Paralel yapının, Masonlar, Rotaryenler, Cizvitler ile işbirliği

  • GİRİŞ15.11.2016 09:39
  • GÜNCELLEME15.11.2016 09:39

Kurulduğu yıllarda haftalık toplantılarını, sırayla üyelerinin,  

İŞ YERLERİNDE DÖNÜŞÜMLÜ OLARAK, TOPLANTILAR YAPTIĞI İÇİN, DÖNÜŞÜMLÜ ANLAMINA GELEN, (ROTARYEN) ADINI ALMIŞTIR. 

Rotaryenlerin idari bölüm olarak dünyayı, Zona denilen 17 bölüme ayırmıştır. Rotaryenlerin faaliyet amaçları; temel eğitim, okuma, yazma, insan hakları, sağlık hizmetleri, salgın hastalıklarla mücadele, temiz su sağlanması ve hijyen gibi konularda, tüm dünya insanlarına karşılıksız hizmet verilebilmesi için çalışmaktır. 

Rotaryenlerin bir diğer amacı ise; dünya barışına katkıda bulunmaktır. ABD’de ilk kurulduğunda, birkaç kişiden oluşan işadamları, dayanışma grubudur. 5 yıl sonra, 1910 yılında 16 şube ve 1500 üyeye ulaşır. 1911’de Avrupa’ya sıçrar, 1914’te 100 şube, 1918 yılında ise 533 şubesi vardır. 1918’de Güney Amerika’ya, 1920’de Hindistan’a, 1923’te ise 1500 şubeye ulaşır.  

1954 yılında Türkiye’ye gelir ve Ankara’da şubesini açar. Türkiye ise Rotaryen teşkilatı içinde, 85’inci ülke olarak anılmaktadır. Halen dünya çapında, 34212 şubesi vardır. Merkezi ABD’dedir, her türlü bizimkiler ve ötekiler anlayışıyla yürüyen, kardeşlik teşkilatları gibi görünen, Fetö, PYD, yapılanması gibi, potansiyel bir tehlike içermektedir. 

İslam’da bizimkiler ve ötekiler diye bir anlayış yoktur. Bütün dünya insanlığı için inananlar ve inanmayanlar vardır ve bütün inananlar kardeştir. Bu işin içerisinde ayrı parçalara bölünme ve ayrı gruplara ayrılma şeklinde bir anlayışa kesinlikle yer yoktur. 

Halbuki Rotaryenler, Masonlar, Lions’lar, Fetö, gibi bütün yapılanmalar da, öncelikle devletin içinde masum görünüşlü, geniş etkili bir teşkilat kurarak, her işte kendi yandaşlarına ayrıcalıklar, avantajlar sunacak, daha sonra yandaşlığı kendi adamlarını, himaye etmeye ve korumaya başlayacaklardır. 

Alışverişlerini yandaşlarından yapacaklar, ihaleleri yandaşlarına verecekler, taşınmazlarını yandaşlarına kiralayacaklar, mahkemeler de yandaşlarının lehine karar verecekler, personel alımlarını yandaşları arasında yapacaklar, tercihlerde yandaşlığı gözetecekler, yandaş olmayanlar ise, aç ve açıkta bırakılacaktır. 

Madde madde, adım adım, sinsice her bakımdan güçleri yettiği kadar gideceklerdir. Bu insanların sayısının çoğalması ve mümkün olduğunca toplumun ve devletin kilit noktalarına yerleştirilmesi, devlet ve toplumun boyun eğdirilmesi için yeterli olacaktır. 

Bu gibi paralel yapıların, insanlara karşı tatbik ettiği bu metot F.Gülen tarafından, Sonsuz Nur Kitabında şöyle açıklanmıştır;  

(DOSTA İTMİNAN, MÜTEHAYİRE İKNA, DÜŞMANA İZZAM VE İSKAT) yani bu sözün açılımı, dosta dostça, şüphe edene ikna ederek, düşmanı ise susturarak ve yok ederek davranmak. 

Biz burada bütün sivil toplum örgütlerini ve cemaatleri suçlayarak, onları karalamayı ifade etmek istemiyoruz. Sadece devleti ele geçirmek amacıyla, siyasi niyetlerle gücü kullananları ve gayrimeşru niyetler besleyenleri eleştiriyoruz. 

Diğerlerini ise tenzih ederiz, bizim anlatmak istediğimiz misal olarak, örgütlenmeler ve cemaatler, bir bıçağa ya da tornavidaya benzer, sadece güçlü ve etkili bir araçtır. Tek başına bir alet kötü olmaz ve onu kullananlar suçlanamaz, bir bıçak tek başına kötü ilan edilemez. Bıçağın aşçının elinde, Cerrah’ın elinde, insanlar hizmetinde, bir araç olduğu gibi; ancak aynı bıçak bir katilin elinde bir suç aletine dönüşür. 

Ben bıçağı ve onu meşru amaçlar için kullananları suçlamıyorum, sadece onu gayrimeşru amaçlar için kullananlara söylüyorum, meşruiyet kullanım amacı ile ilgilidir, kullanılan aletin kendisi ile ilgili değildir. 

Dolayısıyla biz bu yapıyı kullanan herkesi aynı kefeye koymuyoruz, sadece devleti ele geçirme amaçları sabit olan grupları suçluyoruz. Bu yönüyle Rotaryenlere, Masonlara, Lionslara, benzer şekilde çalışan Fetö, işadamlarını örgütleyerek yapmış olduğu faaliyetleri ile bunlara benzese de, bir diğer faaliyet yanı benzerliği itibariyle küçük yaşlarda eğitim altına aldıkları ve belli hedeflere yönlendirerek, üst düzey yöneticiler ve devlet adamı ve bürokratlar olarak yetiştirdiği, küçük çocuklardan başlayarak eğitim faaliyetleri itibariyle, CİZVİTLERİN ÇALIŞMA PRENSİPLERİNE BENZERLER.  

Bu yönüyle de Fetö yapılanması, aynen Cizvit yapılanması ile benzerlik gösterir. Fetö’nün bütün bu esrarengiz Siyonizm, Masonluk, Rotaryenlik ve Cizvit teşkilatlarının, bütün metotlarını elinde bulundurarak, çalışması itibariyle hepsinin üzerinde, hepsini harmanlayarak kullanmakta olduğu esrarengiz bir metodu var. 

Tıpkı Dinler Arası Diyalog bahanesiyle, bütün dinlerin hepsini birbirinin içine katıp, karıştırarak harmanladığı gibi.

Yorumlar1

  • TCT 7 yıl önce Şikayet Et
    FİLİNTA dizisindeki "KARDEŞLİK TEŞKİLATI" fetöyü ÇOK GÜZEL ANLATIYORDU.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat