İşte Yalımcan’ın anlattığı Galatasaray ve Torrent!..

  • GİRİŞ04.03.2022 10:30
  • GÜNCELLEME06.03.2022 09:52

Yağdırılan çok ağır eleştiriler karşısında Galatasaray camiasına ve taraftarına ben de “İspanyol’a güvenin. Yeter ki, ‘Son 9 maçında 1 galibiyet alabilen’ Fatih Hoca’nın 9 maçlık mühletini İspanyol’a da verin” diye yazmıştım… 

 

Kutlarım, Yalımcan Sarpyel Kardeşimi, “Anlı ve de şanlı futbol bilgelerimizle dolu” Galatasaray’ı Çok Sevenler (!) Korusu’na üç paragrafta verdiği “Futbol ve Torrent dersi” için… 

Okuyucularım arasında “bu önemli dersi okumayanlar” ve elbette “Galatasaray’ı Çok Sevenler Korosu’nun bilgeleri içinde de okumamışlar” varsa, “okusunlar” diye “özetini” yazıma alıyorum.

“… Hemen her maçta geriye düşen, geri de dönemeyen takıma bir aydır fizik kondisyon çalıştıran Domenec Torrent, son iki maçta pes etmeyen ve 7 gol atan bir takım oluşturdu.

“… Galatasaray, Göztepe deplasmanından sonra evinde oynadığı Çaykur Rizespor maçını da geriden gelip kazanmayı bildi, kâbus gördüğü tehlike hattından iyice uzaklaştı. Sarı kırmızılıların bu geri dönüşlerinde ise Teknik Direktör Domenec Torrent’in imzası bulunuyor. Fatih Terim’den devraldıktan sonra en çok takımın fizik kondisyon eksikliğinden şikâyet eden İspanyol teknik adam ilk olarak bu konuya eğildi. Sezon boyunca hemen her maçta geriye düşen, geriye de dönemeyen takıma bir aydır sezon başıymış gibi kondisyon çalışması yaptıran Torrent bunun meyvelerini almaya başladı.

“… Sadece son iki maçta değil, geriye düştüğü maçta Kayserispor karşısında 85’te bulduğu golle 1 puanı kurtaran Galatasaray, böylece son üç haftada 85 ve sonrasında attığı gollerle 7 puan almayı başardı. Hâlâ eksi averajda olan Cimbom, son iki maçında 7 gol atarak gol problemini çözdüğünün de sinyallerini verdi. Geri dönüşlerde Torrent’in yaptığı oyuncu değişiklikleri de takıma olumlu yansıdı. İzmir’de oyuna sonradan giren Gomis’in penaltı golleriyle kazanan Aslan, Rize maçında da yine oyuna sonradan giren Babel ve Gomis’in sayılarıyla 3 puana uzandı.

“… Torrent ile birlikte göze batan en büyük değişiklik takımın oyununda gizli. Kâbus hâline gelen geriye pas hastalığından kurtulan sarı kırmızılı takım ayağa paslarla kanatlardan atak geliştiriyor ve oyuncular içeri kat ediyor. Rize maçında atılan üçüncü goldeki baş döndürücü paslaşmalar ve Aanholt’un bitirici vuruşu Barcelona’nın tiki-taka futbolunu akıllara getirdi.”

Elbette “her takım gibi” Galatasaray da bundan sonra yenilgiler alacaktır, puanlar kaybedecektir ve elbette “her hoca gibi” Torrent de hatalar yapacaktır, Amma… Şimdi okuyucularıma soruyorum:

“Geldiği günlerde hemen başlayan” ve… “Fizik ve moral olarak bitmiş, enkaz halindeki bir takımı devralmış… Toplam 15 idman yapamadan 8 günde 3 maç oynamak mecburiyetinde kalmış bir hoca için… Yağdırılan çok ağır eleştiriler karşısında Galatasaray camiasına ve taraftarına “İspanyol’a güvenin. Yeter ki, ‘Son 9 maçında 1 galibiyet alabilen’ Fatih Hoca’nın 9 maçlık mühletini İspanyol’a da verin” diye yazan ve de bu yazılarım dolayısı ile “ağır eleştiriler, hatta hakaretler ile karşılaşan” Öcal Uluç olarak, acaba “şimdi” ne düşünüyor olabilirim?..

Biraz insaf… Birazcık da vicdanlara konulan el… Torrent düşman değil… Elbette eleştirilecektir ve  “başarılı olamazsa” gidecektir... Ona karşı bu kin, bu öfke neden?.. 

“Galatasaray gibi” bir “dünya kulübünün futbol takımına ‘Yardımcı Hoca / Hoca olma teklifi aldığında’ kabul eden” ve koşa koşa gelen bir futbol adamı!..

Hem de “Dört yıldızın ne anlama geldiğini” bilen ve anlayan bir İspanyol!.. 

Sevmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, ama saygı duyun; duyun ki, bizler de sizlere saygı duymaya devam edelim!..

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat