Çağdaşlaşma tarihi bağlamında Marmaray

  • GİRİŞ01.11.2013 09:27
  • GÜNCELLEME01.11.2013 19:15

Tanzimat ruhu her ne kadar II. Abdülhamit devrinde kesintiye uğrasa da İttihat Terakki ve Cumhuriyet döneminde tekrar etkin bir şekilde devlet ve aydın kesimi şekillendirmeye devam eder.

Çağdaşlaşma sürecinde önümüze hedef olarak Batı ve özelliklede onun değer yargıları konulur, devlet ve toplum o model üzerinden şekillendirilmeye çalışılır.  Oysa batının üstünlüğü kültüründen ziyade teknolojisinden kaynaklanıyordu. Daha rafine bir kültüre sahip olduğu için değil,  daha üstün silahlar üretebildiği için dünya üzerinde hâkimiyet kurabilmişti.

Bu temel gerçek hep göz ardı edildi. Türk aydın ve siyasi kesimi ısrarla batının teknolojisinden ziyade değer yargılarını, yaşam şeklini öne çıkarmaya ve Batı'yı gelişmenin olmazsa olmaz şartı olarak görmeye devam etti. Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi birkaç isim dışında hiçbir münevver kendini bu hastalıklı bakış açısından kurtaramadı. Onlara göre,  geri kalınmanın başlıca müsebbibi muhafazakâr kesim; nedeni ise asırlardır bu coğrafyaya hükmeden İslam'dı.

Bu bakış açısı, aradaki 33 yıllık Abdülhamit dönemi dışında,  tazimattan günümüze kadar devlet yönetimine damgasını vurmuştur. (Özal ve AK parti iktidarını bunun dışında tutuyorum). Tüm bu dönemde, batı tarzı bir muasırlaşma düstur edinilmiş ve bu uğurda kökleri asırlar öncesine dayalı geleneksel yapılar ortadan kaldırılmıştır. Engel olarak görülen kesimler kanlı bir şekilde tasfiye edilmiş ya da sindirilmiştir. Amaca ulaşmada her yol mubah görülmüş, Makivel'i bile dehşete düşürecek uygulamalara imza atılmıştır. Ne de olsa hedef Batının ulaştığı maddi gelişmeyi yakalayabilmekti.

Ama her nedense, tarihin bir ironisi olsa gerek, Tanzimat'tan bu tarafa bu ülkede kalkınma ve ilerleme adına ne yapılmışsa, yobaz ve karşı devrimci olarak tabir edilen muhafazakâr yönetimler tarafından yapılmıştır. Mesela,  Kızıl Sultan diye lanse edilen II. Abdülhamit, Cumhuriyetin temelini oluşturan modern eğitim kurumlarının önemli bir kısmının mimarıdır. Yine, o dönem için, dünya çapında bir proje olan, Bağdat ve Hicaz demiryolları onun gayretleriyle gerçekleşmiştir. Ve daha birçok sanayi ve imar faaliyetlerine imza atmıştır.  

Onu devirip yerine iktidara gelen ittihatçılar ise nerdeyse hiçbir kalkınma atılımında bulunmamışlardır. Hatta neden oldukları siyasi gerilim ve savaşlar yüzünden kendilerinden önceki kazanımlardan da gerektiği gibi faydalanamamışlardır.  Çağdaşlaşma adına ise sadece, bugün toplum mühendisliği olarak tabir edilen batı kültürünü dayatmaya dayalı birkaç adım atmışlardır.

Kemalistlerin, asr-ı saadet olarak gördükleri Mustafa Kemal ve İnönü devrinin de aslında bu noktada ittihat terakki döneminden fazla bir farkı yoktur.  Ülkenin bütün kaynakları yeni rejimin kuvvetlendirilmesi ve inkılapların hayata geçirilmesi için kullanılmıştır. 1923-1950 arasında yapılan birkaç fabrika ve demiryolu ağı ise gerek kemiyet gerek keyfiyet bakımından II. Abdülhamit devri ile kıyaslanmayacak derecede sönük kalmıştır. Bu farkı o dönem inşa edilen kamu binalarının kıyaslanmasında bile rahatlıkla görürsünüz. Kısacası, bu dönemde, vaat edilen medeniyet Ankara ile birkaç şehir ve o şehirlerde ki seçkin zümre ile sınırlı kalmıştır.

