Türkiye’yi parçalamak isteyenlerin tuzakları bozuldu

  • GİRİŞ26.06.2018 09:26
  • GÜNCELLEME26.06.2018 09:26

Güzelin düşmanı en güzeldir, iyinin düşmanı en iyidir. En iyi ve en güzeli bulayım derken bazen insan, eldeki iyiyi ve güzeli de göremez. 

Kâinatta mevcut olan bütün eşya ve mevcudatta, teenni vardır. Hiçbir şey bir anda ve bir merhalede mükemmel şekle ulaşamaz, kademe kademe mükemmelliğe doğru gidilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilk kurulduğu 1920’lerden itibaren geçirdiği merhaleler ile tek parti iktidarı dönemi, koalisyonlar dönemi, peş peşe darbeler dönemi, en son tek partinin koalisyon yapmadan Erdoğan’ın 16 yıla yakın 4 defa Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan, en sonunda da en gelişmiş BAŞKAN’lık sistemini yakalayarak seçimi kazanmış ve istikrarı yakalamış olması, bütün dünyayı şaşkınlık ve panik içerisinde bırakmıştır ve bu bir gücün ve dirilişin başlangıcıdır. 

Yukarıya doğru füze hızıyla yükselmede, aradaki ufak tefek aksaklıklar mutlaka olacaktır ve biz sabırla daha mükemmele doğru giderken, Ülkemizin,devletimizin ve başkanımızın yanında olmaya, onun eksikliklerini ve aksaklıklarını tamamlamaya mecburuz. 

Kendimizdeki eksiklikleri daha önce görmeli ve daha çok neler yapabileceğimizi planlamalıyız. 

Ülkemizin 3. merhalesi olan Cumhur İttifakı, daha önceki geçirdiğimiz çok başlılık olan koalisyonlardan birlik ve beraberliğe gelip, kendi iradesiyle koalisyonun farklı bir anlayışla kendi parti bütünlüğünü koruyarak, parti bencilliği ve egoizmini tevazu havuzunda eriterek gururunu ve inadını bir tarafa bırakıp, ülkemizin milli çıkarları ve menfaatleri adına, AKP, MHP, BBP ve HÜDA PAR’ın göstermiş olduğu olgunluk, tıpkı 15 Temmuz kanlı darbe hareketine karşı halkımızın feraseti ile bozulduğu gibi, bu sefer de bu seçimdeki fevkalade göstermiş olduğu bir araya gelme ve erken seçim refleksi ile tuzaklar bozulmuş, Allah’ın rahmeti, merhameti ile iç münafıkların ve dış haçlı Siyonist dünyanın tuzakları boşa çıkmıştır.

Cumhur İttifakında büyük bir çoğunluğun elde edildiğini hep beraber gözlemledik. Devletlerin ömründeki süreçte tabii ki 2023-2030-2053 ve 2071 gibi yılları 2, 3, 4, 5 merhaleleri gibi düşünülmelidir. Bu süreçler içerisinde, Türkiye siyasetinde ve ekonomisinde büyük değişiklikler olacağı açıktır. Osmanlı’nın çadır kültüründen, dünya Devleti olma suresi 300 yıl sürmüş ve 600 yıl dünya Devleti olarak devam etmiştir. 

Bugün gelinen noktada 1920’lerden başlayıp, 2020’lere geçen bu yüzyıl içerisinde, Dünya Devletleri içerisindeki bu yükseliş kademesi küçümsenmemeli. Bu yüzyıl içinde küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti geldiği bu noktada, işte hasım dünyayı telaşlandırmış, kurtlar sofrasında şimdi bir aslanın masaya vurması ve onların bu şekli ile kaçacak yer araması telaşından kaynaklanmaktadır. 

Bu seçim sadece Türkiye’nin barışı ve başarısı adına değil, bütün dünya ülkelerinin, mağdur ve mazlum dünyanın, Afrika’nın fakir ve desteğe muhtaç ülkeleri, Filistin’in, Myanmar’ın, doğu Türkistan’ın, Irak, Suriye, Afganistan’daki, hatta Arap yarım adasındaki ABD’nin ve AB’nin kan emici emperyalistlerinden kurtulma ümidi taşıyan ülke halkları için bir çoban ateşi ve sığınma kapısı olmuştur.

Bu seçimdeki başarı Türkiye’nin şefkatli kapsayıcı gücü ve desteği, bütün bu mazlum ülkelerin beklentilerinin devam edeceği anlamına gelmektedir. 

İş dünyası için de yeni bir işbirliği çağrılarının geleceği bir seçim başarısı vardır. Türkiye artık silah teknolojisi, enerji koridoru, ipek yolunun yeniden inşasının kilit noktası konumuna gelmiştir. Yepyeni bir girişimcilik ve ekosistemini, yepyeni bir inovasyonu özellikle dünyaya sunacak tek ülkedir. 

Bu seçimde en çok dikkatimi çeken olay; tıpkı FETÖ olayı gibi at izinin it izine karışmış olduğu ortaya çıktı. Yıllarca Erbakan Hoca’nın yanında dava arkadaşlığı yapan Karamollaoğlu’nun, Bahçeli, Mustafa Destici ve Hüda Par hatta Tansu Çiller gibi Ak Parti’nin yanında yer alması gereken birinin, açıkça terör örgütü temsilcisi PKK’nın başı olan Selahattin Demirtaş için inşallah hapisten çıkar diye dua etmesi, inanan cephede büyük tepki uyandırdı.Ne yazık ki Karamollaoğlu ahir ömründe siyaset bataklığı içerisinde, hırs ve inatla şer cephesinde boğuldu.

Diğer partilerin karakterleri gereği yapmış olduğu muhalefet mücadelesinin bir mantığı olabilir. Fakat askerini, polisini yıllarca arkadan vuran Apo’nun ve sağ kolu olan Demirtaş için dua manası olan inşallah hapisten çıkar demek, inanç açısından çok riskli bir duadır.

Kötülük yapmakla kötülüğü desteklemek aynı günahtır. (Karamollaoğlu bunun tam tersini söyledi: Birisi terörist fikri desteklemekle terörist olmaz dedi.)  

Allah hepimizin akıbetini hayreylesin. 

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat