Türkiye ve Dünya liglerinde yavaş yavaş sonlara gelinirken, taraftarların heyecanıyla birlikte hakem hatalarında da ciddi yükselmeler başladı. Neyse ki, bu hafta Süper Lig hakemleri, İngiliz hakemlerden çok daha başarılıydılar.

Fenerbahçe ve Trabzonspor dünkü rahat skorlarıya son 3 haftaya başa baş girdi. Cüneyt Çakır'ın Burak Yılmaz'ın düşürülmesine penaltı kararı vermesi haftanın en çok konuşulacak olayı olmaya aday. Gerek hareketin başlangıcı, gerek de Burak'ın düşüşü ceza sahasının dışında. Cüneyt Çakır  da yardımcısının kararına güvenip hatalı bir karar verdi ama bunu tartışmaya açmak yerine, son Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kupası finalini yöneten hakeme sahip, futbolun beşiği İngiltere'yle, Türkiye arasında bir kıyas yapacağım.

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki, bu hafta Premier Lig maçlarını seyretmiş biri olarak Türk hakemlerini kutluyorum. Cumartesi günkü Chelsea-Tottenham, dünkü Arsenal-Manchester United maçında verilen kararlar, Türkiye'de uygulansaydı yer yerinden oynardı. Hatta bu maçları değerlendirmeye bile gerek yok, son haftalarda Chelsea lehine çalınan düdükler, Türkiye'de herhangi bir takıma çalınsaydı, büyük bir infiale yol açabilirdi.

2 GOL DE, GOL DEĞİL

Tottenham karşısında maçı 1-0 yenik götüren Chelsea, ilk yarının sonlarında Lampard'ın çizgiyi geçmeyen şutuyla skoru eşitledi. 89. dakikada da net ofsayt olan bir pozisyon sonucu Tottenham'ı 2-1 mağlup ederek, şampiyonluk iddiasını güçlendirdi.

3 PENALTI ES GEÇİLDİ

Arsenal - Manchester United maçında da, Vidic'in bariz eliyle kestiği top yardımcı hakem tarafından görülmedi. 2. yarında bu kez aynı pozisyonda Manchester United'ın penaltısı verilmezken, 88. dakikada gole giden Michael Owen'ın düşürülüşüne de yine aynı yardımcı hakem seyirci kaldı.

MAFYA TAKIMI CHELSEA'YE KIYAK

Kara para milyarderi Roman Abramovich başkanlığında, İtalyan mafyasını arkasına almış Ancelotti'nin menajerliğinde ligin başından beri hakemler tarafından iteklenen Chelsea, bu hafta da hakemlerin sayesinde şampiyonluk iddiasını sürdürdü. Manchester United ligde hala 3 puan önde ancak gelecek Pazar, M. United Chelsea'yi kendi sahasında ağırlıyor. Özellikle Arsenal'in kıyıma uğradığı ligde, Chelsea'ye son haftalarda geçilen kıyakları şöyle sıralayabiliriz:

1-) Chelsea 2-1 Manchester United: Gole giden Wayne Rooney'i indiren ve öncesinde sarı kartı bulunan Chelsea futbolcusu David Luiz, kırmızı kartla cezalandırılmadı. 5 dakika sonra, hakem Martin Atkinson uydurma bir penaltıyla Chelsea'yi galip ilan etti. Hakeme itirazda bulunan Alex Ferguson'a ise 5 maç ceza verildi.

2-) Blackpool 1-3 Chelsea : 1-0 mağlup durumdaki Blackpool'un maçı tek kaleye çevirdiği dakikalarda, yine Chelsea lehine haksız bir penaltı çalınmış, Chelsea maçı koparmıştı.

3-) Chelsea 1-0 Wigan : Lig sonuncusu Wigan'ın kalecisi Al-Habsi, köşe vuruşunda Fernando Torres'in tokatıyla yerde kalmış, seken topu Malouda gol yapmıştı. Hakemler bu pozisyonu da es geçti.

4-) Chelsea 2-1 Tottenham: Lampard'ın şutu, Tottenham kalecisi Gomes'in bacak arasından ağlara gitmek üzereyken kaleci Gomes topu yakaladı, ancak 4/3'ü bile çizgiyi geçmeyen topu yardımcı hakem gol saydı. Aynı maçın 89. dakikasında Chelsea net ofsayt pozisyonunda bulunan Kalou'nun golüyle maçı kazanarak puan farkını 3'e indirdi.

5-) Arsenal 1-0 Manchester United: Bu maçtan puan alması halinde büyük ölçüde şampiyon olacak Manchester United'da 88. dakikada gole giden Owen indirildi, ancak penaltı es geçildi. Yine aynı maçta aynı yardımcı hakem, 2 net penaltıyı da görmezden geldi.

TEKNOLOJİDEN FAYDALANILSIN

Arsenal, 8 dakika uzatma verilen maçta 90 + 11. dakikada penaltı golü yiyebiliyorken, "Hakem skorun böyle olmasını istedi" diyen Alex Ferguson'a 5 maç ceza verilebiliyorken, Chelsea'nin yanına kâr kalan hakem hataları, Türkiye'de herhangi bir takıma rast gelseydi o takım ihya olmuştu. Orada hakemler hem hata yapıyor hem de eleştirilince ek cezayı basıveriyor. Bizde yazık Türk hakemleri, her hafta şamaroğlanına çevriliyor.

Endüstrileşen futbolda pis işlerin dönmemesi ve haksızlığın önüne geçilmesi için bir an evvel teknolojik öğelerin devreye sokulması gerekiyor. Böylece hakemler üstündeki baskılar azalırken aynı zamanda "maç satma" vb etik dışı suçlamaların önüne geçilir.

Eğer bu yapılmazsa, futbol adaletin gücüne değil, gücün adaletine teslim olacak...

Okan Kılıçkaya - Haber 7
okan@tenishaber.com