Fetö’nün bilişim ve siber saldırılarına karşı, operasyonlarda geç kalınmamalı

  • GİRİŞ09.05.2017 10:04
  • GÜNCELLEME09.05.2017 10:05

14 Eylül 2016 Akit Gazetesindeki köşe yazımda Fetö’nün 3 stratejik darbesini yazmıştım.

Birinci tehlikenin: Askeriyenin içerisindeki uyuyan hücrelerin, 30 Ağustos’tan önce bir darbe girişiminde bulunabileceğini, 

İkinci tehlikenin ise, siber saldırı ve ileri teknoloji metotlarını kullanarak, ülkemizde iç karışıklıklar meydana getirebileceklerini yazmıştım.  

Üçüncü tehlike ise: Yurtdışı lobi faaliyetleri ile medya ve gizli servislerle işbirliği yaparak, Türkiye’yi karalama kampanyaları ile kuşatma hareketine kalkışacaklarını yazmıştım.

FETÖ’nün 1994 yılında, Samanyolu ve Yamanlar Koleji mezunlarının, bilgisayar ve fen dersleri branşlarında, Sidney’deki ve Canberra’daki yarışmalarda, üst üste dünya olimpiyat yarışmasına katılarak, dünya 1. 2. ve 3’üncüsü olan şampiyonları yetiştirdiği hatırlanırsa, bu konuda ne kadar önceden hazırlıklı ve hırslı oldukları ve o şampiyonların şu anda dünyanın bütün dijital, iletişim ve bilişim kuruluşları içerisinde, en ileri konumda görev yapmakta oldukları görülecektir. 

YouTube’un açıkça bize ait olan, Vatansever Nurettin Veren sayfamızı kapatıp, askıya aldıklarını ve bir daha sayfayı açmayacaklarını belirten mailini aldık. 

Geçen hafta da, Akit TV’ye ait, Facebook canlı yayın sayfası, hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatıldı. 

Diğer taraftan; aynı YouTube’un bütün yasaklamalara rağmen, Fetö’nün zehir saçan yayınlarını yapmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu da Fetö elemanlarının, her yerde hakim konumda olduğunun açık bir kanıtıdır.

Fetö’nün en ciddi yapılanmasının bilişim alanında olduğunu anlamak için, Bylock ve benzeri yazışma programlarının üretilmesini örnek gösterebiliriz.

Fetö, Ergenekon sürecinde de bu ekibini kullanarak, sahte delil ve bilirkişi raporları üreterek, tutuklamalar yaptırmıştı.

Son dönemde görülüyor ki, birçok kamu kuruluşlarında operasyonlar yapılmasına rağmen, bilişim ve iletişim teknolojileri alanında, çok ciddi operasyonlar yapılamıyor, bunun nedeni ise, bu alandaki yetiştirilmiş kripto elemanlarının, dijital delilleri yok etmesi ve dijital alanda hakim konumda bulunmalıdır.

Bunlar kripto şekilde beklemekte, özellikle siber güvenlik sektöründe ciddi bir yapılanmasının hiç ortaya çıkarılmadığı gözlenmektedir. Hatta bunların bazıları kamu alanında büyümeye devam ediyor. Bunlar Devletimiz için çok ciddi riskler içermekte, bunların muhakkak takibe alınması gerekiyor.

Siber güvenliğin ne denli önemli olduğunu son dönemlerde görmekteyiz. Bu alandaki kripto yapılanmanın muhakkak ortaya çıkarılması gerekli, kamu bünyesinde çalışan, Fetö’cü kriptolar, Devlet desteği ile eğitim alarak, kamuda ciddi operasyonlar yaptılar.

Bu yapı, bilişim ayağını oluşturduğu için, özellikle Bylock, Eagle ve Coco isimli yazışma programlarından uzak durdular. Zira bu sistemlerde bu tarz güvenlik sızıntılarının olabileceğini biliyorlardı. Bilişim ayağındaki kripto yapı da, bu nedenle gün yüzüne çıkarılamadı.

Bu kişilerin tespiti noktasında şöyle bir ipucu vermek istiyorum. Bu kişiler Fetö’nün şirketlerinde yetiştirilerek kamuda istihdam edildiler. Bu kişilere ulaşılmak isteniyorsa, muhakkak Fetö şirketlerinden kamuya geçiş yapmış olan personeller üzerine yoğunlaşılmalıdır.

Örnek olarak: Kapatılan 17 Fetö üniversitesi, Çağlayan matbaası, Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketler. Bank Asya kurucuları ve onların şirketlerindeki çalışmış olan elemanlar. Sürat Holding, Samanyolu TV, Mehtap TV ve Irmak TV, Zaman Gazetesi, Todays Zaman ve Sızıntı dergisi personelleri, Aksiyon ve Faontain dergisinde çalışanların, şu andaki kamu içerisinde ve gizli şirketlerde nerelerde çalıştığının takibi gerekmektedir.

yeniakit

Yorumlar2

  • ayşe 6 yıl önce Şikayet Et
    çok doğru söylüyorsunuz. Allah razı olsun.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • selma 7 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat