Türkiye ile Macaristan arasında 2 gömlek fark var. Bu iki gömlek farka rağmen Türkiye Macarlardan 4 puan geride ise onların iyi olduğundan değil, bizim dengesiz bir takım olduğumuzdandır...

Zayıfın güçlüyü yenebildiği tek spor dalı futbol derler. Hemen hoplamayın. Macaristan bizi Kadıköy'de yenmedi ama yakaladığı 3 pozisyondan ikincisini de gol yapsaydı onlar kazanacaktı. Topu topu 3 kez dengeli geldiler, birini attılar, birini Onur kurtardı biri direkten döndü.

Peki biz

Sayılmayacak kadar gol pozisyonuna girdik. Sağdan, soldan, ortadan, göbekten, duvar pası ile, uzaktan şutlarla, duran toplarla Macaristan kalesini dövdük. Tabiri caizse haldır haldır oynadık. İlk 35 dakikada geçtiğinde topa sahip olma oranımız yüzde 63'e yüzde 37 idi. Bu şunu gösteriyordu. Biz topu istiyorduk, top hep bizde kalmalıydı. Topun bizde olması için zaman zaman kademe hatası da yaptık. Çok mücadele ettiğimiz, çok koştuğumuz için boşluklar verdik. Duran toplarda iyi yer tutamadık. Topu topu 3 kez kalemize gelen Macaristan'dan taçtan gol yiyerek Brezilya'ya el salladık. Hiç taçtan gol yenir mi demeyin. Elin oğlu attı işte. Kalemize gelmekte güçlük çeken Macarlar basit hatayı affetmediler. Futbolda böyle şeyler oluyor. Oldu da.

Şimdi ipler tamamen bizden çıktı...

Futbolda senin oynayacağın maçlarla birlikte rakiplerin oynadıkları maçlar da önemli. Teknik adamlar kendi kazandıkları takdirde hedefe ulaşmak yetiyorsa hiçbir zaman rakipleri düşünmezler. Bizim Milli arenamızda Andorra ve Macaristan maçları öncesinde 6 puan kazanıp, Macaristan-Romanya maçının berabere bitmesi gerekliliği ve Hollanda'nın da Romanya'yı evinden boş göndermesi senaryosundan ikisi gerçekleşti. İstediğimizi biz gerçekleştirmedik. Andorra galibiyetini saymıyorum, zaten Andorra'yı yenmeyeni dövüyorlar. Macaristan-Romanya maçı berabere bitti ikisi de kaybetti. Hollanda Romanya'yı Amsterdam'da yendi. Peki biz. Biz Macaristan'ı yensek son 4 maça iki 10 puan ve 9 puanla biz sıralanacaktık. En çok biz böyle olmasını istedik ancak biz işimizi  yapmadık.

Abdullah Avcı ne düşündü anlamadım!

1-Maç boyunca pozisyon alamayan Umut Bulut'a nasıl tahammül etti anlamadım...

2-Maçın yıldızı Alper Potuk'u Hamit'le değiştirmesini anlamadım....

3-Golü yedikten sonra ne yapmak istediğimizi anlamadım...

4-90. dakikadaki Kerim Koyunlu değişikliğini anlamadım...

Peki şimdi ne olacak?

Macaristan'ın 11, Romanya'nın 10 Türkiye'nin 7 puanı var. Biz Romanya ile Romanya'da oynayacağız. Hollanda'yı evimizde ağırlayacağız son maçta. Estonya ve Andorra ile karşılaşacağız. Biz 4'te 4 yapıp Romanya-Macaristan maçının berabere bitmesini bekleyeceğiz. O maç berabere bitecek biz Romanya'yı Romanya'da yeneceğiz. Estonya ve Andorra'yı geçeceğiz. Garantileyen Hollanda'yı da yeneceğiz. Peki Macaristan ve Romanya ne yapacak? Romanya bize yenilecek, Macaristan Hollanda'ya yenilecek. Birbirlerinin maçlarında berabere kalacaklar. Belki Estonya Macaristan'a bir sürpriz yapacak. O olacak bu olacak. Bizim galibiyetlerimizle beraber 2 veya 3 istediğimiz ihtimal gerçekleşecek. Ondan sonra 2. Olup play-off oynayıp, baraj maçını geçerek Brezilya'ya gideceğiz.

Bırakın bu işleri. Biz Brezilya'ya gideriz ama tatile gideriz. Haa bu arada son bir hatırlatma. Yukarıda saydığım ihtimaller gerçekleşse bile, yani grupu ikinci bitirsek bile Brezilya'ya yine de bay bay diyebiliriz. Çünkü en kötü bir ikinci direk elenecek. Biz en kötü ikinci de olabiliriz.

Son bir sözüm de Sırp hakeme

Bekir İrtegün'e atılan dirseğe 2 kırmızı kart aynı anda gösterirler. Hani vermeyen vermez ama Nuri Şahin'e yapılan hareket penaltıdır. Bir de 4 dakika uzatma gösterip 3 dakika oynatmak ta ne demek.

Neyse biz Brezilya'ya gideriz ama tatile gideriz...

Nusret Oadabaş-haber7

nusret.odabas@haber7.com

nusret.odabas@tumspor.com

Twitter:@nusretodaba