Fatiha ile başlar Şükür Secdesi ile biter
- GİRİŞ02.07.2014 08:42
- GÜNCELLEME02.07.2014 08:42
Öncelikle ifade etmek gerekir ki bu bile başlı başına önemli bir demokratik seviyeyi işaret ediyor. Millet kendi başkanını aracısız seçecek. Artık kapalı kapılar ardında, tehdit ve şantajla Cumhurbaşkanı seçme dönemi geride kalmıştır. Hamdolsun ki ;TBMM’nin önüne askeri birlikler sevkederek veya Ankara semalarında fantomlar uçurarak Cumhurbaşkanı adayı dikte ettirme birilerinin burnunda tüten nostaljik bir tutkudan öte anlam ifade etmiyor.
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan bu seçimi vesayet döneminin sona ermesi olarak nitelendiriyor. Bana kalırsa bu seçim ile Türkiye’de 2.Cumhuriyet dönemi başlamış oluyor. ‘Devletin milleti’ olmaktan sıyrılıp ‘Milletin devletini’ inşa etmenin önemli köşe taşlarından biri yerine konulmuş oluyor. Bu nedenle bu seçim bir Cumhurbaşkanlığı seçiminden çok daha anlamlı ve önemli bir tercih şansını önümüze getirmiş bulunuyor.
Üç adaylı bir seçim ama iki seçenekli bir gelecek tasavvuru ile karşı karşıya bulunuyoruz. Oy kullanırken bu iki seçenekten birini tercih edeceğiz.
Ya statükodan yana olacağız ya da değişim ve dönüşümden yana.
Ya eski Türkiye hayaline destek vereceğiz ya da yeni Türkiye’nin inşası için oy kullanacağız.
Ya ‘devlet baba’ zihniyetini ya da ‘hizmetkar devlet’ yaklaşımını destekleyeceğiz.
Ya kendimize bir Monşer ve Ekselans seçeceğiz, ya da halktan birini, bir Anadolu delikanlısını bu makama taşıyacağız.
Ya edilgen, ürkek ,mahcup, sünepe bir dış politikadan, ya da atak, şahsiyetli, müdahil, tanzim edici bir dış politikadan yana tercihimizi kullanacağız.
Ya kafasını kuma gömen, kendi sınırları içine hapsolmuş, küresel güçlerin kendisine biçtiği rolü uslu uslu oynayan bir ülkeden, ya da insanlığın ve İslam Ümmetinin derdini kendine dert edinmiş, zulme karşı çıkma yürekliliğini gösteren büyük devlet olmaktan yana tercihimizi kullanacağız.
Çankaya köşküne ya etkisiz, yetkisiz, protokol Cumhurbaşkanını oturtacağız, ya da milletinden aldığı yetki ve emaneti iç ve dış vesayet heveslerine kurban etmeyecek bir dava adamını yollayacağız.
………..
Dün ATO Kongre Merkezinde Tayyip beyi dinlerken bütün bunları düşündüm. Ama itiraf etmeliyim ki konuşmanın muhteşem finali bütün dengeleri altüst etmeye yeterlidir.
Fatiha ile çıkılan yolun sonu Şükür Secdesi’ne varır.
Mübarek olsun.
Yorumlar1