Anadolu, CHP iktidarı döneminde,  kıtlık ve jandarma dipçiğinden başka bir şey görmedi dersek çok da abartılı olmaz. Türk halkının medeniyetin nimetlerinden faydalanması  ise gerici ve karşı devrimci  olarak tabir edilen üç ayrı iktidar devrinde gerçekleşmiştir:  Demokrat parti dönemi (1950-60), Özal dönemi (1983-93) ve Tayyip Erdoğan dönemi (2002- ??). Bu üç dönemde, daha önceki devirlerde hayal bile edilemeyen sanayi ve ticari atılımlar gerçekleştirilmiştir.  Anadolu,  yollar, arabalar, barajlar, traktörler ve elektrik gibi modern dünyanın birçok nimetiyle ilk kez tanışmıştır. Modernleşmenin olmazsa olmazı olan eğitim çok geniş kitlelere ulaştırılmıştır. Teknolojik gelişme şehirlerdeki bir avuç mutlu azınlıkla sınırlı kalmayıp kitlelere yayılmıştır.

Cumhuriyet dönemine damgasını vuran tüm büyük projelerde de bu ironiyi görmek mümkün. Boğaz köprüleri, büyük barajlar, otoban ve bölünmüş yollar, metrolar ve en son Marmaray, muhafazakâr iktidarlar devrinde tasarlanmış ve hayata geçirilmiştir.

CHP ise, farklı gerekçelerle, bu tarz projelerin tamamına karşı çıkmış ve engellemek içinde elinden geleni yapmıştır. Bunun en somut örneğini 1973'de açılan 1. Boğaz köprüsünde gördük. Ülkeye "lükstür" diyerek köprünün yapılmasına karşı çıktılar. Aynı menfi tutumlarını bölünmüş yollar ve Marmaray'da da gösterdiler. Marmaray'ın bu kadar gecikmesi,  CHP zihniyetinin hala etkin olduğu bürokratik yapıdan kaynaklanmıştır. Daha önce de kendi devirlerinde açılan uçak fabrikasını yine aynı gerekçelerle kapatmışlardı. Bu tarz dev projeler onların küçük dünyalarına sığmayacak kadar büyüktür.

Aslında kendileri açısından bakıldığında, pek de haksız sayılmazlar. Marmaray, dünya gündemine damgasını vuracak ve dünya çapında birçok projeye emsal teşkil edecek kadar dev bir proje, asrın projesi, bir mühendislik harikası. Ve bu proje, kendilerine değildi de,  AK parti gibi muhafazakâr bir partiye nasip oldu. Gerçekten,  hazmedilmesi ve anlatılması çok zor bir gerçek.  AK parti, Marmaray ile denizin 60 metre altına sadece tünelleri değil aynı zamanda CHP'nin bir asırdır oluşturmaya çalıştığı çağdaşlık imajını da gömüştür.

Bu bağlamda,  aslında Marmaray'ı sadece bir mühendislik harikası olarak görmemek ve onun neden olduğu siyasi çıkarımlar üzerine yoğunlaşmak lazımdır. Bu ve buna benzer projeler, AK parti gibi muhafazakâr partilerin kalkınma konusunda ne kadar başarılı olduklarını ve İslam'ın, modernleşmenin önünde bir engel değil tam tersine onu teşvik edici bir unsur olduğunu bir kez daha net bir şekilde göstermiştir.

Bir başka deyişle, AK parti Marmaray ile CHP'nin elinden en büyük kozunu, çağdaşlaşma kozunu, bir daha geri vermemek üzere, hem de tüm dünyanın gözü önünde geri almıştır. Bence Marmaray'dan çıkarmamız gereken en önemli siyasi sonuç budur.

 Ne dersiniz, CHP'nin hırçınlığı ve kızgınlığı da bundan kaynaklanmıyor mu?

ÖMER TURAN

https://www.facebook.com/#!/omer.turan.3762

turanomer1972@hotmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat