Siyaset Dünyası'nın Ağabeyi Recai Kutan

  • GİRİŞ12.10.2013 09:52
  • GÜNCELLEME12.10.2013 09:52

Malatya İnönü Üniversitesi Senatosu çok yerinde ve anlamlı bir karar alarak, Türk siyasi hayatının mümtaz ismi, devlet ve gönül adamı muhterem Recai Kutan ağabeye Fahri Doktora ünvanı vermiş ve Üniversite'nin öğretim yılı açılış törenine ‘Şeref Konuğu' olarak davet etmiştir.

İnönü Üniversitesi Senatosu'na ve değerli Rektör Sayın Prof.Dr. Cemil Çelik beyefendiye bu kadirşinaslık ve duyarlılıklarından dolayı teşekkür etmemek elde değildir. Çünkü Recai Kutan beyefendi Malatya'ya çok değerli hizmetler vermiş, ama bu hizmetlerin reklamını yapmaya tenezzül etmeyecek kadar kaliteli ve gösterişten uzak bir devlet adamıdır.

Onu, hizmetlerini, siyasi hayatımızdaki önemli rolünü en iyi bilenlerden biri de elbette ki Sayın Başbakanımızdır. Bu nedenledir ki, Malatya'daki bir baraja Recai ağabeyin adını vermişti.

Recai Kutan Türk siyasi hayatında Parti Genel Başkanlarına nasip olmayan özel bir vasfa sahiptir. O da şudur; Bugüne kadar O'nu sevmeyen, sözü geçtiğinde takdir hissini ifade etmeyen bir tek siyasetçiye rastlamadım. Rakipleri dahi onun nezaketi,beyefendiliği,dürüstlüğü,sevecenliği ve kalitesi karşısında saygı ve sempatilerini ifade etme ihtiyacı hissetmektedirler.

Kırk yılı aşkın bir süre aktif siyasette olup, defalarca Bakanlık görevine gelip hiçbir şaibeye bulaşmadan rakiplerinin de hayranlığını kazanmış olmak kaç faniye nasip olan bir lütuftur acaba?

Elbette Recai Ağabeyin Milli Görüş Hareketi açısından ifade ettiği anlam çok başkadır ve bunu bir makale içine sığdırmak mümkün değildir. Şu kadarını ifade edeyim ki, onun mütevazi kişiliği, beyefendiliği, babacanlığı, samimiyeti, tahammülü, sabrı, soğuk kanlılığı bir çok badirenin atlatılmasında hayati rol oynamıştır. Milli Görüş hareketinin banisi ve tartışılmaz lideri merhum Erbakan Hocamızın en güvenilir yol arkadaşı, bayrağı gönül rahatlığı ile emanet edebildiği  sadık dostu olmak ne anlama gelirse Recai Ağabey tam da odur.

Recai ağabey siyaset dünyasındaki dengeli kişiliğini Parti içinde de ‘denge unsuru'  ve ‘dert babası'  olarak sürdürmüştür. Hocamız bir olayı sükunet ve suhulet içinde halletmek istiyorsa onun elçisi ve temsilcisi hep Recai Ağabey olmuştur. Bir bakıma Parti'nin dışa açılan yüzü, uzlaşmaya ve el sıkışmaya hazır bir sevgi,nezaket ve iman adamı  olmuştur.

Bizim kuşak için ise hep ilk başvuru kapısı olmuştur. Yüzüne karşı en net eleştiriyi yaptığımız,hatta zaman zaman edep sınırını zorlayacak kadar ileri gittiğimiz anlarda bile hep o mütebessim ve şefkat dolu siması ile karşılaşmışızdır.  Çok rahat ulaşılır Genel Başkan, en kolay  dert anlatılacak ağabey, en mütevazi  ve  ekip çalışmasına  yatkın yönetici.  Yol arkadaşlarını dinleyen ,  istişaresiz adam atmayan ,arkadaşlarını hep onore eden ,öne çıkaran, koruyan ,kompleksiz ve babacan davam adamı…

Elbette ki Recai Kutan ağabeyimizin teknokrat kimliği ise apayrı bir destan… 1950'li yıllardan başlayarak DSİ Diyarbakır Grup Amirliği,ardından Bölge Müdürlüğü döneminde yaptığı unutulmaz hizmetler ve bu hizmetleri yürütürken bölge halkı ile kurduğu gönül bağı her türlü takdirin üzerindedir. Bugün bölgede varolan hemen hemen tüm barajlar ve sulama kanalları onun eseridir. GAP'ın isimsiz kahramanı  O  ve çalışma arkadaşlarıdır. Çoğu zaman katır sırtında en ücra noktalara kadar gidip su kaynaklarını tesbit eden, susuzluktan kıvranan toprakları rahmetle buluşturan o günün genç ve imanlı mühendisinin hikayelerini biz dedelerimizden, babalarımızdan dinleyerek büyüdük. Müslümanım demenin ateşten gömlek gibi olduğu günlerde 27 Mayıs İhtilalinin zorba Generali  Cemal Madanoğlu ile yaptığı tartışma, iman ve İslami yaşayıştan ödün vermeden sürdürdüğü Bürokratik hizmetleri  eminim ki ‘Hesap Günün'de O'nun için ateşten beraat fermanı olacaktır.

Genel Başkanım, baba-dede dostum, ağabeyim, Recai Kutan beyefendiye Allah'tan hayırlı,sağlıklı, bereketli  uzun bir ömür diliyorum. O'nun hala devam eden hizmet ve çabaları hepimize örnek olmalıdır.Sekseni aşan yaşına rağmen Onu ESAM Genel Merkezindeki odasında dert dinlerken, İslam dünyası ile ilgili çalışmaları koordine ederken gördükçe hep gıpta etmişimdir. Rabbim hepimize böyle bir iman,gayret ve çalışma azmi nasip eylesin.

 Türkiye'nin bu ‘Siyaset  Çınarı ‘ , bu ‘beyefendi devlet adamına' hak ettiği  vefayı göstermesi gereğini  tekraren ifade ediyorum.

Bu vefanın ilk adımını atan Sayın Başbakanımıza ve İnönü Üniversitesi Senatosu'na şükranlarımızı  sunuyoruz.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat