Bizdeki geleneksel maliye anlayışı, "vergi indirimine" mesafelidir.
Meseleye sadece "gelir" yönünden bakar, "tahsilat düşer" diye endişe eder. Oysa Maliye'nin, rahmete kavuşmuş değerli ismi Altan Tufan derdi ki...
"Vergi, ekonomik aktivitenin başındaki değil, sonundaki iştir. Ekonomi tıkır tıkır işleyecek.
Siz, piyasanın genel durumunu gözeteceksiniz.
Sonra devletin payını adil şekilde alacaksınız!" Dün, Hazine ve Maliye Bakanı BeratAlbayrak'ın gerek ekonomide tıkanan üretim alanlarına vergi indirimi yoluyla sihirli dokunuşugerek istihdamı koruma çabası gerekse enflasyonla mücadele azmi bana, reformcu maliyeyaklaşımının tarihi örneklerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 2008'de küresel finansal kriz başladığında, "Türkiye'yi teğet geçecek" demiş ve 2009'da yine benzeri bir vergi indirimi kararının alınmasını sağlamıştı.
Peki yılın sonunda ne olmuştu?
Kesinlikle gelir kaybı olmamıştı. Piyasa kıpırdamış, stoktaki ürünler satılmış, işçiler iş başında kalmış ve sektörel satış performansı da arttığı için vergi indirimlerine rağmen toplamda devlet bilançosu pozitif yazmıştı.

***
Gayrimenkul sektöründe indirimli KDV ve tapu harcı uygulamasının yılsonuna kadar uzatılması yerinde ve doğru bir tercih.
Mobilya ve beyaz eşyada vergi indirimi açıklaması daha önce test edilip onaylandığı şekli ile mutlak olumlu sonuç veren bir hamle.
1600 cc orta sınıf motorlu taşıtlarda Özel Tüketim Vergisi'nin aşağıya çekilmesi, otomobil firmalarının kampanyalar başlatması için güzel bir imkân.
Aynı şekilde ticari araçlarda vergi yükünün hatırı sayılır oranda düşürülmesi de esnaf ve tüccar adına bir motivasyon kaynağı.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne...
Birinci husus, Sn. Albayrak'ın işaret ettiği gibi devletin yaptığı fedakârlığın yani vergi indiriminin, bahse konu ürünlerin satış fiyatına da iskonto olarak yansıması gereği.
Yani, vergi indirimini kâr artışına çevirme ahlaksızlığına geçit verilmemesi, nihai satış faturalarında ciddi indirimlerin kayda geçmesi.
İkinci husus da vergi indirimlerinin geçici olduğunun unutulmaması... "Nasıl olsa uzatılır" rahatlığı içinde hareket edilmeyip, sektörel toparlanma için fırsat penceresi olarak görülmesi.
Özetle... Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak sistematik olarak ve birbiri ile eşgüdümlü hem güncel sonuçlar veren hem de köklü değişimi hedefleyen seri kararlar alıyor. Yakın zamanda bankacılık sektörüne ilişkin yeniden yapılandırma reçetesi de devreye girdiğinde, ekonominin şoku atlattığına, yönünü güçlü güvene ve iyimserliğe çevirmeye başladığına hep birlikte tanık olacağız inşallah.

SABAH GAZETESİ