Derbilerin derbisi Türk El Clasico 2013 geldi, geçti, gitti. Kadıköy'de farklı bir tablo olmadı klişeleşmiş cümlesini kurmadan da geçemiyouz. Galatasaray Kadıköy'de Fenerbahçe'yi niye yenemez? Elbette konumuz bu değil ama Galatasaray'ın Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yenmesi bu gidişle de zor görünüyor. Çünkü son yıllarda psikolojik üstünlük bize geçti diyen Galatasaray yönetimi ve Galatasaraylı taraftarlar da aslında bu söze inanmıyor. Neden mi?

Dakika 3. Maçın hemen başı gerginlik had safhada. Sahada oynanılacak oyunun rengi belli oldu. Maziyi biraz hatırladığımızda sulu derbi, konfetili derbi, 0-0'a kilitlenen bazı derbiler. Tribüne avuç dolusu para verip gelen, sezon boyunca nasıl olsa maça gitmiyoruz bari bir kıraathaneye gidelim de şu maçı izleyeyim diye heveslenen taraftlar da Kadıköy'deki derbinin futbolundan zevk almamıştır. Galatasaray bu sezon kendi evinde veya dışarıda puan kaybettiği diğer Anadolu takımlarından daha kötü bir futbol sergilemiştir dün gece Kadıköy'de. Fenerbahçe'ye şansı tutmayan bir Galatasaray'ın bir de mücadelesi eksik olunca Sarı Kırmızılılar'ın Fenerbahçe'yi yenme şansı kalmadı. Çünkü Fenerbahçe maçın her anında Galatasaray'a ben seni bugün yeneceğim diye haykırdı. Galatasaray ise haykıran Fenerbahçe'ye cevap veremedi. Duran toplarla Fenerbahçe kalesine gitmeye kalkıştı ama o da sonuçsuz kaldı. Kim ne derse desin! Fenerbahçe'nin dün gece kazandığı Galatasaray maçı ne psikolojik üstünlüktür, ne de baldır! Fenerbahçe Galatasaray'a karşı oyunu daha çok istedi, daha çok arzuladı ve maçı kopardı. Galatasaray ise sanki rakibinden 6 puan geride değil de 1 puan gerideymiş veya puan puana gibiymiş gibi oynadı.

MELO İLE DROGBA DURDU GALATASARAY BİTTİ

Bu sezon özellikle ofansta büyük işler başaran 35'lik Drogba'nın hakkını vermek gerekiyor. Fenerbahçe maçın da bir şeyler yapmaya çalıştı ama kıpırdayamadı. Çünkü karşısında bugüne dek mücadele ettiği (Avrupa kupaları hariç) diğer takımların futbolcularından daha tecrübeli bir ekip vardı. Zaman zaman arkadaşlarını oyun durduğunda kamçılayan sağını solunu gözetip takımı hücuma çıkaran Drogba baktı ki Kadıköy'de olmayacak, sadece kendi topu oynadı. Çünkü kendisini sürekli markaj altında tutan Egemen bir an olsun Fildişiliye nefes aldırmadı. Galatasaray'ın bu sezon etkili silahlarından biri olan Melo da Kadıköy'de oyunun büyük bölümünde aksadı. Kestiği topları olumlu kullanamadı. Sağındaki ve solundaki isimleri yadırgar gibi bir görüntü çizdi. Orta sahayı çabuk geçemedi. Oyun sık sık durduğu için konsantre sorunu yaşadı.

GALATASARAY BU ZİHNİYETLE FENERBAHÇE'Yİ KADIKÖY'DE YENEMEZ

Zaman zaman söylerim. Futbolda asla dün yoktur diye. Galatasaray takımı Kadıköy'de düne çok gidiyor. Profesyonel futbol profesyonel oyuncularla oynanır. Galatasaray da Türkiye'nin Avrupa'da kupa kazanan ilk ve yegane takımı olarak Kadıköy'de kazanacak futbolculara sahip ama zihniyete sahip değil. Kadıköy'de Galatasaray'ın kazanması çok mu mühimdir? Şampiyonluk elbette Kadıköy'de kazanmaktan geçmiyor ama Sarı Kırmızılı takım için bu sezon tren kaçabilir. 11. Haftada zirve ile puan farkı 9 oldu. Acaba Galatasaray Fenerbahçe nasıl olsa şampiyonlar ligine gidemeyecek, ben 2. Olsam yeterli diye mi düşünüyor bilemiyorum ama Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenmesi için sadece iyi oynamasının da yeterli olmayacağını düşünüyorum. İyi oynamanın da yanında Galatasaray Fenerbahçe'nin karşısına çıktığında bir kimlik sorunu yaşıyor. Mücadele gücü zayıflıyor. Bloklar arasında her zaman yaptığı şeyleri yapamıyor. Son vuruşlarda becerisizlikler oluyor. Bu sezon Galatasaray bunları sadece Fenerbahçe'ye karşı değil, bazı maçlarda da yapamadı ama taraftar 14 yıl sonunda yaşanacak bir ilki düşünüyordu Mancini'yle. Bu süre uzadı. Bakın Fenerbahçe Arena'da Galatasaray'ı ilk derbisinde yendi hem de kötü bir oyun sonrasında. Play-off final serisinin ilk maçında da kötü de demiyorum, oyun ve pozisyon olarak ezildiği maçta da yendi. Fenerbahçe'nin rakip sahada bu Arena da olsa bir özgüven sorunu olmuyor. Bu bir kadro zenginliği  durumu da değil. Olsa olsa zihniyet durumu...

Not: Maç sonunda birbirlerini kucaklayan 2 takım futbolcularını ayakta alkışlamak gerekir. Herşey sahada kalmalıydı.

Nusret Odabaş-Haber7

nusret.odabas@haber7.com

nusret.odabas@tumspor.com