Hangi ülke parasında Allah yazıyor?

  • GİRİŞ10.03.2012 09:09
  • GÜNCELLEME10.03.2012 09:09

İmtihan Son Durak!

Ölüm uyanıştır ya hayal âleminden. Yaşam: sahne, dekor, oyuncular ve okunan tekslerden ibarettir. Bu düşünceler kafaya sıyırmanın alamet-i farikası gibi gelebilir. Ama rutininden farklı bir mekânda uyananlar bu duyguyu iyi bilir. İnsan narkozun etkisinden çıkmadan henüz kendini alıştığı mekânda sanıverir. Sonra birden gözünün merceğine ilişen perde, duvar badanası, nevresim takımının bir parçası “ben neredeyim” dedirtir. Bu gün neredeyim? Aslında her zamanki yerindesin. Dünya denen “imtihan son durak” filminin bu günkü prömiyerindesin.

İnsan Uykudadır, Ölünce Uyanır!

Yeni bir sabah ve ben yine bir uykuya uyandım. Gerçek âlemde ne gördüm, bilmiyorum. Silüetler var sanırım. Yine belleğimi silerek bu dünyaya yollandım. Hayal âlemindeki bu günkü rolüm, sahne, dekor ve doğaçlama teksim her şey rutininde, yeni bir yalana hazırım. Buyurun amirim, uyandım.

Keşmekeş mi Ben mi Varoşundayım?

Her gün olduğu gibi evden çıkıyorum. Avrupa gibi temiz ve düzenli değil Amerika. Karma bir toplum ve her birey görgüsü nispetinde kent çorbasına kendi tuzunu karmakta. Çinlilerin işlettiği marketlerin önünden geçemiyor, her defasında yolun karşı tarafına geçiyoruz. Yani o kadar merak etmeme rağmen içeri girip satılan ürünlere bakamıyorum, bu kokuyu bünyem kaldırmıyor. Canlı kurbağa satıldığını öğreniyorum bir bayandan. “Petshop’da pahalı oluyor kızım için burada alıyorum” diyor. Elbet Çinliler yemek için satıyor kurbağaları.

ABD Parasının Üzerinde “In God We Trust” (Allah’a güveniyoruz) Yazıyor

Amerika’da inanç ve dini hürriyetlere hiçbir kısıtlama yok. Avrupa’da olduğu gibi kiliselere bağlı üniversiteler bulunuyor. İsteyen dilediği ibadethaneyi resmen açabiliyor. Yedi kişinin başvurusu üzerine yüksek sesle ezan okuma izni bile alınabiliyor. Kıyafet konusundada hiçbir yönlendirme yapılmıyor. ABD parasının üzerinde “In God We Trust” (Allah’a güveniyoruz) yazıyor. Ne kadar çağdışı, gerici ve yobazca bir yaklaşım değil mi? Ve insan ne kadar da garip bir varlık! Önce “Tanrı Öldü” diye ilan ediyor. Sonra bakıyor ortalık içler acısı, O’nu tekrar diriltmeye gayret ediyor.

Her Şehirde 30 Kadar Cami Var

Camiler tam hayatın içinde yer alıyor ve kuaförden sinema salonuna kadar her sosyal aktivite alanı bulunuyor. Düzenli yemek bile çıkıyor. Böylece her sınıf insan camilere gidip gelebiliyor. Biz de camilerden soğutmak için paso çalışılıyor. ABD’nin ilk başkenti Pensilvanya’da Osmanlı evlerine benzer yapılar dikkat çekiyor. Zaten araştırmacılar, kuruluş yıllarında Amerikanların Osmanlı sisteminden çok etkilendiğini belirtiyor.

Sokakta, Markette Yahudilerle Burun Buruna Gelmek

Broklyn’de pek çok radikal yahudi yaşıyor. Sıklıkla yürürken bir yahudiyle karşılaşıyorsunuz. Sokakta gezerken radikal yahudiler kılık kıyafetleriyle gözünüze gözünüze batıyor. Siyah ceket, pantaloon, şapka altından çıkan  bukleleri ile son derece iticiler. Daha bir set bakıyorlar bize, yahut bana öyle görünüyor. Onlar insan değil ayetleri geliyor aklıma, beni insan olarak bile görmemeleri rahatsız ediyor. Sürekli lanetlediğiniz bir toplum kanlı canlı karşınızda belirince, elinizde değil irkiliyorsunuz.

Yahudi Okulları Ayrı

Bunlar dinlerine o kadar bağlı ki, çocukları bozulmasın, sisteme entegre olmasın diye tamamen kendi okullarında okutuyorlar. Genelde siyah ton hakim, kadın kıyafetleri uzun kollu ve diz altı etekten oluşuyor. Evlenen kadın peruk takmak veya saçını kazıtmak zorunda, saçını gösteremiyor. 20’li yaşlarında gencecik bir yahudi kadın görüyorsunuz, beş çocuğu var. çok fazla çocuk yapmak için çok ufak yaşta evlendiriliyorlar. Dışarıdan evlenmek yasak olduğundan yakın evliliklerden çok fazla oranda sakat doğum oluyor. Çok ağır oruçları var. Bu dönem unlu mamülleri asla tüketmiyorlar. Orucun başlangıç zamanı evlerin önündeki varillere, ekmek, un, makarna evde ne var ne yok atıp yakıyorlar. Yorum bile yapamıyorum, düşmanın zaaflarını görmek garip bir acıma hissi uyandırıyor.

Don’t Study Ver Hard! (Kendini Zorlama)

Amerika stresten nefret eden bir kültür. Bizdeki telaşın yarısı yok onlarda. Bizde işverenler özellikle çalışanı telaşa sokar, o zaman daha çok çalışacağına inanır. Ama Amerika’da asıl olan çalışanın işini sevmesi, cahilce ama onlarda işini seven iyi çalışır, üretir, diye düşünüyor. Sonuçta işin devamlılığından çok yenilik ve ilerleme de önemli. O da işini seversen olur.

Amerika’da yaşayan her milletten insan Amerikalı olmakla gurur duyuyor. “Önce Amerikalı, sonra İspanyolum” diyor örneğin. Tıpkı Osmanlı olgusu gibi müthiş bir bayrak sevgisi var. Çinlisi, Hintlisi, Arabı her fırsatta evinde, arabasında bayrak açıyor. Ama aynı Amerikalılar bayrağı iç çamaşır olarak da kullanıyor. Burada sevgi, saygı, hoşgörü hep beraber halay kıvamında yaşıyor.

Nuray Kayacan / Haber 7

nuraykayacan78@hotmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat