Büyük Şeytan bizim köyde ama yedirmezler
- GİRİŞ08.06.2013 10:36
- GÜNCELLEME08.06.2013 10:36
Gelin hanım buzağıyı bir ağaca bağlamış, neşe içinde süt sağıyormuş. Şeytan düşünmüş, kötülük yapmayacağıma karar verdim bari iyilik yapayım da şu buzağının ipini çözeyim, hayvancağız özgürce dolaşsın demiş.Ve usulca buzağının ipini çözüvermiş. Buzağı serbest kalır kalmaz ineğe doğru seğirtmiş ve memesine yönelmiş. Buzağının ani gelişi ile süt kovasını elinden düşüren gelin yerden aldığı taşı buzağıya fırlatmış. Taş buzağının alnının ortasına isabet etmiş ve buzağı yere yığılmış. Yavrusunun yere yuvarlanışını gören inek hınçla tekmeyi basmış, gelin başına aldığı darbe ile can vermiş. Olayı evinin penceresinden seyreden komşu duvardan kaptığı tüfekle ineğe ateş etmiş, inek de yere yığılmış. Tam da o sırada eve gelen oğlan komşusunun elinde tüfek ve karısının da yerde yattığını görünce belinden çıkardığı tabanca ile komşuya iki el ateş etmiş. Komşu da kanlar içinde yere yuvarlanmış. Ortada dört ölü …
Hiç kimse ne olup bittiğini anlayamamış.
Buzağının ipini kim çözdü ?
İyilik yapmaya kalkışan şeytan … Ama gören, eden yok….
……….
Sahi buzağının ipini kim çözdü?
Ben şeytanın ithal ürünü olduğunu düşünüyorum. Okyanus ötesinden dünyaya nizam vermeye kalkışan , ülkeleri kargaşa ve kaosa sürükleyip ardından da iyilik yapmak için (!) kaosu yönetmek ve özgürlük ve adalet getirmek için zahmetlere katlanan büyük şeytan. Elbette bu şeytanın her köyde sadık havarileri de vardır.
Büyük Şeytan, işler umduğu ve planladığı gibi gitmeyince müttefiklerinin ipini çekmekte bir saniye bile tereddüt geçirmez. Onun fıtratında dostluk, vefa , merhamet yoktur. Hak, hukuk, adalet gibi insani kavramlar lugatında bulunmaz. Bir yumurta pişirmek için bütün bir köyü yakmakta sakınca görmez. Vahşi bir iştiha ile saldırır. Kan ve gözyaşı ile semirir. Tıpkı arenalarda insan vücudu parçalanırken zevk çığlıkları atan ataları gibi, çağdaş arenalara dönüştürdüğü ülkeleri parçalamak için iblisçe senaryoları sahneye koyar.
…. Ve günün birinde bir Sparteküs çıkar. Köleler baş kaldırır.
……………………………
Biz buzağının ipini çözen şeytanı biliyoruz. Çünkü bu işi ilk kez yapmıyor. Biz buzağının da, gelin hanımın da, ineğin de, komşunun da, kocanın da masum olduğunu biliyoruz. Yerde yatan cesetlerin ne için hayatlarını kaybettiklerinin farkında olmadıklarını da biliyoruz.
Büyük Şeytan bizden önce komşu köylere uğradı. Oralarda ardında binlerce ceset, kan ve göz yaşı bıraktı. Kadınlar dul, çocuklar yetim kaldı. Köyler talan edildi. Bütün mahsullerine el konuldu. Köylüler arasına kan davası girdi. Aşiret ve meşrep kavgası ile biribirlerini yiyip bitirdiler. Her evden feryat ve ağıtlar yükseliyor. Köylerin muhtarları köylülerce ya parçalandı ya da ipe çekildi.
İşte biz komşularımızda olup biten bu insanlık dramını gördük. Onlar için göz yaşı döktük, dua ettik. Elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalıştık. Tedbirlerimizi aldık. Artık bizim köyde buzağılar ipe bağlanmıyor… Kimse iple bağlanmasın diye vesayete,köleliğe, tepeden inmeciliğe, diktaya karşı durmayı insanlık onurunun gereği bilen bir nesil yetişti.En doğal hakkı olan anne sütü içmeye gelen buzağıya yerden aldığı taşı fırlatacak gelin hanım da yok. İneğin sütü, öncelikle buzağının hakkıdır diyebilen, hak,hukuk,adalet ve mülkiyete saygılı bir toplumsal algı oluşuyor.
Kısacası Büyük Şeytana fazlaca istismar edilecek bir ortam bırakmamaya özen gösterdik. Henüz işin çok başındayız elbette. Şeytanın iştahını kabartacak bir çok olumsuzluk var ama bir bilinç de var hamdolsun.
En önemlisi köyümüzün muhtarını sevenler kararlı. Sanırım onu yedirmeyecekler!
Ömer Vehbi Hatipoğlu - Haber 7
ovehbihatipoglu@gmail.com
Yorumlar1