Türk futbolunun iki lokomotifi. Fenerbahçe ve Galatasaray. Biri 1905, diğeri 1907'de kurulmuş. Daha doğrusu Galatasaray 1905, Fenerbahçe'de 1907 yılında faaliyetlerine başlamış.  Süper Lig'de yeni sezonun başlamasına yaklaşık bir ay kala tansiyon yüksek. Galatasaray ve Fenerbahçe yöneticileri birbirlerine laf atıyorlar ve göndermede bulunuyorlar. Neymiş efendim Arena göndermesine Yayla cevabı verilmiş. Tarla açıklamalarına Çiftçi göndermesinde bulunulmuş. Adnan Öztürk bunu demiş, Ali Yıldırım şunu demiş, Ünal Aysal onu söylemiş, Abdullah Kiğilı cevap vermiş...

Türk futbolu kurulduğu 1923 yılından bu yana ilk kez en kötü sezonunu geçirdi. Gelecek kaygıları yaşanan sezonda play off uygulamasıyla seyirci rekoru kırıldı. Heyecan son dakikaya kadar taşındı, futbolumuz zinde tutuldu. Meşin yuvarlağın büyüsünün arkasında geçen sezon iki takım vardı. Galatasaray ve Fenerbahçe. Sarı Kırmızılılar zirvede bitirdi, Fenerbahçe buçuk puan geriden ikinci oldu. TFF amacına ulaştı, yayıncı kuruluşun yüzü güldü. Bize geçen yıl futbol adına heyecan yaşatan Galatasaray'la Fenerbahçe sezon öncesinde birbirlerine girdi ortam gerildi. Tam da medyanın istediği bir ortama doğru gidildi. Eli maşalı taraftarlar hazır konumda...

AKLI SELİM ŞART

Geçen ay bir toplantıda 'Kulüp yöneticilerinin itidalli açıklamalar yapması gerekiyor, aksi taktirde sporda şiddetin önünü geçemeyiz' diyen bakan Suat Kılıç acaba ne düşünüyordur. Söyleyeyim. Türk futbolunun iki güzide kulübü Fenerbahçe ve Galatasaray kulübü yöneticileri böyle yaparsa taraftar ne yapmaz.  Sizce haklı değil mi beyler? Fenerbahçe'nin Şike Davası hala yargıda.

NE OLMUŞTU?

Neymiş efendim Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Yıldırım biz devletten yardım almayarak o tesisimizi ve ve stadımızı yapıyoruz demiş. Ona Galatasaray'dan misilleme gelmiş. Biz şehir içindeyiz, siz ise Yayla'dasınız. Şehir merkezinin hesabını veririz, siz Yayla hesabı verin. Ardından 'Sürülen Tarla' göndermesi, onun da ardından iş yargıda, siz hesabını veremediğiniz 1 milyon doları açıklayın.

TARAFTARLAR BİLİNÇLENİYOR ARTIK

Türk futbolunu yönetenler ve kulüpleri yönetenler aynı zamanda taraftarları da yönetirler. Sıcakta, soğukta, karda, kışta takımı için saatlerce çile çeken tarfatarın gözünde sadece takımı vardır. Rakip takımın renkleri onun için hiçbir şey, rakip takımın taraftarı da onun için boştur. Yöneticiler de kulüplerinin haklarını savunmak adına açıklamalar yaptığında taraftar etkilenir. Ancak bilinçsiz taraftarlar etkilenir. Şunu bilmek gerekir ki artık bilinçli taraftar sayısı artmaktadır. Bilinçli taraftar modeli her geçen gün rakip takım taraftara da ilham olmaktadır. Yönetici profili konusunda ise kulüpleri idare edenler birbirlerini örnek almıyor. Almadıkları gibi gaza gelip etkilenerek rakibe pervasızca saldırıyorlar. Arkadaşlar futbolumuz iyiye gitmiyor. Fenerbahçe mi yoksa Galatasaray mı haklı sorusunun cevabını sahada arayalım.

Bırakın saha içindeki sahada adliyedekiler adliyede kalsın.

Daha iyi olur emin olun...

Nusret Odabaş-Haber7

nusret.odabas@haber7.com

nusret.odabas@tumspor.com