı ve acı veren tarafı 50 binden fazla canımızı toprağa vermiş olmamızdı hiç şüphesiz.

Bunun yanında maddi kaybımız da oldukça fazlaydı.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının açıkladığı rakamlara göre, 6 Şubat depremlerinin 11 ilde yol açtığı maddi hasar ile ekonomik ve finansal kayıpların toplamı 150 milyar doları aştı.

Bu miktar, 2021 yılında Almanya’nın yaşadığı sel felaketindeki kaybın 3 katı, geçen yıl Amerika tarihinin en büyük afeti olarak nitelendirilen yangın felaketinin de 4 katına ulaşan maddi bir kayba denk geliyor.

Buna rağmen ilk şok atlatıldıktan sonra derhal deprem bölgesine koşan bir Türkiye gördük…

Birbirine komşu bu 10 şehre, yardımı ve müdahaleyi engelleyen coğrafi ve tabii şartlara rağmen koştu insanlar.

Başta AFAD ve Kızılay olmak üzere tüm devlet birimleri vaziyet almışken, iftiharla söylemeliyim ki, bin bir bühtanla haklarında tezvirat yapılan İslâmî cemaatlere ait onlarca dernek ve vakıf da çok kısa süre içerisinde sahadaydı.

Hepsinin ismini yazmaya kalkarsam yazıya yer kalmayacak, o nedenle 100 civarındaki gönüllü kuruluşun bu hayırhah teşebbüste en önde olduklarını belirtmekle yetinelim.

Allah hepsinden razı olsun.

Özetle devlet üzerine düşeni büyük bir başarı eşliğinde gerçekleştirirken, millet de çok büyük bir fedakârlıkla bu iyilik hareketini zirveye taşıyordu.

Yalnız şöyle bir gerçek de vardı…

Yardım yapanlar arasında, özel bankalar ve birkaç istisna dışında TÜSİAD üyeleri yoktu.

Zaten var olan o birkaç istisna da göstermelik rakamlarla arz-ı endam ettiler ya da diğer bir deyişle yasak savdılar.

 

Peki, sizce neden özellikle açılan yardım kampanyalarına katılmamayı seçti mezkûr oluşum ve müntesibi işadamları?

Başta, Koç ve Sabancı olmak üzere neredeydiler sahi?

Bütün Türkiye’nin yekvücut olduğu bir süreçte en azından ‘reklam’ kabilinden olsun yardım miktarı açıklamaları gerekmez miydi?

Onları, pragmatik sayılabilecek göstermelik bir tutumdan olsun, alıkoyan neydi?

Memleketin kaymağını yiyen, kişisel/kurumsal servetleri, milli gelirin hatırı sayılır bir kısmına baliğ olan bu komprador taifesi, elbette ki, bir talimat üzerine mahut pozisyonda konuşlandılar.

Tıpkı bugünlerde tetikçi olarak kullandıkları medya üzerinden, elde edilen muhteşem başarıya bühtan ettikleri gibi o gün de sahada olmamayı seçtiler.

Öyle ki, afeti ranta dönüştürebilmek için kötülüğün her türünü sahneye koymaktan imtina etmemişlerdi doğrusu.

Bunların siyasi temsilcisi konumundaki CHP’nin genel başkanının şu sözünü not edelim de anlayın somut olan deprem felaketinin yanında nasıl soyut bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu…  

“Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum.”

Ne anlama geliyor bu söz?

“Depremin yıkıcı ve yıpratıcı neticesini iktidar aleyhine kullanmaktan çekinmeyeceğim!”

 

Baştaki böyle yapınca taraftarları boş durur mu?

Durmadılar elbet.

Kimi asılsız haber yayıp kurtarma çalışmalarını akamete uğratmaya çalıştı, kimi, Türkiye’ye ve İslâm’a olan düşmanlığını bir kez daha tüm nefretiyle seslendirme yoluna başvurdu.

 

Evet, geçtiğimiz cumartesi günü 455 bininci konutun teslim töreni yapılmadan önceki süreç ayniyle böyle idi.

Anlattıklarımızın eksiği var, fazlası yok.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen, tüm bu tezvirata ve aleyhte yapılan propagandaya rağmen devlet ve millet üzerine düşeni yaptı, yapmaya devam ediyor.

Türkiye düşmanı şer güçler de üzerlerine düşeni yapıyorlar yalnız…

Onlar da dünyada hiçbir devletin bu kadar kısa bir sürede üstesinden gelemeyeceği böylesine büyük bir kahramanlığa ve fedakârlığa pislik atarak vazifelerini itmam ediyorlar.

 

Asrın felaketinin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti.

Yazının başında yapılan maddi harcamaya dair Sayın Cumhurbaşkanının telaffuz ettiği 150 milyar dolar rakamını zikretmiştim.

Bu miktarın ne denli büyük bir bedel ödenmesine vesile olduğunu izah sadedinde basit bir örnek vermek isterim.

3 yıl boyunca Türkiye’deki tüm emeklilerin aylık maaşlarına 10 bin lira eklenmiş olsaydı yine de anılan rakama ulaşılmayacaktı.

Yani memleketi idare edenler, popülist bir yaklaşımdan sarfınazar edip seçim kazanmak yerine memleketin ve milletin mağduriyetini gidermek yolunu seçmişlerdir ki, deprem bölgesindeki muazzam başarı bu hakikatin delili mesabesindedir.

 

Tüm dünyanın büyük bir saygıyla kabul ettiği ve fakat nankörlerin/memleket düşmanların ısrarla inkâr ettiği ve görmezden geldiği hakikat budur!

Vesile olanlardan Allah razı olsun…

Haber7

Yorumlar6

  • Serkan 36 dakika önce Şikayet Et
    Bu konunun üzerine gidilmelidir, yerli iş adamları ve örgütler olusturulmali. Her taraf vatan hainin satilmis insan dolu. Bu ülke nasıl ayakta kalıyor akıl almıyor.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Bugünki 42 dakika önce Şikayet Et
    İktidarın afet durumlarında devlet olarak yeniden imara el atması doğrudur. Başarılı da olmuştur. Muhalefeti kaale almaya gerek yok... Büyük afet durumları dışında devlet inşaat işine girmemeli, yasal düzenlemelerin takipçisi olmalıdır. Büyük şehirlerin daha da büyümesinin önüne geçilmelidir.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet 44 dakika önce Şikayet Et
    chp'den ve avenelerinden bu ülkeye asla bir fayda gelmez, mümkün değil tarih yazmadı yazamaz, onlar sadece İslam düşmanlığını iyi yaparlar .....
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • millet 48 dakika önce Şikayet Et
    Eline diline sağlık.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Kadir 53 dakika önce Şikayet Et
    Onlarda gezi de ortaligi yakip yikanlara
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat