Başbuğ'un sabrı ve ailelerin sabrı
- GİRİŞ13.02.2010 09:30
- GÜNCELLEME13.02.2010 09:30
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, son günlerde “Sabrımızı taşırmayın. Sabrımız bir taşarsa...” demeye başladı.
‘Silahlı güç’ ile ‘sabır taşması’nın buluşmasından doğan sonuçları defalarca görmüş bir toplum olarak, silahlı bir gücün sabrının taşması halinde başımıza neler gelebileceğini tasavvur etmemiz hiç zor değil.
***
Başbuğ’un bu sözleri söylediği saatlerde, yakınlarını faili meçhul cinayetlerde, yargısız infazlarda kaybetmiş aileler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kapısındaydılar. Ülkemizin değerli aydınlarından yazar Sabahattin Ali’nin ‘kimliği belirsiz’ kimseler tarafından öldürülmesinin (ve mezarının bile bulunamamasının) üzerinden 62 yıl geçti. Filiz Ali, babasının mezarının olmadığı bir ülkede, elinden geldiğince sabrederek yaşamaya gayret ediyor.
TBMM’ye dilekçe veren aileler, cinayetlerin ‘emir komuta zinciri içinde olsa bile’ aydınlanmasını istiyorlar. Bu ailelerin de farkında olduğu gibi, bu cinayetlerle ilgili sorgulamaların çoğu emir-komuta zincirinin duvarlarına çarptı, hatta doğrudan o sistem içinde düzenlendi.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar3